‘Fetullah’tan nefret ederim’

ADANA Havalimanı’na indiğimizde uzaktan bir el sallandı. O yöne doğru gittiğimizde anladık; el sallayan orta yaşlarda bir kadındı...

“Size birkaç şey söylemek istiyorum” dedi. Biz son zamanlarda e-mail ile gelen FETÖ mağduru insanların şikâyetlerini anlatacak bir kişi sandık. Nitekim öyle de çıktı... 18 Ağustos’ta Mersin’de tutuklanan Erkan Karaaslan’ın başına gelenlerle ilgiliydi. Bir dosya verdi.

O sırada etrafını da kuşkulu gözlerle izliyordu. Pek yakınlık göstermek istemesek de Mersin’e giderken arabada okuduklarımız ‘kuru ve yaş’ meselesine bir yerde açıklık getiriyordu. Özetle FETÖ mağduru kişilerin yaşadıkları acı manzara... Yani yapılan FETÖ tertipleri, kumpaslar ve ortaya çıkan mağdur insanların ve yakınlarının acısı... Şimdiye kadar görülmemiş boyuttaki oyunlar bunlar.

Tablo karşısında yapılan beddualar bile az gelir.

CHP’li, MHP’li ve AK Partili belediyelere mali danışmanlık yapan Erkan Karaaslan üzerine kurulan kumpasın vebalini acaba kim ödeyecek?

Karaaslan, maliye kökenli bir danışman... Yeni Büyükşehir Yasası çıkınca birçok belediye mevzuatı konusunda sorun yaşamış. Mali altyapının düzenlenmesi için danışmanlık hizmeti almışlar... Bu konuda dava dosyasında Erkan Karaaslan’a yöneltilen suçlar için şöyle deniliyor:

“Terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olma...”

KUMPAS  15 TEMMUZ’DAN ÖNCE

Erkan Karaaslan diyor ki:

“Emniyette verilen ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Ben hayatım boyunca bu FG yapısına karşı çıktım. Bir yalancı ‘tanık’ bulmuşlar. Bu kişi Şaban Demirtaş, bunları İzmir ve Aydın’da herkes biliyor. Zaten izleniyorlar. Ben de bu kişilerin suçlamalarını kabul etmiyorum. Zaten yalancı şahitlik yaptıran Haldun Haşmet Aysan’a da dava açtım. Kendisi ile aramızda geçmişten gelen bir husumet vardır. Mersin ve Aydın büyükşehir belediyelerine 2014-2015 yıllarında danışmanlık hizmeti verdim. Ben danışmanlık hizmeti veririm. Belediyelere herhangi bir kişiyi yönetici olarak yerleştirecek gücüm ve yetkim yoktur. Belediyelerde çalışan hiçbir kimseye referans olmadım. Tatil için Kıbrıs’a giderim. Bu yapının hiçbir yerinde bulunmadım. Bu gruba maddi ya da manevi hiçbir desteğim olmamıştır. Bu süreçte yaşadıklarımı bir ben, bir Allah bilir... 2012 yılında FETÖ terör örgütünün baskıları yüzünden Maliye Bakanlığı Muhasebat Kontrol Müdürlüğü görevimden istifa ettim.”

Erkan Karaaslan’ın avukatı Mesut Baran Akgün de diyor ki:

“Müvekkilimin üzerine atılı suçlamaların ve iddiaların hiçbirini kabul etmiyoruz. 15 Temmuz öncesi müvekkilim hakkındaki özellikle Aydın ilindeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili basında yer alan haberler üzerine biz savcılığa 50’ye yakın suç duyurusunda bulunduk. Ne yazık ki, iddialar basın savcılığı tarafından, basın özgürlüğü kapsamında kaldığı söylenerek takipsizlik kararı verildi.

15 Temmuz’dan sonra yine basın organlarında müvekkilimin FETÖ’ye üye olduğu yönünde çıkan haberler üzerine İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunduk. Bütün bunlar bu kişinin (Haldun Haşmet Aysan’ın) yalan beyanlarıyla gündeme getirildi. İzmir’deki yerel bir gazete tarafından iki ay boyunca sürekli gündemde tutuldu.”

