Gökçek’in borçları üzerimize yıkılıyor

İyi de tüm ülke Melih Gökçek’in kerameti kendinden menkul Belediye Başkanlığı’nın ezasını, cefasını çekmek zorunda mıdır?

Başında bulunduğu Ankara Belediyesi’nde, halkına en pahalı doğalgazı, suyu ve kirli, adi otobüsleriyle ulaşımı satan bu insanın marifetlerininin bedeli, yani ödemediği borçları, şimdi tüm Türkiye insanları üzerine yıkılıyor.

Nereye nasıl ne için borçlandığı belli değil.

Bağlı bulunduğu hükümet ise bunun hesabını soracağına onun ceremesini halka fatura etme yolunu seçiyor.

Bu bir nevi kanunsuzluktur, hukuksuzluktur, vicdansızlıktır.

Ekleyecek başka söz bulamıyoruz.

C.Y.

Aşırı bir yorum

30.10.2008 tarihli Hürriyet’in Ankara ekindeki köşenizde, M.T. isimli bir okuyucunun ’T.C. Numarasıyla Anket yapılır mı?" yazısı yer aldı.

Okuyucunuz, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ve etkinlikleri ile ilgili vatandaşın görüşünü almak için hazırlattığı bir TIR’ın içinde yapılan anket sistemi ve bunun vatandaşlık numarası ile yapılmasını eleştirmiş.

"Peki böyle bir anketi nasıl yapmamız gerekir?" diye biz soralım.

Vatandaşlık numarası alınmadan yapılsa o zaman bir çok insan belki de onlarca kez sisteme girerek kendi görüşleri doğrultusunda bir sonuç çıkması için gayret sarf etmez mi?

Anketin doğru sonuca ulaşabilmesi için her kişinin bir kez görüş bildirebilmesi için başka ne yapılabilir ki?

Okuyucunuz T.C. kimlik numarası bildirmenin sakıncalı olduğu düşüncesine varmış. Artık Türkiye’de bankalarda, devlet dairelerinde, noterde aklınıza ne geliyorsa tüm işlemlerde T.C. kimlik numarası zorunlu değil mi? O zaman neyi kimden saklayacaksınız? Eğer Belediye yapılan anketten kendi isteği doğrultusunda bir sonuç çıkartmaya çalışsa, her kişinin sadece birer kez görüş bildirmesini sağlayacak sisteme zaten gerek duymazdı.

Avni KAVLAK-

Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü

Gene bize ’kuşa bak’ diyorlar

ŞIMARIK çocuk muamelesi gören, o yüzden borcunu ödemediği halde hoş görülen, başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, benzer belediye ve elektrik şirketlerinin faturaları, yine vatandaşa kesildi.

Doğalgaza %22.5 zam geldi!

11 aylık artış %82.1’i buluyor.

Peki vatandaş bunu nasıl karşılar, hiç düşünen yok.

Açlık sınırı ve altındaki yoksullar, kara kışta yorgan ve battaniye altında çile mi dolduracak?

Bu nasıl sorumsuz bir ’sosyal’ yaklaşımdır?

Yetmedi... Ankara Büyükşehir Belediyesi, BOTAŞ’a borcunu ödemediği halde gaz satış yerlerine, fiyat artışına sebep olarak BOTAŞ’ı gösteren duyurular astı!..

Boşuna dememişler; "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" diye. Pes...

DTP’liler yanlış yapıyor Başbakan üzerine gidiyor

BAŞBAKAN, mahalli seçimlere giderken, bölgeyi terör örgütünün ve onun siyasi temsilcilerinin tasallutundan kurtarmak için hayati bir mücadele veriyor, şartları zorluyor.

Yatırım programları geliştiriyor, kültürel hassasiyetler ile ilgili politikalar üzerinde çalışıyor. Bölgeye özel önem veriyor, güvenlik tedbirlerini sosyal ekonomik tedbirlerle takviye etmeye özen gösteriyor, sonuna kadar risk alıyor.

Siyasetin ve terörün derebeyleri, bu çabaları ve onların halkta yansımalarını tehlikeyi gördü, bu seçimin saltanatlarını bitirebileceği telaşına kapılmış durumdalar.

Aşiret düzeninde, bir lokma, bir hırkaya insanları sömürenlerin son silahı çocuklar... Bu güne kadar, yetişkinlerin kanı üzerinden ağalıklarını sürdürenler, son çare olarak çocukları güvenlik güçlerine saldırtıyorlar.

Kendileri, yuvarlak demokrasi söylemleri ile sutre gerisindeler.

Çadırlarda çömelip insan hakları üzerine ’Avrupacılık’ yaparken, kadınları-çocukları ateşe sürüyorlar.

Hükümet, cesaretle bunların üzerine gidiyor ama sonuçta kaybeden Türkiye oluyor.

Siyaset, salı günleri grup toplantılarında sade suya tirit konuşmalar yapmaktan ibaret değildir.

Herkesin aklına başına almasını diliyorum.

S.ÖZKAN

NE İSTİYORLAR

DTP’liler Diyarbakır’da kamp kurmuş, Kürt sorunu adına demokratik çözüm istiyorlarmış. Bunu senelerdir okuyor ve dinliyoruz.

Şahsen bu Kürt sorununu ve onun demokratik çözümünü DTP’nin resmi ağzından okumak isterdim. Madem bunlar vekildir, demokratik çözümü içeren bir kanun teklifleri var mıdır?

Belki vardır da ben bilmiyorum, beni lütfen aydınlatabilir misiniz?

Bu insanlar ne istiyor, lafta değil! Rengin SUAR