Dutun her şeyi güzeldir

GEÇEN sezon kültür adamı Kadir Dursun’un öncülüğüyle başlatılan ‘Dut Bayramı’ bu sezon Tut (Adıyaman) Belediyesi ve kaymakamlığın sahip çıkmasıyla gelecekte ekonomiye damgasını vuracak ‘Tut’ta Dut Çalıştayı’ yapıldı.

Haberin Devamı

Dut meyvesinin yetiştiği en önemli bölgelerden biri olan ve adını ‘dut’tan alan çalıştayda ilginç tebliğler sunuldu. Dut meyvesinin önemini vurgulamak ve dünyada markalaşmasını sağlamak amacıyla düzenlenen ulusal nitelikteki çalıştay, Kaymakam Mehmet Aksu ve Belediye Başkanı Cemal Avcı’nın konuşmaları ile başladı. Değişik üniversitelerden gelen akademisyenler ve dut üreticileri konuşmacı olarak katıldı. Dut üretiminin tartışıldığı ve sonuç değerlendirmesinin yapıldığı çalıştay sonrasında, ilçede organik dut yetiştiriciliğinin yapıldığı Dutbahçem’e teknik bir gezi düzenlendi. Gezide ziraat mühendisi E. Betül Yaşar yüksek lisans tez çalışması hakkında bilgi verdi.

 

DUT TEBLİĞLERİ

 

Haberin Devamı

Çalıştayda dut üreticisi H. Hüseyin Bilen, ilçenin dut üretimi hakkında bilgi verdi. Ardından Prof. Dr. Nurgül Türemiş ‘Üzümsü Meyvelerde Dutun Önemi’, Prof. Dr. Hüseyin Karlıdağ ‘Malatya’da Dut Üretimi’ başlıklı birer konuşma yaptılar. Adıyaman ve Malatya’daki dut üretimi kıyaslanıp tartışıldı. ‘Adıyaman’da Dut Üretimi’ konusu Doç. Dr. Halil İbrahim Oğuz tarafından ele alınırken, Doç. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan ise ‘Yukarı Çoruh Vadisi’nde Dut Yetiştiriciliği’ konusunu anlattı. Çalıştay’da son olarak Yrd. Doç. Dr. Mustafa Didin ‘Gıda Sanayisinde Dutun İşleme ve Değerlendirilme Yöntemleri’, ziraat mühendisi Murat Pala ‘Malatya’da Dut Genetik Kaynakları’ konularında dinleyicileri bilgilendirdi.

 

Tazesi, kurusu, pekmezi, pestili ile değerlendirilen dutun ne kadar ağacının olduğu, ne kadar ekonomik değer yarattığı henüz bilinmiyor. Tarım Bakanlığı, TZOB ve borsalar bu çalışmayı değerlendirirler. Artık Japonya’da sanatçıların bir etkinliğe çıkarken bir iki kuru dutu çiğnediklerini bilelim. Kuru üzümden daha değerlidir dut... Her yere bir dut ağacı dikelim, hele siyah fidanını bulursanız...

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

Haberin Devamı

- “GÜNÜMÜZDE baş döndürücü, sonsuz odaklı bir yaşamın ortasında, sırtımıza politik sistem denilen 19. yüzyıldan kalma çuvalları geçiriyoruz. Kavga gürültü içinde kimsenin anlamadığı sözde demokratik bir jargon var. Her kalıba giren bir politik esperantodan başka bir şey değil.”
Prof. Dr. Doğan KUBAN

 

PRİMDE SORUMSUZLUK TEMİZLENMELİ

 

TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyelerine sunulmak üzere TFF 1. hukuk müşaviri Duygu Yaşar’a bir mektup gönderen gazeteci RTÜK uzman denetçisi Dr. Cengiz Özdiker, ödenen primlerde ilgili yasadışı bir durumun olduğunu, bu konuda geriye dönük bir düzenleme yapılıp yapılmayacağını sordu. Özdiker mektubunda, “Kamu vicdanı açısından acilen etkili bir karar alınmalı ve ciddi bir açıklama yapılmalı. Şimdi değilse ne zaman bu ayıp, sorumsuzluk temizlenecek? En azından yüksek prim alanların serbest iradeleriyle geri ödemeleri sağlanabilir. Türkiye geneli, geniş kapsamlı bir ‘suç duyurusu’ kampanyası başlatmak üzereyiz” yazdı.TFF bu konuda ‘sessiz’ kalmamalıdır.

