Eğitim sistemimiz ‘kirden’ arındırılmalı

Haberin Devamı

YAKLAŞIK 18 milyon anaokulu, ilk ve ortaokul ile lise öğrencisinin üç aylık yaz dinlencesi başlarken, duruma bakıldığında geriye ne kaldı? Ulusal Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Mutlu “2014-2015 öğretim yılı biterken...’ yazısında “Çöküş: Tamam mı, devam mı?” sorusunun fotoğrafını çekiyor:
“1. Yaşadıkları ve karşılaştıklarına bakarak, okul denen yer demek ki böyleymiş diyen öğrenci,
2. Programıyla, kitabıyla, sınavıyla, garip uygulamalarıyla kafası allak bullak olmuş öğretmen,
3. Çocuğunun geleceğini kurtarmak için hangi yola başvuracağını bilemeyen, şaşkın gözlerle sağa sola bakan veli,
4. Kimisi olup bitenden memnun, kimisi olanı biteni izlemekten öteye gidemeyen eğitim örgütleri,
5. Bunlarla bir ilgisi yokmuş pişkinliği içinde bir Milli Eğitim Bakanlığı...
(Mutlu, bu bölümde ‘dinci-kinci nesil hedefi; dinci sendika, vakıf ve dernekler... Bilal Erdoğan’ın buyrukları... ‘Değerler eğitimi’ne hız verilmesi; bunun kimi okullarda cami imamları eliyle, kimi okullarda da öğrencileri camilere taşıma yoluyla yapılması... Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, din eğitimini 4-6 yaş grubuna indirmesi, yoğun şekilde mescit açılması.. ‘Karma eğitime son verme’ isteği... Kız ve erkek öğrencilerin koridorları ve bahçelerinin ayrılması... Kadrolaşma operasyonlarının, ‘yandaş’laşmanın giderek artması, her düzeydeki eğitim yöneticilerinin iktidarca seçim meydanlara taşınması... Dershanelerin tam anlamıyla eğitimi ‘özelleştirme-kolejleştirme’ye dönüştürülmeye başlanması... Niteliği ve işlevi geriletilen öğretmenlik mesleği... Ataması yapılmayan 300 bin öğretmenin karın tokluğuna başka işlerde çalışma arayışları... Ve çalınan sorular... Olumlu anlamda atılmış herhangi bir adımın atılmadığı bakanlıkta, sistem değil, sistemsizlik ağırlık kazanıyor; yani karmaşa konularını işliyor.)
Mevcut hükümet ve bakanlığın yerine gelecek hükümet ve bakanlığa, öncelikle eğitimimizi bu kirden arındırma, bilim ve sanatın ışığına yeniden kavuşturma görevi düşüyor.
Cumhuriyet’in laik, aydınlanmacı ve halkçı yurttaş yetiştirme yolunun, bağımsızlığı ve çağdaşlaşmayı amaçlayan yönetimler için her çağ ve koşulda vazgeçilmez yol olduğunu bir kez daha anımsatarak öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza iyi bir yaz dinlencesi diliyoruz.”

Haberin Devamı



Karışmayın artık

Haberin Devamı

Karışmayın artık AKP İzmir milletvekili Rifat Sait’in eşi başörtüsünü çıkarmış. Neymiş, kocası vekil olamamış! ‘Kocası vekilliği bıraktı o da başörtüsünü...’gibi haberler doğru bulunmamalı...Siyasi meselenize kadınları ve tercihlerini alet etmeyi bırakın artık. İsteyen kapar, isteyen açar. T.S.

