Feryat-figan arş-ı âlâya çıkıyor

KOMUTAN sanık, iktidardaki parti hükümlü!

Haberin Devamı

3. Ordu Komutan Sn. Orgeneral Saldıray Berk, Erzurum’da hazırlanan iddianame konusu eylemlerin faili olarak itham ediliyor.
İddianame, Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildiği ve iddianamede 1 No’lu sanık olarak gösterildiği için sanık durumunda, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu Madde 65’e göre, ‘açığa çıkarma yetkisi’ Milli Savunma Bakanlığı’nın takdirinde.
Sorun bu noktada ortaya çıkıyor, ‘hükümeti devirme suçu’un sanığı olarak yargılama sürecine dahil edilen bir komutan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli ordularından birisine komuta etmeye devam edebilir mi?
Mukayeseli olarak bir başka hukuki sorun ile birlikte değerlendirmek yararlı olabilir. Bilindiği gibi, parlamentoda salt çoğunluğun üstünde bir çoğunluğa sahip olan iktidar partisi Anayasa’ya aykırı fiillerin odağı olmaktan mahkûm oldu. Yani sanık değil hükümlü ve halihazırda yürütme erkinin tek başına yetki ve sorumluluğunu taşıyor, Meclis çoğunluğu ile her türlü yasama tasarrufunu yapıyor, gündemde Anayasa değişiklikleri var.
Anayasa hukuku bakımından temel sorun, Anayasa’nın en temel hükümlerinden birini, tesadüfen değil, odak olarak işlemiş ve mahkûm olmuş bir partinin, temsilcileri vasıtası ile yürütmeyi ve yasamayı kontrol etmesinin, bürokrasiyi yönlendirecek her türlü tasarrufu yapabilmesinin (son örnek güvenlik müsteşarlığı kurulması kanunu) Anayasa hukukuna uygun olup olmadığı sorunudur.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesi kuruluş ve yargılama usulleri hakkındaki kanunun 54 maddesi, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını gerçek ve tüzelkişileri ve kuruluşları bağladığını ifade etmektedir.
Anayasa’nın temel hükümlerinden birinin ihlal suçunun sabit olduğuna dair bu karar, hangi kurumu, nasıl bağlamaktadır?
Bu kurumlar bakımından, bu kararın Anayasa hukuku bakımından anlamı nedir?
Hükümde bu hususlarda bir açıklık bulunmamakta olup müeyyide olarak sadece, Hazine’nin para yardımının yarısının iadesi karar altına alınmıştır.
Anayasa’yı ihlal suçunun sabit olduğuna dair bu kararın, Anayasamızda fonksiyonları tarif edilen Cumhuriyet’in temel organlarını nasıl etkilmesi gerektiğini, bu karar içeriği nazara alınarak ve Anayasa hükümleri içinde kalarak açıklayabilmek mümkün değildir.
Bir sonraki dönemlerde, parlamentoda bir başka çoğunluğun teşekkül etmesi ve bu parlamento veya ilgili kurumların, Anayasa Mahkemesi tarafından en ağır Anayasa ihlallerinden birinin odağı olarak mahkûm edilmiş partiyi temsilen yapılan tasarrufların, bu karar ile tartışmalı hale gelmiş olduğunu ileri sürerek, Anayasa hukuku bakımından keenlemyekûn (yok hükmünde, doğmamış) olduğunu iddia etmesi halinde, ortaya çıkabilecek ihtilaflar nasıl çözülebilecektir.
KİMİN DURUMU DAHA HUKUKİ
3. Ordu Komutanı sadece sanıktır. Dava süreci sonunda varsa cezai sorumluluğu ortaya çıkacaktır. Buna karşılık bugün Türkiye’yi yöneten siyasi heyetin temsilcisi olduğu parti, Anayasa’yı odak halinde ihlal suçunun, suçu sabit görülmüş hükümlüsüdür ve anayasal itibarının iadesi konusunda bir girişimde bulunmamış, AİHM’ye müracaat ederek, Anayasa Mahkemesi’nin, -parti ve temsilcilerinin Anayasa karşısındaki yetki, görev ve sorumlulukları     bakımından- aleyhte yoruma açık kararının, sözleşme hukukuna uygun olmadığına dair itiraz yoluna başvurmamıştır. 
Gelinen safhada, kimin pozisyonunun, anayasal meşruiyet bakımından -hukuki veya askeri personel rejimi bakımından- meslek etiğine uygun olduğu hususları, ayaküstü yargıda bulunabilecek kadar netlik taşımamaktadır.        S.Ö.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Tarafsız bir hakem rolündeki Cumhurbaşkanı’nın seçiminde bile uzlaşmanın sağlanamadığı, üstelik böyle bir uzlaşmayı savunan yaklaşımların, demokrasi karşıtı düşünceler olarak gösterilebildiği bir ortamda Anayasa reformu yapılamaz. Yapılırsa adı reform değil, Anayasa deformasyonu olur.”
(Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Dr. Fazıl Sağlam)

