Paylaş
Anadolu’nun kurtuluşunu her etnik kökenden halkıyla yürüten, eksiklerine rağmen modern bir cumhuriyet kuran, ülkeye çoğulcu demokrasiyi olmasa bile çokpartili hayatı getiren ve sosyal demokrasiyi rahmetli Ecevit’le tanıtan CHP, şimdilerde ‘kendi dönüşümünü’, ülke insanına ‘adalet, refah ve özgürlük’ getirmek olarak konumluyor. Bu konumlama, partinin klasik ideolojisini ülke insanının (din olgusundan adil bölüşüme ve Kürt sorununa kadar) pratik ihtiyaçlarına ve dünyanın (evrensel insan hakları ve küreselleşmeye kadar) gerçeklerine duyarlı biçimde dönüştürmesi ile mümkün. 1990’larda İngiliz İşçi Partisi bu yolla iktidara gelmişti. CHP bunu neden yapamasın? İnkılapçı ve daha ötesinde devrimci bir partide bu değişimi olmazsa olmaz görmek yerine, parti ideolojisinden sapma olarak görmek artık aşılması gereken bir ‘siyasal kültür yoksunluğu’dur.
Kılıçdaroğlu CHP’yi iktidar alternatifi olmaktan alıkoyan örgüt kültürü ve yanlış ideolojik alımlanma ile mücadele ediyor. İşi tüm diğer partilerin genel başkanlarından daha zor. Çünkü ‘A’ dediğinde ‘Niye a dedin, b demedin’ diyenler gecikmiyor. Bir durun, anlamaya çalışın bakalım, ne demek istiyor! ‘Ama hayır! Dinlemezük! Çünkü o Cumhuriyet’e, Atatürk’e karşı...’ sesleri ortalığı bulandırıyor. Kurultay, CHP’deki değişimin kadro ve vizyon olarak başlangıcı kabul ediliyor. En azından kamuoyunda bu yönde bir istek ve beklenti var. Uzun yıllar sonra yapılan gençlik ve kadın kolları kurultayları bile, tüm eleştirilere rağmen ‘parti içi demokrasi’ yolunda ileri adımlardır. Büyük Kurultay’da da ‘demokrasi ve değişim’ hedefi konulmuş durumda.
Kılıçdaroğlu, bu vizyon doğrultusunda dilediği ekibi kurmakta özgürdür. Bu özgürlük ona değişimci, akıllı, cesur, dinamik, halkçı, donanımlı, ilkeli ve liyakatli kadroları yönetime taşıma sorumluluğu yüklüyor.
Kılıçdaroğlu bu ‘özgür sorumluluğunu’ yerine getirdiğinde ‘X kişi neden yönetime girdi’, ‘Benim adamım neden yok’ gibi klasik söylemler de ortadan kalkmalıdır. Bunun da tek yolu ‘parti yönetimine giren herkesin o işi yapabilecek en iyi ve donanımlı kişi’ olmasından geçer.
Sosyal demokrasinin ve örgütün insan kaynakları verimli kullanıldığı takdirde ‘etkili ve işlevsel’ bir yenilikçi yönetim kurulabilecektir.
Bu etkiyi yaratmaya karar verecek tek otorite şüphesiz Kılıçdaroğlu’dur.
Dr. Serdar TAŞÇI İstanbul Üniversitesi
İlmiye Çığ’dan Kılıçdaroğlu’na mektup
SAYIN Kılıçdaroğlu siz başa geçince CHP’liler büyük bir umuda kapıldı. Gün geçtikçe CHP’nin yolundan ayrılmanız ise herkesi hayal kırıklığına sokmaya başladı. Umudumuz sizdiniz. Bu yüzden üzüntümüz çok. Ülke tepetaklak gidiyor. Terör şehirlerin içinde. Memleketi idare edenlerin yaptıkları korkunç hatalar karşısında yüzleri kızarmadığı, işlerinden atılmadığı gibi sırtları okşanıyor. Her türlü ahlaksızlık aldı yürüdü. Bu nasıl din, iman; bu nasıl vicdan, anlamıyoruz.
Eski CHP’lilerin sözlerine kulak vermeniz dileğiyle saygılarımı sunarım.
Muazzez İlmiye ÇIĞ
Mücadele PM’de
CHP kurultayında genel başkanlık seçimi salı günü yapılacak, salı günü de PM seçimi... PM’ye aday olmayı düşünenlerin sayısı 700’ü aştı. Yeni tüzüğe göre 80’den 60’a inen PM için büyük bir kavga yaşanacağı açık.
- Yeni oluşacak MYK’da görevlerini sürdürmesine kesin gözüyle bakılan iki isim var, Erdoğan Toprak ve Prof. Sencer Ayata... Partinin en kilit noktası olan örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığı için ise belirsizlik sürüyor. Kulislerde her ne kadar bu koltuk için Adnan Keskin’in adı geçse de Keskin yeni dönemde TBMM Grup Başkanvekilliği görevine getirilebilir. Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’in PM’de yer almasına karşın görevini Nihat Matkap’a bırakacağı da kesin görünüyor. Gençlik Kollarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı M. Zeki Gündüz’ün de yeni dönemde görev almayacağı dile getiriliyor.
- Kulislerden bize iletilen yeni PM’ye aday gösterilebilecekler arasında İlhan Cihaner, Umut Oran, Mehmet Şeker, Murat Karayalçın, Dilek A. Yılmaz’ın isimleri dikkat çekiyor. Sürpriz bir isim de Aziz Kocaoğlu...
- Geçen kurultayda olduğu gibi, bu kurultayın sorumluluğu yine eski Elazığ İl Başkanı Gürsel Doğan’da. Doğan partide tartışılan bir isim.
- “Ne ezilen, ne ezen, insanca hakça bir düzen” anlayışından kopmadığını söyleyen Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz’ün danışmanı, Endüstri Mühendisi, Niğdeli Ömer Fethi Gürer de PM’ye aday olduğunu açıkladı.
Ey mutsuzlar!
KARDEŞLERİNİZİ boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz.
Çığlıklar duyuluyor, ama siz susuyorsunuz.
Aramızda dolaşıp kurbanını seçiyor zorbanın teki.
“Sessiz kalırsak bize dokunmaz” diyorsunuz.
B.. yiyorsunuz!
Ne tuhaf yer burası, sizler nasıl insanlarsınız?
Haksızlık varsa bir yerde eğer, ayaklanmalı insan.
Ayaklanma olmuyorsa, batsın o şehir yerin dibine!
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan...
Bertolt BRECHT
Patates 5 kuruş
BEN İzmir Ödemişli bir vatandaşım. Şu an Ödemiş için, tüm Türkiye’ye bunu duyurabilmeniz için sizlere yazıyorum.
Çünkü bu çiftçinin rezilliğinden başka bir anlam ifade etmiyor. Patates şu an kilosu 5 kuruşa satılıyor. Lütfen Ödemiş halkı için yazın, çekim yapın rica ediyorum, belki birileri sesimizi duyar sizin sayenizde. Onur ÇAKIL
Tek-çift plaka
İSTANBUL için 2. köprünün onarımı sırasında olsun, gelecek yıl Boğaziçi Köprüsü’nün onarımı sırasında olsun bir önerim var, tek-çift plaka uygulaması. Bir gün tek plakalı özel araçlar köprüden geçebilsin, bir gün de çift plakalı araçlar... Bu konu aslında olağan zamanlar için de yıllar önce tartışıldı ama yaşama geçmedi. Şimdi tam zamanıdır, biraz cesaret...
Muzaffer Ayhan KARA
Paylaş