Kantarın topuna ve milletin iradesine dikkat

Pehlivan peşrevi uzatılmasın

7 HAZİRAN seçim sonuçları ortaya çözülmesi zor bir siyasi denklem çıkarttı. Sayısal bakımından kolay olasılıklara rağmen, seçim öncesi aldıkları radikal siyasi pozisyonlar bakımından partiler zorlanıyorlar. Millet vekaletini ağırlıklı temsil bakımından ve -hiçbirine tek başına olmamak üzere- dört parti arasında dağıttı... Bir nevi ortak vekalet söz konusu... Anlaşabilen partiler bir araya gelerek bir hükümet halinde aldıkları vekaleti icraata geçirecekler.
Ortaklık görüşmeleri, yağlı güreşte, ‘pehlivanların’ peşrevine benzer... Pehlivanlar güreşe başlamadan önce, ileri-geri yaparlar, ellerini toprağa, dize vurur, dudağa ve son olarak alna götürürler, birbirlerinin paçalarını yoklarlar, sırtlarını sıvazlarlar, enselerini bağlarlar ve sonunda el ele tutuşurlar, güreş (ortaklıkta icraat) bu merasimden sonra başlar, siyasette de peşrevi fazla uzatmamak lazım, aksi halde kabak tadı verir, gereksiz zaman kaybına neden olur. Kaçak güreşen pehlivan diskalifiye olur, siyasette de seçmen ilk seçimde vekâletten azleder.
Kırmızı çizgi, yeşil çizgi, pembeleşen çizgiler gibi rezervleri, ülke siyasetinin ihtiyaçlarına uydurup, sandık sonuçlarını icraata çevirmek gerekiyor.
Aksi halde, vekaletler iade edilir, seçim sürecinde söylenecek her şey söylendi, en ekonomik bir seçim takvimi protokolü üzerinde anlaşılır, (mitingsiz, gürültüsüz, sadece TV programları vd...), “Biz beceremedik, ocağına düştük, sen hallet” diye, kantarın topuzu tekrar milletin eline verilir.

Haberin Devamı

Erdem, CHP’li olduğunu biliyor mu

GENEL seçimler AKP zulmüne son veren sonuçlar doğurdu. AKP Genel Baskanı Davutoğlu bile “Başkanlık sistemi istedik olmadı, şimdi koalisyon seçeneklerine bakacağız’ derken CHP İstanbul 3. bölgeden milletvekili seçilen Eren Erdem, resmi Twitter hesabında ‘Tek kırmızı çizgimiz başkanlık rejimi olmalı’ diyor.
Bu yoruma gülelim mi, ağlayalım mı bilemedim. Yakını olduğunu söylediği Gürsel Tekin bu gencin kulağını çekmeli önce... Birisini bu arkadaşa “Gündemin başkanlık rejimi değil yolsuzlukla mücadele, adaletin yeniden tesisi, gençlerin öldürülmesi, gerici eğitim sistemi, Zarrab, IŞID, Roboski, Yüce Divan, kaçak Saray, imar yolsuzlukları, seçim barajı olduğunu” hatırlatmalı... Ama her şeyden önce hangi partiden vekil seçildiğini öğrenmeli.
Bu arkadaşın eğitim durumu ve uzmanlığı ne? Lise mezunu olduğunu ve İslam üzerine çalıştığını görüyoruz. Başkanlık rejimi uzmanı mı? CHP kendisini sorgulamalı. Halkın karşısına hangi argümanlarla ve kimlerle çıktığını iyi bilmeli. Yoksa anamuhalefet pozisyonunu bile koruyamaz.

Haberin Devamı


BİLİYOR MUSUNUZ?


ARALARINDA ‘ilk imzacılar’ olarak Ahmet Ümit, Ataol Behramoğlu, Bedri Baykam, Erol Kızılelma, Eyüp Muhçu, Mehmet Karlı, Mustafa Sönmez, Orhan Kurtuldu ve Ö. Faruk Eminağaoğlu’nun bulunduğu bir grup aydının, sanatçı ve STK sorumluları üç partiye ‘AKP’yi yalnız bırakın’ çağrısında bulunmak üzere bugün 12.00’de Taxim Hill Otel’de bir araya geleceklerini...
KOSOVA Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin, Rumeli’den Türkiye’ye gerçekleşen göçle ilgili toplumsal bilinç ve Balkan ülkeleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak tarihini canlı tutmak amacıyla bu yıl 6’ncısı düzenlenen geleneksel ‘Bir Kofer bir Sandık Sirkeci-2015’ buluşmasının yarın Sirkeci Garı’nda 14.00’te; Tekirdağ göçmen derneklerinin, ‘Bulgaristan’dan Zorunlu Göç’ün 26’ncı yılı nedeniyle 18.00’de Çorlu’da bir anma töreni düzenleyeceğini...

Yazarın Tüm Yazıları