Farkında mısınız İstanbul bitiyor

Hem bizim için hem de Hıristiyan âlemi için kutsal bir şehirdir. Neden bu kadar önemli İstanbul? Çünkü İstanbul atalarımız tarafından bize emanet edilmiştir.

Acaba biz bu emanete gözümüz gibi bakıyor muyuz? Hayır! İstanbul’u hem manevi olarak hem de maddeten mahvetmiş durumdayız. Sahiplenemiyoruz emaneti... Kem gözler İstanbul’un üzerinde olmasına rağmen hem dış güzelliğini bozuyoruz hem de kültürünü...

İstanbul’da yığınla insan var, hem Türkiyeli hem de dünyanın dört bir yanından. Ama gerçek İstanbullu neredeyse yok gibi. İstanbul’u sahiplenen yok gibi, doğrusu.

İyice yozlaştırıldı. Kaldırılamayacak kadar nüfus, olur olmaz yerlere dikilen gökdelenler, Boğaz’ın güzelliğini bozan yapılar, köyden inerek kendi kültürünü İstanbul’un kültüründen üstün tutan anlayış vs... İşte bunlar İstanbul’u yozlaştırıyor. Tüm dünyada km’ye iki insan, Türkiye’de ise 100 insan düşerken İstanbulda 4 bin insan düşmektedir. (İstanbul, Türkiye coğrafyasının % 0.75’ni oluşturuyor, yani 5.170 km... Bunun yarısı Beykoz ve Belgrad ormanları olduğuna göre, % 0.35 oranlık alana 16 milyon insan yerleştiriliyor.) İstanbul olmazsa Türkiye bir hiçtir. Biliniz ki İstanbul elimizden kayıp gidiyor! Cezmi KOÇ

‘Türk icadı eurodiesel’

BUGÜN (dün) gazetelerde EPDK’nın bir genelgesi ile ilgili haberler okudum. Haberlerde bulamadığım ama tüketici olarak öğrenmek istediklerim şunlardır:

1- 2011 yılı şubat ayından itibaren kırsal motorin artık satılmayacaktı. Doğru mu? Doğru ise bir bayi hariç bayilerde neden iki ayrı motorin satılmaktadır?

2- Yeni nesil dizel otomobillere satıcılar düşük fiyatlı motorini önermiyorlar. Düşük fiyatlı motorini kamyoncu ve dolmuşçulardan başka alan var mı? Ben bilmiyorum. Yani 10 numara yağ kullananlar bunu da kullanıyor diye gözlemliyorum.

3- Kırsal motorine birtakım inceltici veya katkı maddeleri ilave ederek ‘Türk icadı eurodiesel’ler yapıldığı kanaatindeyim.

4- EPDK motorindeki kafa karışıklığını önlemelidir. Kırsal motorin yoksa o zaman neden tek fiat yok? İkinci fiat sadece katkı ile açıklanabilir mi? Eğer öyle ise aradaki fiat farkının 95 ve 97 oktan benzin arasındaki fark gibi makul olması gerekmez mi?

5- EPDK dizel otomobil satıcılarıyla bu konuyu görüşüp belli başlı otomotiv firmalarıyla beraber gazetelere ortak bir ilan veremez mi?  Şaban SEÇGİN

Telekom bizi kandırıyor

TELEKOM’UN bir reklamı vardı, hoş halen devam ediyor ya “TİVİBU TİVİBUUUU al 2 ay kullan beğenmezsen tek kuruş ödemeden geri ver” böyle bir kampanya idi. Müracaat ettim 10-15 gün sonra gelip bağladılar. Daha bağlanır bağlanmaz TV’deki renkler soldu. Hadi belki yanılıyoruz dedik. 26 gün dayanabildik ve iade ettik. Bağlayan arkadaşlara da üstüne basa basa sorduk, bakın beğenmediğimizde iade edeceğiz ve bir kuruş bile ödemeyeceğiz doğru mu? Her seferinde ustalar bize tabii tabii diye cevap verdiler!

