BAŞBAKAN son seçim beyannamesini açıklarken, İstanbul’a özel bir önem verdi. Başkent Ankara’yı ciddiye alır bir hali yoktu sanki.
Toplu taşıma ihtiyaçları için metro ve tünel hatları ile Ulus’ta kentsel dönüşüm, Medeniyetler Parkı ve Ankara Serbest Ticaret Bölgesi projelerinden söz etti. Bu projeler bir ülkenin başkentinde belediye hizmeti olarak görülebilir. İstanbul’daki gibi Ankara için söylediği bir ‘çılgın projesi’ yoktu. İstanbul’da Başbakanlık bürosu açarak Ankara’yı gözden mi çıkardı Başbakan? Melih Gökçek’e pek sıcak durmadığı biliniyor. Ankara ‘kağıt üzerinde’ Avrupa Başkenti oldu ama Atatürk’ün bıraktığı Cumhuriyet değerlerini Gökçek elinden kaptırırken, hangi itirazda bulundu? Yani dik bir duruş sergileyemedi. Yılların Belediye Başkanı Gökçek’in bu gidişlerde payı olsa gerek. Ankara’nın son yıllardaki başarılı bir gazetecisi Ankara’nın niye ‘gerilemekte’ olduğunu iki gün önce gayet güzel bir yazıyla anlattı. Ankara’da yaşayan Radikal Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı Murat Yetkin ‘Eziliyor Ankara’ başlıklı yazısında, İstanbul’un sadece Türkiye’de değil, bölgede gurur ve kıskançlık vesilesi olarak yükselirken Ankara için şöyle yazıyor: “Ankara’nın adım adım geriliyor olmasına seyirci kalınması güzel değil, hatta acı veriyor.” Yetkin şu saptamalarda bulunuyor: “- Erdoğan’ın, New York dünya başkenti sayıldığı ve Washington’a göre çok daha renkli olduğu için başkenti oraya taşımayı öneren bir Amerikalı siyasetçiyi ben bilmiyorum. - (Başbakan’ın) 2005’de İstanbul’da Dolmabahçe’de Başbakanlık makamı açmasından bu yana, ülkenin siyasi ve ekonomik karar düzeneklerindeki ağırlık merkezi yavaş-yavaş Ankara’dan İstanbul’a geçiyor. -(CHP Ankara İl Başkanı, ODTÜ kökenli şehir planlamacısı Tarık Şengül’ün, Türkiye İstatistik Kurumu, Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gibi resmi kuruluşların rakamlarına dayanan çalışmasından yararlananarak) Üretilen gelirin şehirde harcanma oranından tutun, kapanan işyeri sayısına, ödenmemiş senetlerinden gelir dağılımının hatta ?kırsalını da katarsak- buğday üretimine dek Ankara’da pek çok göstergede gerileme var. Boşanma oranında ise son 5-6 yıldır ciddi artış gözleniyor. Yani sadece bir türlü tamamlanamayan metro hattı ya da yaya odaklı olmayan trafik akışı ya da şehrin -başta Kızılay olmak üzere- düğüm noktalarının birer kara deliğe dönüşme yolunda sönükleşmesi değil sorun... Sorun daha derinde Ankara’nın son yıllarda gözle görünür bir ihmal edilmişlik içinde... - Yıllar önce Eftal Küçük ve Tolga Çandar ‘Uyanıyor Ankara’ diye bir şarkı yapmışlardı, sözlerini bana yazdırmışlardı. Şimdi içimden ‘Eziliyor Ankara’ demek geliyor, ama kıyamıyorum.” Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu noktaya gelinirken Ankara’ya sahip çıkmalıydı. Her şey kömür, bulgur, portakal dağıtmakla olmuyor.”
Cadde ve sokak adlarını neden yanlış yazılıyor
YENİMAHALLE’ye bağlı Varlık Mahallesinde oturuyorum. Büyükşehir Belediyesi mahallemizdeki daire sahiplerinden 2007 yılında döktüğü asfalt için katılım payı tahakkuk ettirerek ihbarname gönderiyor. İhbarnamelerde ada, parsel numaraları doğru ancak adresler yanlış... Yani bina ve dairelere cadde isimleri yazılmış. Yalova Sokak’taki dairemin adresi Gazi Osman Paşa Caddesi; Yenikapı Sokak’taki dairemin adresi de Tanzimat Caddesi olarak yazılmış. Bizler vatandaş olarak gelir vergisi, kira vergisi, emlak vergisi, çöp vergisi vb. vergiler ödüyoruz. Belediyelerde bu vergilerden paylarını alıyor ve hizmetlerini veriyor. Bizlerden talep edilen bu paraları ‘üstelik sokak yerine cadde isimleri yazıp bilerek yanlış evrak düzenleyerek’ ödemek zorunda mıyız. Yusuf AHISKALI