 

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ?

 

- BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın “Ne Ihlamur Parkı’nda ne de başka hiçbir alanda Beşiktaş Belediyesi’nin imar izni yoktur. Bu konuda biz o iddia sahiplerinden daha hassasız” dediğini, ancak İmar ve Şehircilik Bakanlığı’nın buraya imar planı değişikliği yaptığını; buna karşılık dava açtıklarını da eklediğini...

 

- CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Başbakan’a, İstanbul’un Fatih ilçesinde kimin oturduğu bilinmeyen 2 bin 500 kayıtsız ev bulunduğu iddiası doğru mudur? Bu evlerde terör örgütleriyle irtibatlı kimselerin olup olmadığı ile ilgili çalışma yapılmış mıdır? Kayıtsız bu kadar evin olmasında mülki amirlerin ve emniyet birimlerinin ihmali bulunmakta mıdır? İhmali bulunan sorumlular hakkında soruşturma açılacak mıdır?” diye sorduğunu...

 

Haberin Devamı

TEPE NAUTİLUS PANİĞİ ÖRNEK OLMALI

 

KADIKÖY Tepe Nautilus AVM’de 10 Temmuz günü saat 15.30’da, CarrefourSa’da sesli alarm sistemi teknik bir arıza sonucu alarm verdi. Müşteriler ve çalışanlar birkaç kez yinelenen alarmı AVM’nin acil olarak boşaltılma çağrısı olarak algıladılar. AVM içinde ‘canlı bomba’ mı vardı? Panik nedeniyle yüzlerce insan, can havliyle bağırıp çağırırken, kendilerini dışarı atmaya çalışıyordu. Bazı işyerlerinin kepenkleri indiriliyordu sahiplerince... Birkaç dakikalık korku ve kaos bilindiği kadarıyla bugüne kadar hiçbir AVM’de yaşanmadı. Normalde saatlerce boşaltılamayan AVM, içindeki mağazalar dahil 10 dakikada boşalmıştı. Burada soğukkanlılığını kaybetmeyen AVM güvenlik görevlilerini kutlamak isterim. Onların serinkanlılığı sayesinde insanlar burnu kanamadan dışarı çıkarıldı. Ne yazık ki, bu tür korkular artık bilinçaltımızda yer kaplıyor. Korku toplumu olarak Ortadoğu ülkesi sendromu yaşamaya başladık galiba...

 

Haberin Devamı

MESAJ PANOSU

 

- OKUMAK üç türlüdür. Dilin okuması kıraat, aklın okuması tefekkür, kalbin okuması hayattır. İmam GAZALİ

 

- FETO bitti de FETÖ artıkları için plan ne onu bilmiyoruz. Bir dahaki kalkışmaya kadar devletine milletine faydalı görün talimatını aldılar.
Cemil BARLAS

 

- MÜBADİLLER ile mülteciler kıyaslanamaz. Mübadele uluslararası bir anlaşmanın sonucudur. Esat Halil ERGELEN

 

- DUYURU, tüm demokratik kitle örgütü ve oluşumlarına çağrı, 3.000.000 kişiye vatandaşlık, vatanı işgaldir. Kabul edilemez!
Naci KAPTAN

 

- ENSAR Vakfı’na yönelik eleştirilere kalkan olan Erdoğan, her fırsatta mutlaka ensar kelimesini kullanarak, halkın zihninde oluşan ‘çirkin manzara’yı kapatmaya çalışıyor.