Suç unsuru uçağa binmek midir, yoksa yurtdışına gitmek midir?

YARGIDA NELER SORULMUŞ!

GAZİ Üniversitesi Maliye Bölümü mezunu olan, Nevşehir doğumlu Erkan Karaaslan’a (41) tutuklandığı duruşmada sorulan sorular ve cevaplar şöyle:

- Herhangi bir dernek, sendika ve parti üyeliğiniz var mı?

CHP’den bir dönem aday adayı oldum, gösterilmeyince de istifa ettim.

- Kapattığınız telefonunuz var mı?

Benim şahsıma ait bir tek cep ve ev telefonum var.

- Sizin ve aile bireylerinizin hangi internet aboneliğiniz var, hangi firmadan ve ne kadar süredir kullanıyorsunuz?

Superonline ve Turkcell aboneliğim var, yaklaşık 10 yıldır kullanıyorum.

- 15 Temmuz darbe girişimi içinde bu şahıslarla ilgili örgütsel ilişki ve irtibatınız nedir? (Hâkim, birçok isim soruyor. Ancak aşağıda gözaltına alınan ya da tutuklu bulunan kendisi gibi mağdur isimlerden bazılarını tanıdığını belirtti.)

Bazılarını tanımam, bazılarıyla kurumsal irtibatım olmuştur. (Bu arada gözaltına alınan ve bazıları tutuklanan isimler şöyle: Aşkın Günay, Hüseyin Ozan Çetin, Hüdaverdi Aydoğdu, Haluk Tunçsu, Hüseyin Namlı, Serdar Arslan, İlknur Değer Duman, Mahmut İlker Ceylan, Mehmet Özgür Sanal, Mustafa Yalın, Sadettin Yaşar Aksoy, Tevfik Dinçer.)

- Hakkınızdaki araştırmalarda 20 defa yurtdışına çıktığınız, bu seyahatlerinizde Pegasus Havayolları’nı tercih ettiğiniz anlaşılmıştır. Hangi amaçlarla, kimlerin talimatı ile hangi ülkelere gittiniz? ABD’ye gittiniz mi? Teksas’a gittiniz mi?

ABD’ye bir defa eşimle gittim, SPK’da Destek Daire Başkanı olan arkadaşım Ahmet Ozansoy’un davetiyle. Pegasus’la yurtdışına hiç çıkmadım.

BİLİYOR MUSUNUZ?

EDİRNE Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nca 1. derece tarihi eser olarak tescil edilen ancak Milli Savunma Bakanlığı’nın itirazıyla TOKİ’ye verilmek istenen, Cumhuriyet döneminin ilk yapılarından tarihi Çorlu Askeri Hastanesi ve bahçesi için Koruma Kurulu’nun bugün son kararını vereceğini...

YENİLENEBİLİR ENERJİ ‘İŞ’ DEMEK

PARİS İklim Anlaşması öncesinde New Climate Institute (NCI) ile CAN Europe (Avrupa İklim Ağı) Türkiye İklim Ağı’nın desteği ile ‘İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi Raporu’ hazırladı. Rapordan Türkiye ile ilgili önemli başlıklar:

- Türkiye sadece enerji politikalarını değiştirerek 2030 yılına kadar enerji ithalatında 23 milyar dolarlık tasarruf elde edebilir.

- 2050 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedefleyerek, yerli yenilenebilir enerji sektöründe 64 bin yeni yeşil iş fırsatı yakalayabilir.

- Türkiye kömürden vazgeçerse kömürün sadece iklim değişikliğini artıran etkisinden kurtulmayacak, aynı zamanda kömürlü termik santral kaynaklı hava kirliliğinin yol açabileceği 34 bin erken ölümü de önleyebilecek.

4 Kasım’da yürürlüğe girecek Paris İklim Anlaşması’nı Türkiye onaylamadı.

Çevere Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu da Adana, Mersin, Hatay bölgesinde yoğunlaşan termik santral projelerinin sağlıklı yürütülmediğini söyleyerek, “Paris Anlaşması’nın meclisimizde kabul edilmesi için vakit kaybedilmemelidir” diyor.