‘Devlet sırrı’

GEÇEN yasama döneminde TBMM Adalet Alt Komisyonu’nun gündeminde bekletilen ‘Devlet Sırrı Kanun’ tasarısı bu yasama döneminde tekrar gündeme alındı. Yeni tasarı, devlet sırrının kapsamını genişletmiş, güvenlik ve siyaset dışında ekonominin tüm alanlarında gerekli görülen belgeler de devlet sırrı ve gizliliği kapsamına alınabilir hale getiriliyor.

Haberin Devamı

Devlet sırlarının hükümetin güdümüne sokulması içeriği taşıdığından Yargı çevrelerinde ve toplumda derin kaygılar yaratmaz mı?
Tasarıyla devlet sırları yeniden tanımlanmakta, hangi belge ve bilginin devlet sırrı olacağına ilişkin karar verme yetkisi bakanlık müsteşarlarından oluşacak bir kurula veriliyor. Tasarıda devlet sırrı, “Açıklanması veya öğrenilmesi devletin dış ilişkilerine, Milli Savunmasına ve Milli Güvenliğe zarar verebilecek, anayasal düzen ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek, bu nedenlerle gizli kalması gereken bilgi ve belgeler” olarak tanımlanıyor. Devlet sırrının hukuk devleti ilkesinin gereklerine aykırı biçimde yorumlanamayacağı ve uygulanamayacağının altı çiziliyor.
‘Devlet sırrı’ tanımının oldukça geniş kapsamlı ve muğlak olması, devlet sırrının ne olduğuna karar verecek müsteşarların nihayetinde hükümete bağlı memurlardan oluşması sorunu çözmek yerine daha da derinleştirmez mi?
Geçmişte olduğu gibi kötü amaçlı kullanılamaz mı, suçların örtbas edilmesine yasal zemin hazırlamaz mı?
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin bu konudaki kuşkularını dile getirirken Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltiyor:
? Devlet sırları gibi bir ülke için hayati önem taşıyan bir alanın yönetimi niçin siyasal iktidarların egemenliğine verilmektedir? Neden bağımsız bir kurul oluşturulması gündeme alınmamıştır?
- Tasarıya göre ‘devlet sırrı’ niteliği süreli ve süresiz olarak verilebilecek, bunlar kurulca her zaman değiştirilip kaldırılabilecektir. Sırrın muhafaza süresi, süreli olanlarda 75 yıl, süresiz olanlarda 50 yıl geçmeyecektir. Bu kadar uzun süreler konulmasının amacı nedir?
- Başbakanlığın tasarı hükümleri uyarınca Genelkurmay Başkanlığı, Bakanlar ve Milli Güvenlik Kurulu’nun görev alanlarına ilişkin belge ve bilgileri devlet sırrı olarak belirlenmesini kurulun teklif etmesi, siyasal iktidarların tasarruflarına dokunulmazlık zırhı getirmiyor mu?
- Cumhurbaşkanlığı’na ait bilgi ve belgelerin niteliğinin saptanma yetkisinin Cumhurbaşkanlığı’na bırakılması, Cumhurbaşkanı’nın sorumsuzluğu ile bağdaşmakta mıdır?
- Gizli belge ve bilgilerin, kurum ve kuruluşlarca, gerekçesi açıklanmak koşulu ile mahkemelere gönderilmesinin engellenmesi, açık bir yönetim anlayışına uygunluk taşır mı?

Haberin Devamı

‘Adaletin adaletsizliği’

Haberin Devamı

ANKARA Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu “Adaletin Adaletsizliği” başlıklı bir yazı yazmış. “Yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıkların kamu düzenini tehdit eder boyuta” ulaştığını belirten Feyzioğlu, sonunda şöyle diyor:
“Geleceğine sahip çıkmak isteyen herkese bir kez daha sesleniyoruz:
Haksızlığın kimden geldiğine, haksızlığa kimin uğradığına bakmaksızın demokrasiye, hukuk devletine, insan haklarına, adil yargılanma hakkına ve savunma hakkına sahip çıkınız. Çok geç olmadan...”