Can ATAKLI

 

- MECLİSSİZ demokrasi modelini yerleştirirsek, dünyaya da örnek oluruz... Demokrasi tarihine geçeriz!
Mehmet TEZKAN

 


PKK’nın yeni taktikleri

ZAMANIN şartlarına ve ruhuna göre hareket eden PKK, hem yurt içinde hem de yurt dışında yeni taktikler ile mücadelesine devam etmektedir. Yeni hamleler ve yen ataklar, örgüte yeni kazanımlar da getirmektedir. İşte PKK’nın sahaya sürdüğü yeni taktikler:


I. Örgüt içindeki kontrol dışı aktörleri tasfiye etmek: Ortadoğu’daki dalgalanmalardan dolayı kontrol dışı olarak adlandırılan bazı gruplar, örgütün çıkarlarına ters düşmektedir. Bu kontrol dışı grubun başında Bahoz Erdal gelmektedir. Suriyeli Kürt grubunun öncülüğünü yapan Bahoz Erdal, zaman zaman PKK’dan ayrı hareket ettiği bilinmektedir. Ayrıca Bahoz Erdal, örgüte 1990’lı yılların başında katıldığı için PKK’nın çekirdek kadrosu ile bütünleşememiştir. PKK, tasfiye etmek istediği gruplara sıkça kanlı eylemler yaptırıp riskli alanlara yönlendirmektedir. Bahoz Erdal ve ekibi de riskli alanlarda tasfiye edilmiştir. Bunun bir benzeri örneği de şöyle olmuştu: Abdullah Öcalan’ın kardeşi, Osman Öcalan da zamanında örgüt içinde kendi başına hareket ettiği için suikastlara uğramış, suikastler başarılı olamayınca, devre dışı bırakılmıştı.


II. Öcalan’ın ‘Ayaklanma Taktikleri Üzerine Tezler’ adlı çalışmasındaki ana unsur olan: “Dinamik olun” yani sürekli hareketli savaş içinde olun talimatı bugün de kullanılmaktadır. PKK, hareket etmediği takdirde hayatını yitirecek bir organizma olarak mücadele etmektedir. Sürekli kendini yenilemektedir.


III. Halkları birbirine düşürme politikası esas alınmaktadır. Yani hem Doğuda hem de Batıdaki saldırlar ile Türk ve Kürt çatışması uzun vadeli olarak planlanmaktadır. Özellikle milliyetçi duyguları yüksek olan şehirlerimize yapılan saldırılar konunun en belirgin örneğidir. Saldırlar zaman içinde öfke patlamasına dönüşebilir. 1997 yılı örgütün final yılı olarak belirlenmiştir. Örgütün: “Kırsal alanlardaki mücadeleniz dağlarda, şehirlerdeki mücadeleniz de evlerde olacaktır.” talimatı söylediklerimizi doğrulamaktadır.


IV. PKK’nın ve elemanlarının önem verdiği yıldönümleri: PKK, yandaşlarına “hevallarınız”(arkadaşlarınız) yaz aylarında öldürüldü, intikam alın” motivasyonu ile saldırlar aralıksız devam etmektedir. Ayrıca Öcalan’ın Temmuz 1979’da Urfa’nın Suruç ilçesinden, Kobani’ye geçmesi ve örgütlenmesini Suriye’de devam ettirmiş olması da örgüt tarihinde yıldönümü olarak kutlanmaktadır.
Başbakan Binali Yıldırım ve ekibi yıldırım hızı ile PKK’nın taktiklerini yok edecek sosyal ve güvenlik projelerini hayata geçirmelidir. Aksi takdirde Doğuyu ellerinde tutamayan hükümetlerin Batıyı da kayıp ettiklerine yakın tarih şahitlik etmiştir. Bizden yazması ve söylemesi.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan TOPDEMİR

 

 

Yazarın Tüm Yazıları