Delege emir kulu değil

Elazığ’da 1980’den beri milletvekili çıkaramıyor CHP... Özcan, iddialı bir kampanya yürüttü ancak bütün güçler karşısında cephe oluşturdular; dinci gruplardan AKP’ye, MHP’den DYP’ye (Mehmet Ağar’ın) kadar... Kampanyayı izlerken muhafazakâr bir gazeteci “Yalçın Bey, Mehmet Bey’in seçilmesini o kadar istiyoruz ki... AKP milletvekilleri Ankara’dan geldiklerinde doğruca tarikat ve cemaat temsilcileriyle görüşüyorlar; cuma namazına gidiyorlar; bir şey konuşamıyorsunuz, korkuyorlar; sosyal bir yanları yok... Kentimize çok şey kazandıracağını umuyoruz” demişlerdi.
Ama Mehmet Ağar’ın yakını olmasına karşın, iki TV kanalına çıkan Ağar, AKP’yi başarılı bulduğunu ve Başbakan Erdoğan’a oy verilmesi gerektiğini söyledi; ertesi gün Başbakan Elazığ’a geldi, “5 milletvekili istiyorum” dedi.
Özcan’ın, Ağar’a da sert eleştiriler yönelttiği hatırlanıyor.
İTÜ mezunu olup, SODEP ve SHP’nin kuruluşunda önemli katkıları olduğu bilinen Özcan, ünlü bir karayolları müteahhidi... İstanbul İl Başkanı olarak tecrübesi ile ‘abiliğe’ aday. Delegelerle yemeklerde bir araya gelerek konuşan Özcan “Kiracılarla ev sahipleri arasında bir sıkıntı var” diyor.
- Ya buyrukla ya da demokrasi ile, ya aşağıdan ya yukarıdan hükmedilerek mi particilik yapacağız?
- Tepeden gösterilip, işaretle il başkanı olunmaz. Asıl il başkanı, genel merkezin talimatıyla değil, örgütün emriyle olması gerekir.
- Parti içinde kavgayı, gürültüyü sona erdirecek bir yönetim oluşturmamız gerekiyor.
- Artık Anadolu’yu İstanbul temsil ediyor, İstanbul’un neredeyse % 80’ini göçmenler oluşturuyor.
- El altından iş çevirenleri sevmem, ama günah işleyeni affederim.
Önümüzdeki hafta yapılacak İstanbul il kongresine Prof. Semih Eryıldız ve Dr. Bülent Kerimoğlu da aday olduklarını açıkladılar.

Serra Nil’in öyküsü

Glutensiz yaşam!..

- DOKTORUMUZ ‘Çölyak’ dediğinde ‘Nedir çölyak, ölecek mi?’ dediğim anı asla unutamıyorum. Kızım Serra Nil’e, 1.5 yaşında kansızlık, ishal ve kusma şikâyetleri ile başlayan ve uzun araştırmalar sonucunda ‘çölyak’ teşhisi konulması ile yaşantımız değişti.
‘Gluten’ ve ‘çölyak’ kelimelerini tanımazken kızımın derdine çare olamamak bir annenin yaşadığı en kötü günlerdi. Çocuğunuza ne yedireceğinizi bilmemek ve bildiklerinizi de bulamamak kâbus gibi gelmişti.
Benim yaşadıklarımı mutlaka başkalarının da yaşadığını düşünerek araştırmalar yaptım. Sadece İzmit’te değil tüm Türkiye’de nerede çölyaklı var hepsine ulaşmaya çalıştım. Ulaşabildiklerimin sayısı yükseldikçe hem seviniyor hem üzülüyordum. Glutenin her şeyin içinde olması sürekli firmalarla tek tek görüşmem gerektiğini çağrıştırdı. Ürettikleri ürünlerin sütten sakıza, çikolatadan ilaca kadar içeriklerinde gluten olup olmadığı, çapraz bulaşma riskinin yani aynı yerde üretilip üretilmediği konusunda firmalardan teyitler aldım, listeler oluşturdum. Çölyak hastalarının imrenerek baktığı ve yiyemediği ürünleri önce kızım için yaptıktan sonra, denemeler yaparak alışılmış lezzetleri yakalamaya çalıştım. Tabii sıra bu lezzetleri ve bilgileri, bunları yıllarca yiyememiş çölyaklı dostlarımla paylaşmaya gelmişti.�
(Çölyak hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler- Nilay Akçelik’in www.glutensizyasam.com.tr sitesinde görebilirler.)

