Öğrenciler, öğretmenlerini çok seviyorlar; ondan çok şey öğrenmişler.
Çalışmalarına engel sağlık sorunları yok.
Ama istekleri dışında görevleri ile ilgileri kesilip emekli ediliyor.
Hem de zorunlu şekilde...
Emekli olduğu kendilerine ders saatinde bildiriliyor öğretmenin...
Gözyaşlarını saklamak istiyor ama bu kez öğrencilerin hıçkırıkları başlıyor.
Halbuki okulların tatil olmasına daha iki ay var...
'O' doktor ise ameliyatta; bir saat sonra ameliyathaneden ayrılırken acı haberi amirinden öğreniyor:
‘‘Emekli oldun! Artık görevi bırakabilirsin.’’
Ama o, programlanmış bir ameliyata daha giriyor. Yaşı genç arkadaşı,
‘‘Ben olsaydım çekip giderdim’’ diyor; o an gözyaşları dökülüyor.
Oysa değişiklikten önceki yasal düzenlemeye göre, 65 yaşına kadar çalışma hakkına sahip örnek verdiğimiz kişiler... Konuştuğumuz kişilerin hepsi
Erdoğan'a müthiş kızgınlar...
Yaşam planlarını 65 yaşına göre yaptıklarından;
'rotasyon' sözcüğünün arkasına sığınan AKP iktidarının takıyye yaptığını düşünüyorlar; çünkü
AKP'ye yeni kadrolar açılacak!
Memurların kazanılmış hakları zorla ellerinden alınıp; maddi ve manevi olarak zor duruma düşürülüyorlar.
Ayrıca çalıştıkları kurumda da işler altüst oluyor.
Tecrübe ve kariyer hiçe sayılıyor.
Tayyip Erdoğan 1954 doğumlu; bakalım 12 yıl sonra kendisini emekli etmeyi düşünür mü acaba?
AKP iktidarınca kazanılmış haklar geri alınırken, getirilmek istenen uygulama hukuk devleti niteliğine aykırı ve hukuk istikrarını sarsıcı değil mi?
Emekli Sandığı'na gereksiz yük getirilmiyor mu?
ANAYASA MAHKEMESİ GÖRÜŞÜYOR
CHP'nin istediği yürütmeyi durdurma kararı ve iptal başvurusu bugün Anayasa Mahkemesi'nde görüşülecek.
Bu arada haksız şekilde emekli edildiklerini savunan birçok bürokrat
İdare Mahkemeleri'ne gidiyor.
Anayasa Mahkemesi'nden yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa memurların hepsi geri dönebilir mi? Yoksa, işlem idari bir konu olduğu için İdare Mahkemesi'ne mi gitmek gerekiyor?
Bazı hukukçular, ‘‘Dava açanlar görevlerine dönebilir’’ diyorlar.
Memurlar bugünü heyecanla bekleyerek şunu diyorlar:
‘‘Erdoğan hep hak hukuk istemişti. Kendi istediği hukuku da başkalarına tanısın bakalım!’’
Arınç'a yakışmadı
Tayyibe Gülek: Türkçe tercüme ile ilgili karar geri alınmalıdırBÜTÇE endişelerinden dolayı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) bundan böyle
Türkçe tercüme yapılmayacağı haberlerini üzüntüyle karşıladım. Her ne kadar bu tür dış delegasyonlarda görev yapan milletvekili arkadaşlarımızın çok iyi derecede yabancı dil (hatta yabancı diller) bilmesini arzu etsek de, gerçekçi olmamız gerekir. Ne yazık ki çoğu zaman durum böyle değil. Milletvekillerimiz yabancı dil bildiklerini beyan ediyorlar ama gerçekte çok az sayıda vekil rahatça konuşabilecek düzeyde yabancı dil biliyor.
AKPM'de dört yıla yakın tecrübemde bazı milletvekili arkadaşlarımızın tercüme aracılığıyla çok etkileyici konuşma yapabildiklerine şahit oldum. Mükemmel bir şekilde yapılan bu tercümeler sayesinde, ellerindeki önceden hazırlanmış
İngilizce metinlerle sınırlı kalmaktansa bu arkadaşlarımız kendilerinden evvel yapılan konuşmaları dinleyip, anında
Türkçe olarak çok yerinde cevaplar verebiliyorlardı.
