Gıda terörü

İSTANBUL'dan gıda uzmanı bir okurumuzun söylediklerini aynen aktarıyoruz:

‘‘Siz ne sanıyorsunuz Yalçın Bey.... İzmir'deki domuz olayı yeni mi sanıyorsunuz; bizlere yıllardır yediriyorlardı bunları.

Ormanlarda yakalanan yabani domuzları sadece Ankara ve İstanbul'daki yabancı diplomatlar yemiyordu tabii.. Marmara Bölgesi'ndeki birçok domuz çiftliğindeki ürünleri kim tüketiyordu hiç düşündünüz mü?

Bu ülkede yaşayan insanlar, gıda terörü altındalar.

Ülkede bugün at-eşek eti mafyası var... Bu etler toplu tüketim sektöründe yani sucuk, salam, sosis üretiminde, kavurmada kullanılıyor. Bunların arasına yemek firmalarını da sayarsak vahametin boyutları ortaya çıkar.

Varoşlardaki bir fırının içini hiç gördünüz mü? Sadece İstanbul'da ruhsatsız yaklaşık 1000 fırının olduğunu resmi makamlar açıklıyorlar.

Gıda ile ilgili kontroller belediyelerden alınıp Sağlık Bakanlığı'na verildi. Peki ne oldu? İstanbul'da İl Sağlık Müdürlüğü'nün kaç ekibi var diye sorar mısınız? Veteriner sayısını öğrenseniz bile içinizin rahat olmayacağını biliniz.

Tabii bütün mesele kontrolsüzlükten başlıyor; sorumsuzluk ve özensizlik de çabası.

Geçenlerde gazetelerde çıktı; İstanbul'da marketlerden alınan 1434 gıda örneğinde yapılan analizlerde bunların %51'inin sağlığa zararlı olduğu yazılıyordu.

Kaliteli Trakya beyaz peynirinin tenesi toptan 120 milyon; peki ucuz diye satılan tenekesi 40 milyonluk 'kireç gibi' peynirlerin içinde ne olabilir? Bir peynir üç ayda oluşur. Ancak 'kültürlü' peynir bir hafta içinde piyasaya sürülecek hale getiriliyor.

İstanbul'da Aksaray Çukurçarşı'da ve Ankara'daki Ulus'ta et pazarları il sağlık müdürlükleri tarafından ayda kaç kez denetleniyor acaba? Kayseri, İzmir, Afyon, Adana, Adapazarı ve İzmir'de sucuk, salam, sosis üretenleri tüketici dernekleri takip ediyor mu? Garip markalar adı altında alıp yediğimiz bal da pek o kadar masum değil.’’

Uzmanımız çok şey anlatıyor; bilhassa market ve kasaplardan açık tavuk alınmamasını öğütlüyor. ‘‘Çünkü‘‘ diyor: ‘‘Tavuk çok çabuk bozulduğu için Sarmuella hastalığı bulaşıyor. Türkiye'de tavuk eti üreten firmaları kim denetliyor diye Tarım Bakanlığı'na bir sorsanıza!.. Altyapısı tavuk üretimine yetersiz olan kesimhaneleri şimdiye kadar kim denetlemiş acaba!’’

AB'ye girecek bir ülke vatandaşına bu kadar sağlıksız kötü gıda maddesi yedirtmemeli.

'Tuzcu' kafa

SÖZDE araç trafiğine kapalı olan Taksim Gezisi'ne bir zehir olarak yıllarca kalacak tonlarca tuz neden döküldü?

Hemen söyleyeyim: Burada bulunan Park ve Bahçeler Şefliği'nin araçları rahatça içeri girsinler diye! Yollarda binlerce araç mahsur kalırken, İstanbul'un yerel yönetiminin İstanbul'un göbeğindeki parkın içindeki yürüyüş yollarını önce asfaltlaması, sonra da içine tonlarca tuz atması kadar trajikomik bir durum olabilir mi? Ayrıca Taksim Gezisi'nin belediye tarafından araç parkı olarak kullanılması, kullanıldığı zaman da bu işin Elmadağ tarafındaki giriş yerine parkın yürüyüş yollarına yapılması olacak iş mi?

