Devlet bankası sattı bakanlık dava açtı

1993 yılında, Emlak Bankası kanalıyla Bilkent Çamlık Sitesi’nden peşin veya taksitle daire alan vatandaşlar, Devletin verdiği güvence ile hayatlarını sürdürürken, bir müddet sonra yine devletin bir başka kuruluşu olan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın aldığı ’ormanlık alan’ kararı ile açılan tapu iptal davaları ve ayrıca Tapu Kadostro Genel Müdürlüğü kanalıyla tapulara konulan şerh yüzünden zor günler geçirmeye başlamışlardır. Bu davalar sürerken ilgili mahkemenin aldığı şerhin kaldırılmasına ait mahkeme kararı da kendilerine ulaşmasına rağmen ilgili kurumlar tarafından bugüne kadar uygulanmamıştır.

Devletine ve onun kuruluşlarına güvenerek hayatları boyunca yaptıkları birikimlerini bir ev veya daireye yatıran vatandaşlar, bugün gelinen noktada ne yapacaklarını şaşırıp ve mahkeme kapılarında haklarını aramaktadır. Bütün korkuları da evlerine bir gün bu devlet kuruluşlarınca elkonulmasıdır.

Bu vatandaşların merak ettikleri bir konu da, bugün orman alanı gösterilen bu yerlere zamanında nasıl inşaat ve oturma izni verildiği ayrıca bu izinleri verenler hakkında herhangi bir kanuni ve idari soruşturma açılıp açılmadığıdır. Ersen AKAN

Vay anasını 16 çocuk mu

Rahmetlİ Vehbi Koç bile nüfus planlaması ülkenin gelişmesi için tek şart derdi. Çünkü hala yüzbinlerce üniversite gencinin iş kapılarında beklediği bir ülke görünümünde bulunurken siz ailelere çok çocuk yapma önerisinde bulunursanız, bence yoksul aile standartlarını çoğaltmış olarak topluma kültürsüz ve sevgisiz insanların gelmesini sağlarsınız. Aş ve iş en güzel buluşma sahasıdır. Önce bunun yollarını ifade buyurun ve ondan sonra böyle önerilerle toplumun karşısına çıkınız.

Bir muhtarlık dönemimde 1980 ihtilali zamanında bir mahalle mükellefimin kayıtlarını yapıyordum. Karşımdaki hanım 35-36 yaşlarındaydı sordum:

- Kaç çocuğun var?

- 16 dediğinde, vay anam vay demiştim,

- Adlarını söyler misin, diye ifade ettiğimde ise,

- Eve gidip öğrenip gelip size söylerim, demiştir. Baba ne iş yapar soruma da başını öne eğdi ve tek cevap verdi.

- Ne yapacak işte böyle çocuk yapar...

Karşınızdaki ülke tablosu bu; buna göre karar veriniz ve bu ülkeyi yormadan konumunuz ne olursa olsun yarınlara güzelliklerle taşıyınız!

Nejat TAŞKIN

Şereflikoçhisar Belediyesi tarlamızı gasp etti

ANKARA, Şereflikoçhisar ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı’ndan şikayetçiyiz.

İlçede 1317 Ada, 6 nolu parsele isabet eden tarla miras yolu ile 30 sene önce vefat eden annemizden kaldı. 8 kardeşiz, 4 kardeşimiz vefat etti. Kardeşler olarak, çocuklarımızla birlikte dar gelirli bir aileyiz. Belediyenin tarlaya mümkün olduğu kadar az bir kayıpla yapacağı imar çalışması halen kardeşlere pay edilecek duruma getirilemedi. Tarlamız 11.500 m² dir. Şu anki imara göre 4.500 m²’ye düşürülmüştür. Belediye tarlanın içinden yol geçirmiş, su boruları döşetmiş, ancak bunların yerine başka bir tarla vermemiş ve parasını da ödememiştir.

Belediye tarlamızı gasp etmiştir.

Belediyeye yazılı başvuruda bulunduk. Belediye tarlamız üzerinde Kayseri çevre yolu planı olduğunu bildirmiştir. Başbakanlık kanalı ile Konya Karayolları 3.Bölge Müdürlüğü’ne başvurduk. Karayolları hem Şereflikoçhisar Belediye Başkanlığı’na, hem de bize yazılı olarak tarlamızda böyle bir çalışma olmadığını bildirmiştir. Buna rağmen, belediye tarlamızdan hala Kayseri çevre yolunun geçtiğinden bahsetmektedir. Tarlamızda kayıp çok olduğu için özel imarla müstakil tapu çalışmasını da başlatamıyoruz. Aynı çalışmayı Belediye de yapmıyor.

Mağdur durumdayız. Kardeşler olarak tarla içinde müstakil tapulu yerimiz belli olmadığı ve haksız yol-kanal çalışması yapıldığı için; hiçbir şey yapamıyoruz.

Ramazan-Sadık-Nezahat-Latife KOÇAK Kardeşler-Boğaziçi Mah.Bağ Yolu Caddesi, PTT Altı-ŞEREFLİKOÇHİSAR

Kaşla göz arasında baz istasyonu kuruldu

ÇANKAYA Kırkkonaklar Mahallesi 7. Sokak sakinleriyiz. Geçen gün (11.03.2008) son derece sessiz bir şekilde bitişiğimizdeki apartmanın bahçesine (merdiven altına) bir baz istasyon kulübesi ve çatıya da diğer aksamı dikilmiştir. Bütün mahalle sakinleri toplanarak belediyeye gittik ama başkanla görüşemedik. İzinsiz olduğunu düşündüğümüz (çünkü büyük bir gizlilikle yapıldı ve sorulan sorulara verilen yalan beyanlardan tahmin ediyoruz) bu baz istasyonu bugünden itibaren sağlımızı tehdit edecek ve yılların emekleriye aldığımız evlerimizde kanser korkusuyla yaşamamıza sebep olacaktır.

İnsan hayatını hiçe sayan bu sorumsuzluğa son verilsin.

Çankaya Kırkkonaklar

Mahallesi sakinleri.

GÜNÜN SÖZÜ

"İrtica Başbakandan cesaret bulursa, kim onun sokağa dökülmesini önleyebilir? İrticanın sokağa dökülmesi ise ülkenin kana bulanmasıdır."

(İsmet İnönü-1958)