Ataköylülerin sitemi

ATAKÖY 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği adına Prof. Dr. Ayfer Kaynar, Bakırköy Belediyesi’ne sitem dolu bir mektup göndermiş. Başkan Ateş Ünal Erzen’in “Yetkim yok” diyerek yakınmasını doğru bulmuyor ve “Oysa Ataköy’de turizm alanı dışındaki konut alanlarının imar değişikliği teklifi üzücüdür, ki Bakırköy Belediye Meclisi’nden geçmiş, ancak 12 Ağustos 2011 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclisi tarafında oybirliği ile geri çevrilmiştir” diyor. Kaynar’ın son sözleri şöyle:
“Bakırköy Belediyesi’nden beklentimiz... 564 ada 14 No’lu parselin Bakırköy Belediyesi’nce satın alınması ve yeşil alana dönüştürülmesidir.”

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

- BOĞAZİÇİ Üniversitesi’nde, 10 Kasım’da düzenlenen ‘Atatürk Günü’ kapsamında “Bir Entelektüel Olarak Mustafa Kemal Atatürk’ sempozyumunda François Georgeon, Erik-Jan Zürcher, Fabio Grassi, Nermin Abadan Unat, Oktay Yenal ve Talat Halman gibi yerli ve yabancı araştırmacı, yazar, tarihçi ve akademisyenlerin konuşacağını... 
- YUNANİSTAN’ın Kos Adası Belediyesi Başkan Yardımcısı Ioannis Balalis’in bir heyetle Bodrum Belediyesi’ne yaptığı ziyarette ‘Vize işlemlerinin hızlandırılması konusunda çalışmaları olduğunu, bakanlarının vize işlemlerini yapan İngiliz şirket yetkilileri ile bizzat görüşüp bir şubenin de Bodrum’da açılması için destek olunacağını’ söylediğini... 
- ZEYTİNBURNU Belediyesi’nin ‘Şarkılarla Yaşayan Unutulmaz Bestekâr’ etkinliğinde, bestekâr Saadettin Kaynak’ın, ölümünün 50. yılında anıldığını, ESKADER Başkanı Mehmet Nuri Yardım’ın moderatörlüğünde, konuşmacı Memduh Cumhur’un, Kaynak’ı “Zor günlerin bestekârı” olarak anlattığını...
- ATAMASI yapılmayan İka ve Tekdemir adlı öğretmenlerin (para kazanmak için ücretli öğretmenlik ve başka işler de yapmışlar) “Artık yeter” deyip tüm öğretmenlerin seslerini duyurmak için Samsun’dan Ankara’ya yürümeye başladıklarını...

Haberin Devamı

Kamyon trafiği iyice bunaltıyor

İSTANBUL’un ulaşımı giderek çıkmaza giriyor. TEM ve E5’ten işe gidip gelmek tam bir felaket halinde. Saatlerimize yazık. Gözlerimiz internette, yoğunluğun azalmasını beklemekle geçiyor. Tam bu arada okurumuz Atilla Alp’in notu geldi: “Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde kamyonlar şehir trafiği içinde böyle cirit atamaz. Sarı kamyonlar, sarı taksileri geçti ve trafiği felç ettikleri yetmiyormuş gibi, yarış yapıyorlar adeta. Herkesin çoluk çocuğu var, sonra ahlar vahlar, boş demeçler. Yazık değil mi? Hiç olmazsa sabah ve akşam mesai saatlerinde bu engellensin ve kontrol edilsin bir zahmet!”

Yılın annesi

29 Ekim’de Bingöl’de büyük bir kahramanlık örneği göstererek canı pahasına canlı bombanın üzerine atlayıp çocuklarını kurtararak kendi yaşamını yitiren fedakâr anne Hatice Belgin’in ‘yılın annesi’ olarak anılmasını öneriyorum.
E. KURNAZ

Yazarın Tüm Yazıları