Paylaş
Bazılarına da hak etmedikleri cezalar verilmişti.
Hepsi de FETÖ’nün oyunlarıydı.
Hele bir hoca var ki, üniversiteden atıldı, hukuk savaşı verdi, karar mahkemeden döndü.
“Haksız” bir uygulamaydı.
Yerel mahkemede kaybedildi, Danıştay doğrusunu gösterdi.
Bu olay Danıştay cinayetine kadar uzanıyor.
Gelinen noktada bu işlerin altında Av. Mehmet Taşdelen ve ağabeyi Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Musa Taşdelen olduğu ortaya çıkmaya başladı bugün.
Akit’ten rahmetli Hasan Karakaya ve daha sonra da Faruk Köse bu işin üzerine çok gittiler. Bu işin içinde Musa Taşdelen’in olduğunun izini göstermişlerdi. (O zaman Köse ‘FETÖ’cülerin baskısıyla işinden olmuştu.)
Biz de bu konuda yazılar yazdık, tekzip saldırısına uğradık. Ama ne yazık ki, tekzipçilerin talebi yargı tarafından reddedildi.
Dün Sabah’ta Burak Artuner’in ‘Karanlık yüz’ başlıklı yazısında “Danıştay suikastından Ergenekon’a, MHP’deki kaset ve miting provokasyonuna her karanlık işte onun adı var. Geçmişte FETÖ’nin dizayn ettiği kumpas davalarında adı geçen Mehmet Taşdelen, şimdi FETÖ sanıklarının avukatlığını üstlendi” diyordu.
Artuner “Yakın tarihte FETÖ’nün adının karıştığı karanlık her olayda ortaya çıkan bir avukat Mehmet Taşdelen... Adı ilk olarak bugün FETÖ’nün parmağı olduğuna dair güçlü bulgular elde edilen Danıştay suikastında geçti. Olayı başörtüsüne bağlamak için “Danıştay’ı basan Alpaslan Arslan’ı Şeyh Salih Kunter saldırıya azmettirdi” sözünü ortaya atan kişiydi. Oysa, Ergenekon davasındaki tapelere göre Danıştay’da dehşet saçan Alpaslan Arslan, ‘onun adamı’ydı. Ancak o dönem FETÖ’nün kontrolünde olan Ergenekon davası hâkim ve savcıları her nedense onun hakkındaki ifşaatları görmezden geldi.
Bugün üniversitenin bahçesinden Sakarya Gölü’ne bakarak çay içen hocalar ne düşünüyor acaba?...
Bu konuda Hasan Karakaya’nın 10 Ocak 2012 ile Yalçın Bayer’in 10 Nisan 2010 ve 4 Ocak 2013 tarihli yazıları okunabilir, Türkiye’nin nereden nereye getirilmek istendiğini görebilirsiniz.
GÜNÜN SÖZÜ
“FETÖ’yü bu hale AKP getirdi. Buna doğru bakılacaksa AKP içinden bakmak gerekiyor. AKP dönmüş CHP içinde Fetullahçı arıyor. Kandırılma ne demek... Sizi bir daha başka biri kandırırsa Türkiye bunu nasıl kaldıracak. Ordunun en lazım olduğu zamanda orduyu tasfiye ettiler!”
(Dr. Gürbüz ÇAPAN)
TÜRBAN VE ŞORT/TEHDİT VE DERS
ERDEM Akyüz yazıyor:
Şimdi nereye geldiğimizi veya nereye gittiğimizi soralım:
Türbanlı bir bayana saldırmakla, şortlu bir bayana saldırmak farklı olaylar mıdır?
Türbanlı bayana saldırı “topluma yöneltilen tehdit”, şortlu bayana saldırı, “topluma verilen bir ders midir?”
BİLİYOR MUSUNUZ?
- CHP Konyaltı/Büyükşehir belediye meclis üyesi Sıtkı Soydal’ın, kapatılan ‘Antalya’ gazetesinin sahibi oğlu Onur Soydal ile FETÖ’cülükten 15 Temmuz’un ardından yapılan operasyonlarda tutuklandıklarını... ANKARA Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın, Başbakan Binali Yıldırım’a “Milyonlarca öğrenci ve vatandaşın güneş doğmadan evlerinden çıkmaları karşısında... Bu durumun başta can güvenliğinin sağlanmasında olmak üzere birçok sıkıntıya yol açabilecektir. Bu durumun olası riskleriyle ilgili bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa ne gibi sonuçlar elde edilmiştir?” diye sorduğunu... İBB CHP grubu başkan vekili Ertuğrul Gülsever’in, büyükşehirde işten el çektirilen 800 kişiden suçu sabit olanların cezalandırılmasını ancak ‘masum’ olan suçsuz, günahsız insanların bir an önce elbirliğiyle işlerine iade edilmesini önerdiğini... İSTANBUL Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, Adalet Bakanı Bozdağ’a “Tutuklu ve mahkûmların “Mektup ve yazışmalarına kısıtlama getirilmesinin hukuki dayanağı nedir? Cezaevi yönetimleri hangi yasal dayanakla avukat-müvekkil görüşmelerine müdahale ediyor, bu durum bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?” diye sorduğunu...
CUMARTESİ ANNELERİ
CUMARTESİ Anneleri adına Emine Ocak, Elmas Eren ve Hanife Yıldız diyor ki: “Devletin güvenlik güçlerince gözaltına alınarak kaybedilenlerin aileleri ve insan hakları savunucuları olarak her cumartesi saat 12.00’de İstanbul Galatasaray’da gözaltında kaybetme gerçeğini gündemde tutmak için ülkenin en uzun erimli sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştiriyoruz.
24 Eylül Cumartesi günü Galatasaray’daki 600. buluşmamızı gerçekleştirmiş olacağız. Talebimiz açık ve net: Bir daha kimse gözaltında kaybedilmesin. Kayıpların akıbeti açıklansın. Cezasızlık geleneği son bulsun; kaybedenler yargılansın.”
ALZHEİMER 65 YAŞ ÜSTÜ ARTIYOR
TÜRKİYE Alzheimer Derneği, bugünkü Dünya Alzheimer Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Dernek başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Başar Bilgiç, Doç. Dr. Barış Topçular, Hüseyin Beşgül, Revna Demirören ve Burcu Cesur’un yanı sıra hasta yakını Aysın İzer’in katılımıyla gerçekleşen toplantıda Alzheimer tedavisinde ve teşhisinde kaydedilen son gelişmeler hakkında bilgiler verildi.
Türkiye nüfusu içinde şu an toplam nüfusun % 8.7’sini oluşturan 65 yaş üstü nüfus hızla artıyor. Buna karşın diğer yaş grupları bu hızda bir artış göstermiyor. Bu nedenle demans hastalarının sayısında hızlı bir artış izleniyor. Halen dünyada 47 milyon Alzheimer hastası var ve 2030’da 76 milyon ve 2050’de ise 135.5 milyon hasta olması bekleniyor. Türkiye’de ise 600.000 aile bu hastalıkla mücadele ediyor.
Paylaş