Ankara'nın
Atina'ya protesto notası verdiği skandal şöyle gelişiyor:
Atina ziyaretinin ilk gününde (22.19.2003)
Gül, Yunan meslektaşı
Papandreu'nun onuruna verdiği resepsiyona katılıyor.
Gül, bir sürprizle karşılaşacağını bilmiyor henüz...
Yunan tarafı, Batı Trakya
Türk cemaatinin kendi seçtiği müftüleri
(İskeçe/Emin Aga; Gümülcine/İbrahim Şerif) değil de kendi hükümetince
'atanmış' müftüleri
(İskeçe/Mehmet Emin Şinikoğlu; Gümülcine/Cemali Meço ve Dimetoka/Ahmet Şerifoğlu) resepsiyona davet ediyor. 500 kişilik davette hem
Türkiye'nin hem de
Türk cemaatinin başından beri reddedip tanımadığı müftüler, sarıklarıyla
Gül'ün karşısına çıkıyorlar. Bu arada resim çektiriyorlar. Ancak
Atina Büyükelçilik yetkilileri durumu fark edip müftülerin yanından
Gül'ü uzaklaştırıyorlar.
Ama iş işten geçmiş; Yunanlıların yol açtıkları skandal patlamıştı.
ATANMIŞ DEĞİL SEÇİLMİŞ
Durumdan haberdar olan ve birçok kez Yunan makamları tarafından haksız şekilde cezaevine sokulan
Emin Aga ile
Mehmet Emin, olayı öğrendiklerinde tepki gösteriyorlar. Olay, Yunan basınında
‘‘Türkiye atanmış müftüleri tanıdı’’ biçiminde yer alıyor. Türk tarafı
'çirkin oyun' karşısında ertesi gün
Atina'da
Yunanistan'a bir protesto notası veriyor.
Bu arada 1200 kilometre uzaklıktaki
Gümülcine ve
İskeçe'nin cemaatçe
'seçilmiş' müftüleri
Emin Aga ve
İbrahim Şerif Atina'ya geliyorlar.
Gül kendileriyle basının önünde bir görüşme yapıyor. Görüşmeye Batı Trakya milletvekilleri
Ahmet Memet ile
Galip Galip de katılıyor.
Mehmet Emin Aga, Bakan
Gül'e Yunan devletinin, tayinli müftüleri daha önce
Turgut Özal, Mesut Yılmaz ve
İsmail Cem ile görüştürmek istediğini, fakat onların bu kişilerle görüşmeyi reddettiklerini anlatıyor.
GÜL GÜÇ DURUMDA KALDI
Bu olay geçen pazar günü Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av.
Burhanettin Hakgüder tarafından,
AKP İstanbul İl Başkanı
Mehmet Müezzinoğlu vasıtasıyla
Başbakan'a iletiliyor.
Erdoğan da,
Gül'le bu konuyu görüşerek
Yunanistan nezdinde gerekli demarj yapılıyor.
DOSTLUK İSTİYORSA...
Burhanettin Hakgüder, ‘‘Bu çirkin diplomatik skandalın arkasındaki amacın Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Batı Trakya Türk azınlığı arasında güven bunalımı yaratmak olduğunu’’ söyledi.
Hakgüder tepkisini şöyle aktarıyor:
‘‘
Yunanistan'ı bundan başka,
AİHM'ye gidilebileceği korkusu ile
İskeçe Türk Birliği'ni kapatma davasını 19 yıldan beri sonuçlandırmadığından, yayılan
'Türkçe seçmeli ders oluyor' haberleri ile sanki
Yunanistan'ın
Türklere azınlık bahşediyormuş gibi hava yaratıldığından,
Türkçe eğitim yapılan 256 ilköğretim okulunun kapısına kilit vurulmak istendiğinden ötürü kınıyoruz; iki ülke arasındaki dostluğun gelişmesi isteniyorsa böyle basit oyunlara başvurulmamalıdır.
Batı Trakya Türk azınlığının etnik kimliğini inkar edenlerin müftülük, cemaat ve vakıf yöneticilerinin seçimleri ile azınlığın eğitimi üzerinde 80 yıldan beri oydadıkları oyunların iki ülke halkına verdiği zararı
Yunanlı yönetici ve politikacılarının da artık görme zamanı geldiğini düşünüyoruz.’’
Uyanık olunmazsa
Yunanistan'ın
Türkiye'yi
Kıbrıs'ta da buna benzer tuzaklara düşüreceği unutulmamalıdır.
Solda ittifak
YENİ Türkiye Partisi'nin,
Perepalas'ta önceki akşam
Cumhuriyet'in 80. yıl yemeği vardı. Gecenin organizasyonu
PM üyesi
Fatoş Kayacan organize etmişti; sunuşu da parti üyesi iki genç yaptı. Genel Başkan
İsmail Cem 'Cumhuriyet ve Türk Dış Siyaseti' üzerinde bir konuşma yaparken, iki yanında emekli olduktan bir ay sonra
YTP'ye katılan büyükelçi
Yaman Başkurt ile
AT uzmanı
Can Baydarol yeraldı.
Cem, Türkiye'nin, ordusu, gelişmiş sanayi altyapısı ve birikimli insan gücü ile kendisinin bile hayal edemediği kadar güçlü bir ülke olduğunu vurguladı.
AKP hükümetinin, uyguladıkları politikanın aksine,
Kıbrıs sorunu ile
AB'yi içiçe sokmalarını eleştirerek ‘‘Ne yazık ki,
AB üyeliği,
Kıbrıs'ın insafına kalmış durumdadır’’ dedi. Buna rağmen
Kıbrıs sorununun çözümünde orta ve uzun vadede karamsar olmadığını, 10 yıllık süreçte uluslararası ortamda
Türkiye'nin 'zirveye' ulaşacağını söyledi.