Korhan GÜMÜŞ-İSTANBUL

Büyükşehir'de atbaşı yarış

İSTANBUL'da, Büyükşehir Belediye başkanlığı için AKP'li üyeler haricindeki ilçe örgütleri ile kadın ve gençlik kollarının eğilim yoklamasında, Kadir Topbaş'a (Beyoğlu) %36, İdris Güllüce'ye (Tuzla) %35.6, Erol Kaya'ya (Pendik) 35.5 ve Veysel Eroğlu'na da %6 oy çıktığını; bu arada aday olmadığı halde il başkanı Mehmet Müezzinoğlu'na %5 oy çıkmasının dikkat çektiğini... Seçim kampanyası ile ilgili kulis çalışmalarını Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediye Başkanı iken yakın çevresinden olarak bilinen Harun Karaca, Ahmet Ergün ve Hüseyin Besli'nin yürüttüğü İdris Güllüce'nin evini üç ay önce Üsküdar'a taşıdığını, Büyükşehir adayı olamazsa Üsküdar Belediye Başkanlığı'na talip olacağını... RP/FP eski milletvekili Mukaddes Başeğmez'in, SP'den Bahçelievler'den olacağının konuşulduğunu...

Biliyor musunuz?

İmam nikahı

KANAL D
'de Seda Sayan'ın programını izlerken çıldırmamak içten değildi. Türbanlı Emine Kaplan‘‘Boş ol derse ve iki rekat namaz kılınırsa nikahınız tekrar tazelenir. Erkek kabul ederse boşanma ya da birleşme olabilir.’’ Ne yazık ki Sayan onaylıyor; diğer türkücü ve psikolog konuklar da tartışmaya katılıyor. Böyle yasadışı bir şeyi nasıl kamuya açık ulusal kanalda konuşabilirler?

P. ERGUN-İSTANBUL

Pepe’ye çağrı

BİR okurumuz ağaçlar için şu öneride bulunuyor. Ağır kış koşularında hızı saatte 110 km'ye varan sert fırtına sonucunda birçok ağaç ya devrilmiş ya da dalları kırılmıştır.

Geçmişin ve tarihin canlı tanığı, birçok asırlık ağacın kökünden sökülerek devrilmesi, gerçekten üzüntü verici bir durumdır.

Acaba devrilen bu ağaçların yerine yenileri dikilecek mi veya dalları kırılanlar için bir budama yapılacak mı?

Sayın Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin böyle bir proje yürütmesini diliyoruz.

KURBAN DERİSİ

SP AKP’ye çok kızıyor


TÜRKİYE nereden nereye geldi!

Kurban derilerinin THK'ya verilmesine karşı çıkan 'Milli Görüş'çüler geçmişte olmadık çabalar gösterirlerdi.

Şimdi işler değişti. İçişleri Bakanlığı yayınladığı genelgeyle ‘Kurban derilerini toplanmasında tek yetkili kurumun THK olduğunu' açıklıyor ve valiler, polis ve jandarmadan THK'ya her türlü yardımın yapılmasını istiyor.

Hükümetin, 'dini istismarcılara karşı' bu kararı aldığı savunuluyor. Ancak SP'liler bundan ciddi şekilde rahatsız... Hükümete söylemediklerini bırakmıyorlar. Milli Gazete'de ‘‘Derilerimiz elden gidiyor’’ diye başlık atılıyor. SP Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan tepkisini şöyle dile getiriyor:

‘‘Bu düzenin adı ne? Bu demokrasi mi? Sana ne ya. Kurbanı kesen benim, derisini de kime istersem, neye inanırsam ona veririm.’’

'Milli Görüş gömleğini' çıkarttığını savunan parti ile bu gömleği hálá sırtında taşıyan diğerinin çekişmesi bayram sürecinde ilgi ile izlenecek.

Soruşturma açıldı mı?

İSTANBUL
Milletvekili Berhan Şimşek, Başbakan Erdoğan'a soruyor:

‘‘İstanbul'da karakış nedeniyle olumsuzlukların yaşanmasında iktidarınız döneminde liyakat ilkesi gözetilmeden göreve getirilen bürokratların sorumluluğu nedir? Bu olayda gerekli ve yeterli önlemleri almayan yöneticiler hakkında görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?’’

Vatanseverlik

BAŞBAKANIMIZ
‘‘Vatanseverlik kimsenin tekelinde değil’’ diyor.

Peki yıllarca din kimin tekelinde kaldı, Tanrı ile kul arasına girenler kimlerdi, din kimin tekelinde olmalıdır? Bu soruyu da cevap verilmesi gerekiyor.

Suat KALELİOĞLU
Yazarın Tüm Yazıları