Yalçın Bayer: GS'li Hasan maça gidecek mi?

Yalçın BAYER

Ne kadar tavırsız olduk

Taksim olaylarında basiretsiz davranıyoruz. Hükümet, net bir şey söyleyemiyor. Spor Bakanı Fikret Ünlü, ‘‘Üzücü olay’’ demekle yetiniyor. Londra'ya yeni giden büyükelçimiz Korkmaz Haktanır, ‘‘Türk seyircilerine İngiltere'ye gönül rahatlığıyla gelin diyemiyorum’’ diyor.

Gurbetçi okurumuz Suat Kamil'in dediği gibi halimiz ortada; ‘‘maçlardan sonra sevinçten birbirimizi vurduk, bayramda 200 kişi öldü, çıt çıkarmadık. Hayvanları sokaklarda satırla kovaladık, kestik. Paramızın değeri sıfırlanmış olmasına aldırmadığımız halde, banktonumuzu yırtan yabancıyı bıçakladık... Yerde suni teneffüs yapanı sopaladık... Bunlara ne taraftar, ne milliyetçi, ne de Müslüman denebilir mi?’’

Doğru değil mi? Bunlara karşı ne yaptık, topluma hangi mesajları verdik.

Sustuk, seyrettik.

Holiganların eylemleri bilindiğinden, Türkiye'ye ayak bastıkları andan itibaren takibe alınmamaları büyük bir hata iken sonuçta ne yapıyoruz?

Ecevit özür mü dileyecek, yoksa İngilizler'e selam mı gönderecek?

GS'li Mesut Yılmaz ve İsmail Cem maça gidecekler mi?

Özellikle hiçbir maçı kaçırmayan Hasan ne yapacak?

Avrupa ve Türkiye'deki hangi sivil toplum örgütü bildiri yayınladı?

Niye kaderimize boyun eğiyoruz.

Hálá Türk gazeteciler, Londra'nın 300 km. ötesindeki Leeds'e, ölüm korkusundan gidemiyorlar. Meslektaşlarımız, ‘‘Adamlar Türk gördüklerinde yiyecek gibi bakıyorlar’’ diyorlar. Her iki ülkenin sorumsuz yayın yapan medyası olayı gittikçe körüklüyor.

Spor adamlarımız iki günde bir ağız değiştiriyorlar.

Bu talihsiz olay tüm Türk ulusuna mal edilemez.

Bırakın GS-Leeds maçını, Belçika ve Hollanda'da yapılacak 'Avrupa 2000' için holiganlar şimdiden birbirleriyle veb sitelerinde randevulaşıyorlar. Türk seyircilerine karşı ittifak yapıyorlar.

Sessiz kalarak hiçbir şey yapamayız...

Ya özür dilersiniz ya da tavır koyarsınız beyler.

Türkiye, sorumlu bir ağız bekliyor.

Büyükdağ yakalandı

SUYLA çalışan ve yakıtta tasarruf sağlayan aygıtın pazarlaması için piyasadan milyarlarca lira toplayan Turgut Büyükdağ yakalandı.

Polis yetkilileri ‘‘Biz adamı zaten arıyoruz’’ diye haber verdiler.

Kamuoyunca, Fadime Şahin ve Ali Kalkancı olayında adı geçen Büyükdağ'ın suç dosyası hayli kabarık...

Mağdur olanlara polisteki suç dosyasını açalım:

‘‘Kars, 1959 doğumlu, Şişli'de faaliyet gösteren Strateji Dergisi'nin sahibi, Seyhan Soylu'nun (Sisi) eski kocası, TGS Gıda, Yağ, Çeltik, Pazarlama ve Uzunköprü Yağ Sanayi AŞ'nin sahibi... 1991-1994 arasında İstanbul, Ankara, Ağrı, Trabzon ve Diyarbakır'da gümrük kaçakçılığı, Edirne, İçel, Kocaeli, İzmir'de sahtecilik, İstanbul'da eski eser ve Kocaeli ve Amasya'da sahte para suçlarından kayıtları bulunuyor. Jandarma tarafından da aranıyor. Ayrıca evrakta sahtecilik, çek kanununa muhalefet ve vergi kaçakçılığı gibi 10 ayrı suçtan aranırken dün İstanbul Mali Şube ekiplerince yapılan operasyon sonucu yakalandı.’’

Büyükdağ'ın topladığı çekler şimdi bazı faktöring şirketleriyle tefecilerin ellerinde bulunuyor.

Canı yananlar polise başvurabilirler.

Sanayi Bakanlığı'ndan bu aygıta karşı hálá bir açıklama yok.

MUĞLA'yı pislikten nasıl kurtaralım? Ben çok etkilendiğim için yetkilileri uyarıyorum. Konu, altyapı. Tehlike kapıda, felaketi mi bekleyelim? Muğla Türkiye'nin üvey evladı mı?

Recep ERGEÇ-ANKARA