TEV dalında en saygın STK

- TÜRK Eğitim Vakfı (TEV) kurulalı 45 yıl olmuş. Bu süre içerisinde 191.886 öğrenciye yurtiçi, 1.372 öğrenciye de yurtdışı burs sağlamış; 25 eğitim tesisi kurmuş; 9 ülke ile işbirliği halinde... Bu nedenle TEV dünyada örnek bir sivil toplum örgütü olarak kabul ediliyor.
Taksim Divan’da bursiyerlerle öğle yemeğinde bir araya gelen TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un, dedesi Vehbi Koç’u anarak “Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk ilke ve devrimleri ile aydınlanan yolunda, en değerli varlığımız olan ülkemiz gençliğinin eğitimine siz hayırsever bağışçılarımızın verdiği destek, Türk Eğitim Vakfı tarihinde altın harflerle yerini almıştır. TEV olarak siz saygıdeğer bağışçılarımız ve TEV dostları ile el ele vererek TEV çatısı altında daha nice eserler yaratacağımıza ve TEV’in daha nice 45 yıllara taşınacağına inancımız tamdır” demesi yemekteki birçok kişinin gözlerini yaşarttı.
TEV Mütevelli Heyeti Başkanı Rona Yırcalı, vakfın işleteceği Bornova’daki kız yurdunun açıldığını, Trabzon’dakinin de inşa edildiğini bildirdi. TEV’in burs verdiği bütün öğrencileri tanıyan Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal 20 yılı Vehbi Koç’un yanında olmak üzere bu kurumda 45 yıldır çalışıyor. Herkes kendisini kutladı, bu arada Genel Müdür Turgut Bozkurt da altı yıllık görev süresini tamamlayarak görevinden ayrıldı.

Üretici yerle bir

- 950 bin ton olan pamuk üretimi AKP iktidarında 380 bin tona kadar inerken, geçen yıl 3.5 liradan satılan pamuğun kilosu bu yıl 1.35 liraya düşmüş.
- Uzunköprü ve Meriç’te çeltik fiyatları 50-80, Alanya’da salata fiyatları 30-50 kuruşa inmiş. Üretici feryat ediyor.

Biliyor musunuz

- DP’nin yarın yapılacak Büyük Kongresi’ne tek liste ile gidilmesi için İl Başkanlarının Sakarya eski Milletvekili, Orman ve Devlet Bakanı Nevzat Ercan’ın ismi üzerinde anlaşma sağladıklarını...
- GAZETECİ-yazar Orhan Karaveli’nin Bakırköy Belediyesi Sanatevi ve Kent Müzesi’nde bugün 14.00’de bir söyleşi yaparak kitaplarını imzalayacağını...
- ESKİ Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve gazeteci Emin Özgönül’ün ‘Kod Adı Susurluk’ kitabının bugüne kadar 71.500 adet satarak
20. baskıya ulaştığını...

‘Uyuz versin, tırnak vermesin’

- RİZE Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Faik Bakoğlu sahipliğindeki, Rize’nin ilk vasıflı ve ofset gazetesi Zümrüt Rize’nin 63. yaşına buruk ve moralsiz girdiklerini söyledi ve “Her an kepenkleri indirebiliriz” dedi.
Bakoğlu sitem dolu açıklamasında baskı gördükleri yöneticileri Allah’a havale ederken şöyle konuştu: “İktidar ulusal ve büyük basınla sorun yaşadı. Bu olumsuz ve kısır çekişmelerden en çok etkilenen de Anadolu basını oldu, baskı gördü, etkilendi. Hiç tadımız yoktur. Her şeye rağmen bu konudaki mücadelemizi sonuna dek sürdürmeye çalışacağız. Bugün bizlere bu zorlukları yaşatan ve baskı kuran, ayrımcılık yapan tüm yetkilileri, etkilileri ve kurumları Allah’a sevk ediyoruz. Ve onlara bir çift sözümüz daha olacaktır: ‘Allah onlara uyuz versin, tırnak vermesin’ diyerek sözlerini noktalamak istiyorum.”