Gökçek ’paçallaması’

- Kimyasal analizlerin yönetmeliğe göre ve öngörülen sıklıkta yapılmadığını,

- 2008 yılı itibariyle şebeke suyu hakkında herhangi bir raporun İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirilmediğini,

- Kesikköprü baraj suyunun Ankara’nın şebeke suyuna dahil edilmesi ile şebeke suyundan alınan numunelerin analiz raporları değerlendirildiğinde arsenik, klorür, sülfat ve nikel parametrelerinde oranların dönem dönem değişiklik gösterdiğini, bu değişikliğin karışım oranlarındaki farklılıklardan kaynaklandığını,

- Şebekeye verilen suyun üçte bir oranında Kesikköprü baraj suyu ile paçallama yapıldığı, Kesikköprü baraj suyunun bazı parametrelerinin limit değerlerin üzerinde bulunduğu, Çamlıdere Barajından İvedik Arıtma Tesisine su alınmama ve Kurtboğazı baraj suyunun da bitmesi durumunda özellikle yaz sezonunda karışım yapılacak su kalmaması riski olduğunu,

- Bu nedenle Kesikköprü barajından gelen suyun limit değerlerinin üzerinde bulunan parametreleri mevzuat hükümlerine uygun hale getirmek için İvedik Arıtma Sistemi yeterli olmadığından, parametrelerin mevzuata uygun hale getirilmesi için yeni bir arıtma sistemi kurulması gerektiğini bildirmektedir.

Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nün yazısı, kontrolü yapılmayan suyu 20 gün süreyle haber vermeden gizlice Ankaralılara içiren Büyükşehir Belediyesini şimdi de Ankaralıların kullandığı suyun denetlenmesini yeteri duyarlılıkla yapmadığını, analizleri eksik bıraktığını, ek önlemler alınması konusunda yetersiz kaldığını göstermektedir.

Merkezi yönetim, Belediyeye bir uyarı yazısı yazmakla Ankaralıların bu yaşamsal sorunu konusunda görevini yapmış sayılmaz.

Hükümet, Valiliğin saptadığı bu olumsuz durum karşısında derhal harekete geçmeli, görevi kötüye kullanan tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatmalı ve bütün bir Başkent nüfusunun sağlığını ilgilendiren bu konuda ciddi önlemler almalıdır.

Ankaralıların sağlığının Melih Gökçek’in yeteneksiz yönetimine bırakılmasının sorumluluğu çok büyüktür.

Dr. Uğur CELASUN-SHP Genel Sekreteri

Tek bilek, tek yürek

"Kafkas Dernekleri Federasyonu ve bağlı 56 dernek, tüm gücüyle Güney Oset ve Abhaz halkının yanındadır. Nereden gelirse gelsin, onların bağımsızlığına yönelik her türlü tehdide karşı Türkiye’de, Kuzey Kafkasya’daki cumhuriyetlerimizde ve diğer ülkelerde yaşayan tüm Çerkeslerle birlikte, sonuna kadar tek bilek, tek yürek olarak Güney Osetya ve Abhazya halkıyla birlikte hareket edeceğimizi bildiririz."

(Kafkas Dernekleri Federasyonu)

Olimpiyat Güneşi

MUHTEŞEM bir açılışla başlayan Pekin 29. Yaz Olimpiyatları sürüyor

Batı medyasının kıskançlığı, başarıyı perdeleme ve küçümseme çabalarına rağmen Çin, modern dünyaya yeni bir umut güneşi gibi doğdu. ’Tek dünya tek rüya’ teması gösteriyor ki bundan sonra Çin yoksa dünya da yoktur; Çin faktörü denkleme konulmadan görülecek bir rüya geçersizdir... Artık yeni bir ’çift kutuplu’ dünyaya beyinlerimizi hazırlamak, kalplerimizi ısındırmak zorundayız. Batının eriştiği aşamalara çok kısa sürede ulaşabilen bir devin bu hızda gelişmesi devam ederse beş-on nesil sonra batıdan daha parlak bir yeni medeniyet düzeyine ulaşma ihtimali vardır. Kızıl rengi terk ederek dönüşüm halinde olan ve henüz evrimini tamamlamayan bu ’yeni Çin’ olimpiyat vesilesi ile gelecek yüzyıl doğudan yeni bir güneşin doğacağını ve insanlığa yepyeni umutlar getirebileceğini müjdeliyor.

"Dünya bize aittir" şımarıklığına ulaşmış olan Batı dünyasının bu yeni ve kutlu doğumu geciktirmeye dönük taktik ve tahriklerine kapılmadan Çin’e yaklaşabilen bir Türkiye, çağın birinde, ’Bilimi Çin’den almak’ durumunda olabilir. Ancak Çin’e yaklaşırken, koordineli bir şekilde her dalda çok ciddi ve uzun erimli stratejik planlar yapmamız gerekir. Yeni oluşan güneş karşısında eriyip kaybolmadan durabilmek için, kaldıysa, İslam dünyasının maddi olanaklarını seferber ederek, ve kaldıysa, Batı dünyasının samimi desteğini arkamıza alarak uğraşmalı ve ter dökmeliyiz. O zaman güneşin zaptı yakındır.

Aksi taktirde, dünyanın bütün yeşil ve kırmızı renkleri ’yeniden sarı’ bir güneş karşısında asimile olur gider. Cemal RODOPLU

GÜNÜN SÖZÜ

"Askeri ve camiyi siyasetin içine çekmeye çalışmak Türkiye’’ye yapılan büyük bir haksızlıktır."

(DSP Genel Başkanı Zeki Sezer)