Demokrasi sınavı

KAZAKİSTAN’da o kadar çok ‘millet’ var ki peşinen bunları idare edebilmenin kolay bir iş olmadığı söylenebilir.

Sayıları 140’a yakın etnik ve 40 dolayında dini grupların bulunduğu 15 milyon nüfuslu bu ülke, pazar günü yapılan ilk serbest parlamento seçimleriyle güven vererek demokratikleşmede önemli bir adım daha attı. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle 2030’ların süper gücü olmaya şimdiden aday olan Kazakistan, partiler demokrasisini yerine oturtmaya başlarken iki yıl içinde tüm reformlarını da tamamlamış olacak.

Kazakistan’da toplumun tüm katmanları arasında uzlaşının egemen olduğu görülüyor. Bunu sosyolojik olarak hemen yerde fark edebiliyorsunuz. Aynı seçimlerde olduğu gibi... Billboardlarda parti afişleri olmasa seçim olduğunu anlamayacaksınız.

Ancak, Kazakistan devlet olarak 13 yıllık tarihinde en renkli seçimi yaşamış. Adaylar karşılıklı olarak televizyonlarda ilk kez tartışmışlar; çokpartili sistemin gereklerini içlerine sindirmeye çalışmışlar...

Bizi götürdükleri bir sandıkta oy verme işlemini izledik. Ne seçmen taşıyan var, ne kapıda propaganda yapan... Bir fakültenin konferans salonunda, bir tarafta bilinen yöntemle oy kullanmak isteyenler sırada bekliyor. Bir başka köşede de bilgisayar ortamında oy kullanmak isteyen birkaç kişi... Seçmene önce bir el terminali veriliyor; hücreye girerek bir karton üzerinde hizalarında barkot işareti bulunan parti ve aday isimlerinden istediğini, iki kez ışınlıyor. Parti temsilcilerinin sandık kurullarında görev almadığı dikkatimizi çekti; ancak uzaktaki sıralardan gelişmeleri izleyebildiler. Bunlar arasında babası Kazak, annesi Rus olan ve bize kendisinin ‘komünist’ olduğunu söyleyen genç bir kız, bilgisayar ortamındaki oylamadan kuşku duyduğunu söyledi. Çünkü oylamanın programı Kazakça ve Rusça dillerine uyarlanmış... Bu nedenle bu yöntemin Rus kökenli seçmenlerin kullandıkları oyların dağılımının kolayca tespit edilebileceği iddiasını ortaya atıyor. Ancak sandık kurulu başkanı kendisini uzun süre ikna etmeye çalıştıysa da iddiasında ısrarlı oldu. Kazakistan Anayasası’na göre, nüfus cüzdanlarında ‘tabiiyeti’ bölümünde öncelikle Kazak yazıyor. ‘Milliyeti’ hanesinde ise taşıdığı alt kimlik yazıyor; hangi milletten veya etnik kökendense o yazılıyor; Kazak, Rus, Alman, Özbek, Uygur gibi...

KİM KAZANDI

Elektronik ortamdaki oylama, pilot bölge olarak seçilen üç büyük kent ile bazı illerde yapıldı. OTAN Partisi yüzde 43 dolayında oy alarak yine iktidar partisi oldu. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in kızı Dariga Nazarbayev’nın kurduğu ve liderliğini yaptığı ASAR (Yardımlaşma) Partisi’nin, ilk seçimde yüzde 18 oy alması başarı olarak sayılıyor. Ilımlı muhalefet yaptığı bilinen AKYOL ise yüzde 16’da kaldı. Kazakistan Demokratik Seçimi Partisi ile Komünist Partisi’nin ayrı ayrı oluşturdukları muhalefet kanatları ise toplam yüzde 28 oy sağlayabildiler. Bu durumda muhalefet partilerinin elinin belirgin ölçüde güçlendiği yorumları yapıldı. Seçimlere katılım oranı % 55’lerde kaldı. Hükümetin OTAN ve ASAR partilerine çalıştığı eleştirileri yapıldı. Hükümete yönelik eleştirilerle birlikte Kazakistan’da eksikliklere rağmen hatasız ve açık bir seçim oldu. Bu durum da çokpartili sistemin hayata geçirilmesi yolunda önemli bir adım sayılıyor.