Ama iade ettiğimizin ayı müteakip faturada, 55 lira olan internet faturam, 108.53 lira olarak geldi. Yenimahalle Telekom Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile itiraz ettim. Sonuç değişmedi, ben 12 aylık taahhüt imzalamışmışım da ondanmış. Lütfen bunu gazetenizde yayınlayın da başka insanlar kanmasın. İnşallah bakanlarımız (Binali Yıldırım ve Zafer Çağlayan) olaya el koyar. Yazıktır günahtır... Meydan bu kadar boş mu, yani isteyen istediğini yapacak. Bunlara kim dur diyecek?
Metin ÖNCÜ

‘Yeni medya’

TÜRK-Arap İlişkileri Merkezi’nin (TAİM) ‘Yeni Medya ve Dünyanın Geleceği’ temalı uluslararası konferansı 22-23 Haziran günlerinde İkitelli’deki Mariot Oteli’nde yapılacak. Yeni medya, devrimler, küreselleşme, insan hakları, sosyal medyanın etkileri gibi konuların tartışılacağı konferansa 22 ülkeden 200’e yakın gazetecinin katılması bekleniyor. Konferansın ilk oturumu, eski El-Cezire Genel Müdürü Vaddah Hanfar, İran Haber Ajansı (İRNA) Türkiye temsilcisi Muhammed Çelebi ve İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Serdar Taşçı’nın açılış konuşmaları ile başlayacak. (mustafaguvencc@gmail.com)

SHP raporu

TERÖR olaylarının arttığı, çözüm arayışlarının hızlandığı günümüzde eski Diyarbakır milletvekili Fuat Atalay ve Deniz Baykal tarafından hazırlanmış raporu yeniden değerlendirmekte yarar var. Rapor içerisinde yer alan Kürtçe TV, kültür ve örflerini korumak ve benzeri olguların hayata geçirilmesi dışında kalan öneriler bugün için bir yol haritası oluşturma özelliğini hâlâ korumaktadır. Bunlar nedir? CHP bunları kamuoyuna açıklamalıdır. A. KADIBEŞGİL

Prens Sabahattin ve yerel yönetimler

LİBERAL Avrupa Derneği Başkanı ve yeni oluşturulan liberal platformu adına bir açıklama yapan Avukat Nurhan Üngöre, bir fikir ve düşünce adamı Prens Sabahattin’in (1877-1948) 64. ölüm yıldönümünde 30 haziran cumartesi günü Eyüp’teki mezarının başında anılacağını ve daha sonra Piyer Loti’te bir kafede kendisiyle ilgili bir sohbet yapılacağını açıkladı.

Sosyolog ve siyâsetçi olan Prens Sabahattin, Padişah Abdülmecit’in kızı Seniha Sultan ile Damat Mahmut Celâlettin Paşa’nın oğlu olduğunu ve Batıda ‘prens’ lakabıyla tanındığını bildiren Üngöre, Prens Sabahattin’in politika adamlığından ziyâde, fikir adamlığıyla ilgilendiklerini belirtti. Öngöre’nin sözlerinden siyasetçiler, yerel yönetimlerin nasıl şekilleneceğinin ipuçlarını da görebilirler: “Son günlerde bazı basın organlarında yer alan haber ve yorumlarda Prens Sabahattin’in düşünce ve fikirlerinin önem kazandığını görmekteyiz. TBMM’de, 12 Haziran 2011 milletvekili seçimlerinden evvel, iktidar partisinin programında bulunan mahalli idarelerin özerkliği konusunda sona doğru yaklaşıldığını gösteren emâreler görülmektedir. Yeni Anayasa hazırlanması için Meclis’te uzlaşma sağlamaya çalışan iktidar ve muhalefet partilerinin, Prens Sabahattin’in 100 yıl önce ortaya attığı adem-i merkeziyetçilik temelindeki fikirleri karşısında nasıl bir tavır koyacakları merak konusu olmaktadır.