Cem'in özellikle pamuk üretimiyle ilgili
Türkiye'nin önündeki olumsuz gelişmeleri vurgulaması dikkat çekiciydi.
RUS RULETİ
Başkut, ‘‘
Türkiye, sürekli
Rus ruleti oynuyor;
Irak'ta başına çuval geçiriliyor, buna rağmen Allahtan ki başına kurşun isabet etmiyor’’ dedi.
AKP'nin
Kıbrıs konusunda işin özüyle değil makyajıyla uğraştığını savundu.
Baydarol, Türkiye'nin
KKTC ile birlikte
AB'ye girmesinin en doğru yol olduğunu savundu;
Türkiye'nin
AB normlarına dayalı bir tarım politikası olmamasından yakındı.
Partililerin en merak ettiği konu, yerel seçimlerde ittifak sağlanıp sağlanamayacağıydı...
Cem, SHP ile bu konuda olumlu bir yaklaşım içinde olduklarını,
DSP'nin bundan uzak durduğunu,
'sayısal mevcut, siyaseten namevcut' olarak nitelediği
CHP'nin ise önerilere karşı
şimdilik
'yanıtsız' durduğunu bildirdi. ‘‘Ama taban bunu istiyor; biz aday belirleme çalışmalarına başladık, gene de
CHP'yi süreçin sonuna kadar bekleyeceğiz.’’
29 Ekim
Sayın
Erbakan! Sayın
Gül sizin 29 Ekim'inizi kutladı mı?
- Hayır, kutlamadı.
Peki siz?
- Ben de onunkini kutlamadım.
(SP lideri Erbakan (1926) ile AKP 2. lideri Gül (1950), Cumhuriyet Bayramı'nda doğmuşlar... Bu takdir-i ilahi mi, takdiri siyasi mi, sevenleri karar versin artık.) Kapıkule’de adaletsizlik
İSTANBUL'daki bir nakliye firmasının sahibi yazıyor:
Avrupa'dan Kapıkule ve İpsala üzerinden
Türkiye'ye gelen
Türk plakalı
TIR'lar 550 litre mazot ile giriş yapabiliyorlar. Bu uygulamadan yabancı plakalı
TIR'lar ise muaf tutuluyor. Oysa yabancı plakalı
TIR'lar 1-1.5 ton mazot ile
Türkiye'ye sorunsuz girebiliyor. Bu durum uluslararası nakliyede haksız rekabet doğuruyor. Sektörden binlerce insan geçimini sağlamaktadır. Soruyorum; yabancı plakalı
TIR'lar neden muaf tutuluyor? Bunun altında neler yatıyor? Bu ülkeye vergi veren yabancı plakalı
TIR'lar mıdır? Bunu çok merak ediyoruz. İki seneden beri hiçbir yetkiliye sesimizi duyuramıyoruz.
İsmi saklı İncelik nerede?
SEVGİLİ Maliye Bakanımız
Kemal Unakıtan bütün esnafa bir yazı gönderdi. İçeriği bütün vergilerimizi bankaya yatırabileceğimizi belirtiyor. Demek ki istendiğinde esnafa ulaşılabiliyor. Ben isterdim ki bu yazıya ek olarak; ek taşıt vergisi ödediğimiz için bizim enayi olmadığımızı, teşekkür edilmesini ve seneye bizden aldıkları paranın faiziyle tekrar geri ödeneceğini de belirten bir yazı gönderebilirdi. Ama bizim ülkede iyiye teşvik yok, kötüye teşvik ediliyor. Kötü olmamak için nereye kadar direneceğiz, bilmiyorum.
Suzan D.- ANKARA Sezer'e teşekkür
SAYIN Cumhurbaşkanımız
A. Necdet Sezer, kamusal alanda dinsel inançlara yer olmadığının altını çizmiş, laiklik ilkesinin gelecekte çeşitli aşındırmalarına karşı net tavır koymuştur.
Geçmiş Cumhurbaşkanlarına önemli bir fark atarak tam bir
'devlet adamı' olduğunu göstermiştir.
Ülkemiz 2003 Türkiyesi'nin büyük
'devlet adamı' ile gurur duymaktadır.
Ş.U.İSTANBUL Biliyor musunuz?
BARTIN'ın
Ulus İlçe Tarım Müdürü
Burhan Subaşı'nın ilginç çalışma ve etkinliklere imzasını attığını; hayvancılığın geliştirilmesi için düzenlediği 'Buzağı Teşvik Yarışması'na 42 buzağının katıldığını; 'Bal Teşvik Yarışması'nı izleyen 250 kişiye bal ikram edildiğini...
Biliyor musunuz?
MESAJ
ESKİŞEHİR Çetintaş tekstil fabrikasında çalışıyorum. 1.5 senedir sigortam yapılmıyor. Çalışanların da yarısı sigortasız. Herkes madur durumda, dürüst bir yönetim istiyoruz.
Emre ÖZGÜR TDİ'den bir grup gemici şu notu göndermiş: Boğaz'da
Kuruçeşme Parkı önünde iki aya yakındır duran
TDİ'ye ait
'meşhur' 'Ankara feribotuna bakın lütfen. Hani Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım'ın adının karıştığı
'Sancak' gemisi...
TDİ kirası bitmesine rağmen neden hala
'Sancak' firmasının reklamını yaptırıyor?