Türkiye'nin üyesi olduğu en etkin
Avrupa kuruluşunda başarıyla yapılan mücadelelerin ve konuşmaların
TBMM Başkanı Sn.
Arınç tarafından
'sembolik' olarak nitelendirilmesini bir Meclis başkanına yakıştıramadım.
Sn.
Arınç'ın
Dışişleri'nin bile görüşünü almadan böyle önemli bir kararı vermesi beni üzdü. Eminim eski bir
AKPM üyesi olan Dışişleri Bakanı Sn.
Abdullah Gül'ün konu hakkında önceden bilgisi olsaydı böyle bir karara karşı çıkardı.
Türkiye Cumhuriyeti ilk üyelerinden olduğu
Avrupa Konseyi'ndeki prestij için 100 bin Euro ödeyemeyecek durumda değildir. Çok geç kalınmadan bu kararın geri alınmasını ümit ederim.
Tayyibe GÜLEK- 21. Dönem Milletvekili, Devlet Eski Bakanı, AKPM Türk delegasyonu eski üyesi; AKPM İnsan Hakları Komisyonu Eski Başkan V. DSİ lokallerinde içki yasaklandı
ARTVİN'den bir telefon notu: Bir süre önce bir yazınızda
DSİ lokallerinde içki yasağı yakında başlar demiştiniz. Evet haklı çıktınız. Çünkü 22 yıllık
DSİ işçisiyim.
Artvin 26. Bölge Müdürlüğü'nde çalışmaktayım. Biz tüm işçilere lokalimizde içki yasağı başladı; ailesiz gelen tüm işçi arkadaşlara içki yasağı konuldu. Mühendisler ve amirler hariç, bu haksız uygulamaya eğilmenizi tüm arkadaşlar adına rica ediyoruz. Çünkü bizler buraya yaklaşık 125 kişi tayin edildik, en az 111 kişi evini getirmedi, bekár kalıyor. Biz kendi tesislerimizden yararlanmayacağız da kim yararlanacak?
Bizden; bunun gibi birçok şikáyet alıyoruz.
Biliyor musunuz?
TURİZM Bakanlığı'nda, İstanbul İl Turizm Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı olarak tam 36 yıllık görev yapan
Yalçın Manav'ın 33 bakan ve 24 müsteşarla çalıştığını, emekli olması nedeniyle İstanbul bürokrasisinin üzüntüye kapıldığını...
DSİ bölge müdürlükleri lokallerine, ailesiz gelen çalışanlara içki yasağının konulduğunu...
Biliyor musunuz?
MESAJ
ŞİLE'deki tutuklamalarla ilgili yazımızda adı geçen tiyatro sanatçısı
İsmet Ay, Belediye Başkanı ANAP'lı
İhsan Çayıroğlu'nun akrabası olduğunu belirterek, ‘‘Ancak ben neler olduğunu ve kimin ne yaptığını bilemem. Kendilerine karşı bir nefretim de yok’’ dedi. Bu arada
Şile'den arayan okurlarımız,
GP Genel Başkan Yardımcısı, Sapancalı
Ufuk İlkiz'in
‘‘Şile'de ilçe binamız var ancak başkanımız yok’’ demesini kınayarak, ‘‘
ANAP'tan GP'ye geçip ilçe başkanlığına getirilen
Rahmi Çakar parti binasının kurdelesini kesmedi mi? Görüntüleri merak ediyorsa bulabilir’’ dediler.
'AB ve Türkiye-İtalya İlişkileri' konulu uluslararası konferans 8-9 tarihinde Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusunda.
ERMENİ Müziğinin modern, klasik ve anonim parçalarını yorumlayan
'Saylort' (Kızakçı) grubu bugün ve yarın akşam
Harbiye Yıldız Kenter Tiyatrosu'nda. (0533- 654 64 20)