Türkistan’da bir üniversite

AHMET Yesevi
Üniversitesi deyince, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’i anımsamamak elbette mümkün değil. Çünkü bu üniversitenin, Türkiye ve Kazakistan tarafından ortaklaşa kurulmasında büyük emeği geçen Zeybek, 1993 yılından bu yana Türkiye ve Kazakistan’ın ortaklaşa kurduğu üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanlığı’nı yürütüyor. Zeybek, Türkiye’deki işleri nedeniyle seçim döneminde Kazakistan’da bulunamadı. Yasa gereği diplomaların denkliği Türkiye’de kabul edildiğinden beri öğrencilerin başvuru sayıları her yıl artıyormuş. Öğrenci sayısı bugün 24 bine ulaşmış... Kazakistan’da internet üzerinden uzaktan eğitim de vermeye başlamış. Sanatçı Kenan İmirzalıoğlu (Deli Yürek) da uzaktan eğitimin Türkiye’deki öğrencilerinden... Kazakistan’ın beş kentinde, 27 fakülte, yedi araştırma merkezi ve üç enstitü ile ülkenin en gözde üniversitelerinden... Kırım’dan Altaylar’a, Makedonya’dan KKTC’ye kadar 23 Türk devlet ve topluluğundan gelen öğrencileri bir araya getiren üniversitede Kazakistan ve Türkiye Türkçesi’nde eğitim veriliyor. Öğrenciler, Rusça ve İngilizce dillerini öğrenmeleri nedeniyle yazları Antalya’nın en gözde turizm elemanları olmaya başlamışlar.

Rektör Serik Piraliyev’in belirttiğine göre, bu iki dili bilen bir kişi tüm Orta Asya coğrafyasındaki halklarla anlaşabilecek. Türkiye’nin her yıl bütçesinden para gönderdiği (bu yıl 13 trilyon) üniversite, öğrencilerinden harç almıyor, aksine başarılı oldukları sürece burs veriyor. Bir öğrenci 100 dolarla bir aylık harcamalarını karşılayabiliyor.

Biraz sonra (dün) üniversiteyi gezeceğiz ve Ahmet Yesevi’nin türbesini göreceğiz.

Bingöl ihalesi

BİNGÖL depreminden sonra davetiye usulü ile üç paket (15 okul) okul ihalesi yapıldı. Keşfi 30 trilyondu. Bu ihaleleri Aksa, YDA ve Seç firmaları aldı. MEB Yatırım ve Tesisler Başkanı Sayın Prof. Abdülsamet Arslan, daha önce davet usulü ile iş verdiği bu firmaları nasıl tanımam diyebiliyor bugün? Hepsi son ihalede üçer iş almadılar mı?

YDA ve Aksa aynı kişiye ait; yani Cüneyt Aslan’a... Cüneyt Bey, Başbakan’ın ‘fahri’ danışmanı Mücahit Arslan’ın akrabası. Seç firmasının sahibi Mehmet Çalpan da, Bakan Hüseyin Çelik’in yakın arkadaşı... Bu ihaleler yaklaşık 400 milyon metrekare fiyatla verildi. O zamanki Bayındırlık birim fiyatı ise 260-380 milyondu. Bingöl ihalesine davet edilen Koşu, Kuzu, YDA, Aksa, Aras, Poyraz, Haşimoğlu, Akhaş, Seç ve Net Yapı bugün ihaleyi alan firmalar arasında yer almıyor mu?

Bu olay bu işlerin ‘organize’ olduğu kuşkusunu yaratmaz mı?

AKSA’DAN AÇIKLAMA

AKSA İnşaat’
ın vekili Av. Burcu Ulutürk gönderdiği açıklamada, şirketin 1975’de kurulduğunu, 1997’den bu yana yönetim kurulunda ve hisse oranlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, firmanın üstlendiği işler arasında Kurtalan ve Ergani çimento fabrikası projelerinin yer aldığını, DSP hükümeti zamanında da okul ihalelerine katılarak ihale alındığını belirterek ‘Dolayısıyla müvekkil şirketin üstlendiği okul inşaatlarının ihalelerini AKP iktidarı ile olan yakınlığı nedeniyle kazanmış olduğuna ilişkin iddiaların dayanaksız olduğu ortadadır’ dedi.
Yazarın Tüm Yazıları