Yalçın Bayer: Ecevit, bizi dinler misiniz?

Yalçın BAYER

Erzurum (Sıddık Gül), Ilıca (Nazmi Ilıcalı), Horasan (Abdullah Aydın) ve Pasinler Ziraat Odaları Yönetim Kurulu başkanları, yarın Erzurum'a gelecek olan Başbakan Bülent Ecevit'e, tarımsal sorunları için çağrıda bulunuyorlar. ‘‘Bizler her sabah haciz memurunu kapısında görme korkusu ile yaşayan çiftçileriz’’ diyerek, sorunlar ve dileklerini şöyle sıraladılar:

‘‘Sayın Ecevit... 1.3.1999'daki Doğu Anadolu'nun kalkınma paketine pek sevinemedik. Paketin hazırlanmasında, bölge tarım teknisyenleri ya da çiftçi örgüt temsilcilerinin bulunmadığı anlaşılıyor. Size birkaç not iletmek istiyoruz:

Çiftçi Et-Balık'a iki keçi kestirmiş veya TMO'ya 500 kg çavdar satmış... Bakıyor parası kesilmiş. Halbuki, bilgisi dışında Bağkur'a kayıt olmuş, faiz çalışıyor. Şaşırıyor, borcunu ödeyemiyor... Gecikme faizini kaldırın...

Hayvancılığı teşvik amacı ile Ziraat Bankası, hayvansalda % 54, bitkiselde % 65, tarım alet makinesinde % 71 faiz uygulamakta... Bu faiz oranı Türkiye'nin her bölgesi için aynıdır. Bu durum iklim şartları gereği adaletli değildir. Hayvancılığı Geliştirme Projesi'nden küçük çiftiyi de yararlandırın. Ziraat Bankası'ndan para değil TİGEM'den sözleşmeli hayvan verin, çiftçiyi müteselsil kefil yapın. Korkmayın, devletin bir kuruşu kaybolmaz.

Ziraat'ten çiftçiye ve büyük payları da çiftçi olmayan tüccara zirai kredi kullandırıldı. Biriken borçlar geri dönmedi. Borcun büyük bir kısmı çiftçi olmayan tüccarındır. 1995 seçim kıyağıdır. % 20 ile verilen besi tosunları çoğu kiralanan ahırlar üzerinden verilmiştir. Ahırı olmayan çiftçi olabilir mi?

Sap ile saman ayırt edilmelidir. Gerçek çiftçinin Ziraat'e olan borcunun gecikme faizi kaldırılmalıdır. (İstikrarsız tarım politikası sonucu kaçak hayvan, deli dana hastalığının yurda girişi nedeniyle çiftçi belini doğrultamayacak durumdadır.)

KOBİ kredilerinde Doğu'dan giden, yem tesis projeleri acilen hayatiyete geçirmelidir. Tarım Kredi Kooperatifleri ve sulama kooperatiflerinin elektrik borçlarının, gecikme faizleri ve cezaları kaldırılmalıdır. Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma bünyesinde kullanılamayan tarım araç ve gereçlerinden, kuluçka makinelerinden, seralardan, boş ahırlardan ve kullanılmayan boş arazilerden yararlandırılmalıdır. Kulukça makineleri büyük işgücü sağlar.

Yine siz Renault'ya binerken, çiftçiye hiçbir faydası olmayan Tarımsal Araştırma'da kullanılan Toyota, Nissan gibi arazi araçlarının faturası devlete çıkmaktadır. Buna dur deyin.

TİGEM depolarında bulunan tohumlardan, Doğu çiftçisine ödünç tohum verilmesini bekler, saygılar sunarız.

İster inan

ister inanma

‘‘PALAVRACI aday’’ yazımız üzerine bir okurumuz da, önceki akşam bir TV kanalında izlediği programdan aldığı notları bize iletmiş. Diyaloğu birlikte okuyalım:

- İstanbul'un sorunları büyük.

- Ben bu işi bildiğimi ifade ediyorum.

- Nasıl?

- Ciddi birikimim var.

- Söyleyin canım, nasıl çözeceksiniz?

- Mutlaka çözeceğim.

- İstanbul ne olur?

- Ayağa kaldırırım; sistemi rahatlatırım.

- Ekmeği, suyu ucuzlatıyorsun, sağlık hizmetini bedava yapıyor, gençlere iş sözü veriyorsun. Vaatlerinizle insanları yoksulluğa mahkûm ediyorsunuz.

- Olsun, FP'li seçmene ben de 'rüşvet' veriyorum.

- Vaatlerinizi gayri ciddi vaatler olarak görüyorum.

- Ben uzmanlarla çalışıyorum, İstanbul'u ancak ben bir yere getirebilirim.

- Peki vaatlerinizin kaynağı?

- Kaynağı bilen adamım, kimse endişe etmesin.

- Ya aksi olursa...

- Vaatlerimi üç yıl içinde yapamayacak olursam, referandumla geri çekilmeyi taahhüt ediyorum.

- Ancak, beş yıl için seçilen kişi böyle bir taahhütte bulunma hakkına sahip değildir.

- Olsun, ben teklif ediyorum.

- Bana oy pusulasında şu sıraya mührü basın.

- (Rakibi) Siz hiçbir zaman centilmen olamıyorsunuz.

George Washington'ın bir sözü vardır:

‘‘Yapamayacağın işler için kimseye söz verme.’’