Paylaş
Her ne denli bereketli sezon yaşanacak olsa bile özellikle denetimlerden kaçan denizlerde gezinen gırgırların yasal boyun altındaki balıkları ağlara toplaması ve bunların satılması gelecek adına karamsarlık oluşturuyor.
Karadeniz kökenli meslektaşımız Şükrü Karaman’a göre balıkçılığın en önemli sorunlarının başında olan kaçak ve küçük boydaki balık avı bir türlü önlenemiyor. Balık türünün azalmasında büyük rol oynayan yavru boydaki balıkların avlanmasına, satılmasına karşı denetimler mutlaka eksiksiz yerine getirilmeli ve kurallara uymayanlara ağır yaptırımlar uygulanmalı.
Bu sezon, balık avındaki olası bereket hem tekne sahiplerini hem de tüketicileri sevindirebilir. Ne var ki kaçak ve kural dışı avlanmaya göz yumulursa gelecekte bugünkü balığı bile bulamayız. Denizlerden eskiden olduğu gibi balık fışkırması için belli süre ‘nadas’a alınması gündeme gelmiş, ancak tekne sahipleri buna karşı çıkmıştı.
O zaman daha fazla balık, daha fazla gelir için tekne kaptanları aralarındaki ayrık otlarını temizlemeli, yavru balıkların avlanmasına şiddetle karşı koymalı. Kuşkusuz burada en büyük görev Sahil Güvenlik’e düşüyor.
(Denizler böyle de Ergene Nehri nasıl acaba? CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, bir grup partili ile Ergene Nehri’nde balık tutacak. Zehir akan nehirde balık olur mu, göreceğiz!)
ERDOĞAN, SAY'A TAZİYEDE BULUNDU
FAZIL Say Bodrum’da annesini toprağa verdikten sonra 12 konserlik bir turne için gittiği Tokyo’da Instagram hesabından yaptığı “Bunların hiçbirini yazmak istemezdim” başlıklı yazıda “Sosyal medyada çıkan tartışma ve yorumlar sonsuz mertebede inciticidir, kin ve nefret doludur, annesini kaybeden bir insanın kalbini kırmak amaçlıdır... Bir cenaze namazını kılan beni hedefe koyan, benim inancımı sorgulayan, utanç verici bir ilkelliği, cüreti ve cahilliği temsil etmektedir, bu tartışmalar hiçbir yere varamaz. Tek ricam, bu yazılanların kaldırılması ve bir daha böyle bir şeyin yaşanmamasıdır. Bunu lütfen yapmayın. İnsanların inançlarını sorgulamak, tehditler yağdırmak, küfürler etmek, kimsenin haddi değildir.
MESAJ GÖNDERENLER
Taziye yollayan herkese, on binlerce insana şükran borçluyum. Bakın, devletin tüm kademelerinden taziye mesajları gelmiştir, ülkemizi yöneten devlet adamları tüm samimiyetleri ile beni bizzat aramışlardır. İktidar ve muhalefet, Cumhurbaşkanımız, tüm liderler, bakan ve milletvekilleri, hepsi aramış taziyelerini iletmiştir; sonsuz teşekkür ediyorum.” diyor.
(Bu arada, Say’ın cenaze namazı kılması nedeniyle bazı muhafazakâr yazarların bu konudaki olumsuz yazılarına tepki gösteren Sabah’tan Salih Tuna ve Habertürk’ten Sevilay Yılman’ın yazılarını okumanızı tavsiye ederim.)
30 AĞUSTOS 'MUAZZAM BİR ESER'
ATATÜRK Nutuk’ta Büyük Taarruz’dan ‘muazzam bir eser’ diye söz eder:
“Saygıdeğer Efendiler, Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi’ni ve ondan sonra düşman ordusunu tamamiyle yok eden veya esir eden ve kılıç artıklarını Akdeniz’e, Marmara’ya döken harekâtımızı açıklayıcı ve vasıflandırıcı söz söylemeyi gereksiz sayarım. Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.
Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.”
26 ve 30 Ağustos’u anlamak için bu sözler yetiyor değil mi?
Dikili Festivali bugün başlıyor
DİKİLİ Belediyesi’nin ‘Cumhuriyete bağlılık’ şiarıyla gerçekleşecek Dikili Kültür-Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali’ bugün başlıyor. Festivalde Leman Sam, Onur Akın ve Sümer Ezgü konserleri ve ‘Türkiye’de Hukukun Üstünlüğü ve Ekonomik Kalkınma Yeniden Nasıl Tahsis Edilir?’ ‘2002’den Günümüze Tarım ve Hayvancılık Politikalarının İzdüşümü’ panellerinin yapılacak; etkinliklere Muharrem Erkek, Mehmet İşler, Meliha Okur, Orhan Sarıbal, Ali Ekber Yıldırım katılacak.
Biliyor musunuz
- 2010 tarihinde I. grup korunması gereken kültür varlığı olarak tescillenen ve 8 yıldır restore edileceği söylenen Elazığ’ın Maden ilçesindeki tarihi Camiikebir ile minaresinin vakıflardan sorumlu 6 bakan, 5 dönemde 16 milletvekili, 5 valisi, 4 Maden kaymakamı gördüğünü; TBMM’de 3 kez önerge verilmesine rağmen ‘hafriyat mağduru’ olarak yok olma tehlikesiyle restore edilmeyi beklediğini…
Tilkicik koyunu kim kapıyor
BODRUM’un nadide köşelerinden Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda Magi Beach ve Hazine isimli mekanların arasında kalan, yaklaşık 150 m2’lik halka açık plajı da rant uğruna çevre sakinlerine kapatılmak üzere. Ne yazık ki, bütün koylarda halka açık plajlar mevcutken yerin kime verileceği söylentileri bizi korkutuyor. Belediye Başkanlarımız Dr. Osman Gürün ve Mehmet Kocadon’un olanlardan haberi var mıdır?
C.Ö.
Ana muhalefet partisi’nde yapılmak istenen nedir?
MUHALEFET partisi gündemine sorunları alamadığı gibi AKP’nin kişi odaklı eleştirilerinin girdabından çıkamıyor. İktidarın yarattığı ‘gölge oyunu’nun arkasını çözemiyor. Peki muhalefetin bu sorunların çözümüne ilişkin ciddi, halka güven veren önerilerini duyan var mı? Yok. Öneri diye sunduklarına güven duyan, tartışan var mı? Yok.
24 Haziran'daki kampanya iktidarı almak için değil parti içi iktidar için yapılmış demek ki... Mutlak mağlubiyet alanlar şimdi bilek güreşine tutuşturularak bir galip çıkarılıp hesap vermeleri önlenmek isteniyor. Bu bilek güreşinden galip çıkmaz, çıkacak olan güven kaybıdır.
Bir parti kendi içinde bu kadar itibar kaybına uğramamalıydı.
CHP iki ayı aşkın bir süredir, daha seçim sonuçlarını analiz edemedi. Yerel Seçim hazırlıklarını gündemine almadan, yandaşlara güvenli ilçe-il belediye başkanlıkları tahsis etme gayretine girildi. Muhalefeti zor günler bekliyor. Soruyorum; CHP’nin geleceğini örgütleri mi, parti dışı güçler ile medyanın ‘Tak-şak paşa’ları mı belirleyecek göreceğiz.
Tanıdığım örgütler, bu partinin de, ülkenin de geleceğini belirleyecektir.
Yılmaz ATEŞ/2008-2010 CHP Genel Başkan Yardımcısı
Paylaş