Biliyor musunuz

- CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, kredi kartlarına dayalı olarak ekonomik krizin etkilerinin artarak sürdüğü ülkemizde bankaya borcu olan 3 milyonu aşkın kişinin yaşadıkları sorunların tespiti, ortaya çıkarılması ve çözümlenmesi için Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını önerdiğini...
- TÜRKİYE Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül’ün bugün 13.00’te Tekirdağ mitinginde konuşacağını...
- HÜRRİYET’in eski Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç’in şoförü Sinan Ercan ile birlikte saldırıya uğradıklarının 20. yılında bugün Zincirlikuyu’daki mezarı başında anılacaklarını, yarın da Kadıköy Belediyesi’nin bir etkinlik düzenlediğini...

Haberin Devamı

Kadınımız iyi durumda değil

NÜFUSUMUZUN yarısını oluşturan kadınlar siyasal katılımın dışına itilmektedirler. Parlamentodaki kadın oranı dünyada % 17 iken, Türkiye’de bu oran 2007 yılına kadar % 4, 2007 seçimlerinden sonra % 9 olmuştur. 1935’ten bugüne kadar 72 yılda TBMM’ye 8734 erkeğe karşılık 233 kadın girebilmiştir. Siyasi yaşama katılımda ilk adım olan yerel yönetimlerde de kadının temsil oranları son derece düşüktür. 2009 yerel seçimlerinde, 3225 belediye içerisinde, il belediye başkanı kadınların sayısı 2, ilçelerde ise 15 olmuştur. Kadınlar için eğitimden, çalışma yaşamına ve siyasette temsiliyete kadar hayatın her alanında fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Türkiye’nin güçlü bir ülke haline gelmesinin en önemli kriteri, kadınların iş hayatında da, ülke yönetiminde de, karar mekanizmalarında da hak ettikleri şekilde yer almalarıdır.
Ayşe Jale AĞIRBAŞ

Haberin Devamı

Sokaklar bizimdir hesap sorulmaz 12’den sonra büyü bozulmaz

DÜNYA Kadınlar Günü, yüzüncü yılında İstanbul’da 7-8 Mart tarihlerinde Garajistanbul ve Tünel Meydanı’nda yapılacak etkinliklerle kutlanacak. Pazartesi 20.30’da Taksim Meydanı’ndan Tünel’e yürüyüşle başlayacak geceye katılacak kadınlar hemcinslerini, “Sokaklar bizimdir, hesap sorulmaz, 12’den sonra büyü bozulmaz... Meydan okuyorum, meydandayım, meydan okuduklarıma maruz kalmamak için geldim buraya... Yerleştiğim kente bağlanıyor, gecenin ve sokağın tekinsiz kalbinde şarkılar söylüyorum. Tüm gün sakınmadığım adımıma hız veren korku değil, bir kutlamanın coşkusu...” demeye çağırıyorlar. Gecede çeşitli sokak performansları, ritim gösterileri, müzik dinletileri de yer alacak.

Yazarın Tüm Yazıları