Paylaş
Prof. Kuday'ın, Tıp Bayramı'nda bir önerisi var:
Kitap bölümünde 11 hekimin hatıra pulunun yayımlandığını öğrendim. Hikayenin gerisi şöyleydi:
Hatıra pulları basılan hekimlerin altısı cerrahtı. İlk onurlandırılan hekim 30 Mart 1842 sülfirik asit eter anestezisini bulan ve kullanan Georgia’lı cerrah ve anestezist Crawford W. Long’du. Bu Massachusetts Genel Hastanesi’nde aynı yöntemi uygulayan Morton’dan 4 yıl önceydi. Long, Aralık 1849’a kadar herhangi bir yayın yapmadı. Bu tarihte 8 hastası olmuştu ki Morto’un bu dönemde konuyla ilgili bilgisi yoktu.
- 1940 yılında Long’a ait hatıra pulu yayınlandıktan 1 hafta sonra Walter Reed’e ait pul ortaya çıktı.
- 3. onurlandırılan hekim 1809 yılında ilk kez laparotomi ve yumurtalik ameliyatını gerçekleştiren kişi olan Ephraim McDowel idi. Pul 1951 yılında ortaya çıktı.
- 5 yıl sonra Dr. William James ve Charles Horace Mayo’nun yüzleri pullarda belirdi.
- 1968 yılında anatomi profesörü olan Oliver Wendel Holmes onurlandırıldı. - Bundan 6 yıl sonra Amerika’nın ilk kadın hekiminin pulu yayınlandı. Elizabeth Blackwell 1849 yılında Batı New York Geneva Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Londra, Kadınlar İçin Tıp Fakültesi’nde Kadın Doğum bölümünde profesör oldu. 1978 yılında George Papanicolaou Pap smear ile bu onura layık görüldü.
- 1981 yılında tanınmış siyahi cerrah Charles R. Drew pullarda ortaya çıktı. Colombia Presbyterian Hastanesi’nde asistan ve fellow olarak özellikle sıvı-elektrolit dengesi ve kolloit basıncı konusunda çalışmaları oldu.
- 1942 yılında Amerikan Cerrahi Birliği’nde yayınlanan ‘Kanın korunması’ makalesi ortak yazarıydı. 1986 yılında kardiyolog Paul Dudley White onurlandırıldı.
- Cushing’den önce onurlandırılan son cerrah sıradışı bir hikayenin kahramanıydı. Dr. Mary Walker 1855 yılında Syracuse Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştu. 3 yıl sivil iç savaşta hemşire ve asistan cerrah olarak, belki de casusu olarak çalıştı ve Onur Madalyası’na hak kazandı. Savaş sonrası cerrahi alanında çok az çalıştı hatta tababetle uğraştığı bile tartışılabilir. 1917 yılında Onur Madalyası listesinden çıkarıldı.
1980 yılında kadın hakları savunucularının baskısıyla tekrar Onur Madalyası listesine alındı ve 1982 yılında anısına pul bastırıldı.
Hatıra pulları basılan kişilerin bunu hak ettiklerine dair çok az şüphe vardır. Kişilerin seçimi konusunda gizlilik merak uyandırmaktadır.
YÜZYILIN CERRAHI
Haliyle insanın aklına; Türkiye’de aynı uygulama neden olmasın sorusu geliyor. Hekimlikle uğraşan dünya kamuoyuna mal olan birçok değerli bilim insanımız mevcut. Cerrahi branşlarda özellikle ‘Yüzyılın Cerrahı’ onurunu alan Sayın Prof. Dr. Gazi Yaşargil (86) ilk akla gelenlerden. Almış olduğu ödül küçük plaket törenleri dışında çok yankı bulmadı ülkemizde. Gazi Yaşargil ile başlayacak hatıra pulları vesileyle unuttuğumuz değerleri tekrar hatırlayabiliriz diye düşünüyorum.
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
‘Zamanaşımı’yla paraları iç olmuş
ZAMANAŞIMI yargıdan yırtmadır; bazen bunun altında çeşitli ‘cinlikler’ yattığını da bir hukuk hocası bize anlatmıştı.
Ülkemizde, zamanaşımından düşen davaların çokluğu dikkat çekicidir.
Yargı bağımsızlığı demek bazı suçluların zamanaşımı mekanizması ile korunmasını da kapsar mı?
Ne yazık ki Türkiye’de kapsıyor.
Zamanaşımı AKP’nin kurtarıcı uygulamalarından biri oldu.
Hep hukuk yolu gösterilir.
2007 yılı olsa gerek... Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Almanya’ya geliyor Berlin Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyarette, holding mağdurlarıyla konuşuyor. Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği (ATDD) Başkanı Muhammet Demirci, Çiçek’e “Almanya’da dinci örgütler tarafından soyulduklarını, hükümetin buna bir çözüm bulmaları gerektiğini, çünkü kendilerini kandırmaya gelenlerin bazılarının AKP çatısı altında bulunduklarını” anlatıyor.
Bir hukuk adamı olarak Çiçek; kendilerine “Mahkemeye başvurun, hukuk yolunu takip edin; hakkınızı hukuk yolu ile alın!..” demiş sürekli.
Muhammet Demirci, “Bugün geldiğimiz noktada yargıdan kim sonuç alıyor ki...”
Demirci, kendisinin de, AKP’ye yakın duran ve bazı siyasilerin yakın arkadaşı İstanbul’dan Halil Demirkaya’ya 150 kadar işçiyle birlikte paralarını teslim ettiklerini, geri alamayınca da yargıya gittiklerini ve ‘ağır’ işleyen yargı sonucunda davalarının zamanaşımına uğradığını söyledi. “Hele, bilirkişi lehimize karar vermesine karşın son 1.5 yıl içinde dava hiçbir şey yokken bekletildi ve 10 yılın sonuna denk getirildi. Biz de bir bardak su içtik; intizarımızı içimizde sakladık.”
Kombassan’lar, Yimpaş’lar vs. hakkında dava açanların da aynı akıbete uğrayacakları muhtemel gözüküyor.
Jetpa’yı da yeniden izlemeye başlayın.... Bayrampaşa’daki yeni yapısı için, geçmiş borçlarına karşılık devre-mülk satıyorsa hâlâ bu millet kazıklanmayı çok seviyor. TCDD Pamukova tren kazası da ‘zamanaşımına’ uğradı; dünkü Sivas duruşması da öyle... Kim bilir daha neler var.
‘Zamanaşımı’ birileri için hep kurtarıcı olmuştur.
Tam bir göz boyamadır bunlar. Günahları boynuna!..
Çipli pasaport yok
YEŞİL pasaportu basan Darphane’nin elinde çipli pasaport kalmamış.
Şu anda yeşil pasaport almak imkansız. En erken 20 Mart tarihinde pasaportlar dağıtılacakmış.
Rezalete bakın. Çok acil işiniz var ve yurtdışına gidemiyorsunuz.
Lütfen bu konuyu köşenizden duyurun.
Birileri, görevini yapmıyorsa, hesabını versin.
Emin KARAHAN-ANKARA
Yaradılanı severiz ama!..
BAŞBAKAN miting meydanlarında istediği kadar “yaradılanı severiz yaradandan ötürü” diye bağırsın, zamanaşımı kararı sonrası Türkiye’nin Nazileri, Alman ırkçı dazlakları, İsrail’in uygulamalarını kınama hakkı kalmamıştır.
Cem TOKER- LDP Genel Başkanı
Paylaş