Değerli insanları öne çıkaran yapı bizde yok

Onlar sıra dışıdır. Yaşantıları farklı olduğu için hep yadırganırlar. Vasatı hayat felsefesi olarak benimseyen kitleler yenilikçi, araştırmacı, meraklı, üretken insanları anormal, uçuk olarak nitelendirir. “Sürüden ayrılma, icat çıkarma, eski köye yeni adet getirme” gibi ilerlemeyi dışlayan sözlerimiz bile vardır. Size bir insan tanıtacağım. Bunu reklam olarak anlayan şaşkınlar mutlaka olacaktır ama ben yine de gördüklerimi dile getireyim. Belki yeni girişimcilere ışık tutmuş olurum. Size tanıtacağım bu kişi maden mühendisi. Uzun yıllar kamuda ve özel sektörde bu ülke için çok faydalı çalışmalar yaptıktan sonra emekli olur. Çalışma hayatına nokta koyunca bir kenara çekilip ölümü bekleyenlerden olmamış. Borç bularak, risk alarak bir arazi alıyor. Buraya çok kaliteli, az rastlanan mavi ladin ağaçlarının tohumlarını ekiyor. 7-8 yıl emek vererek, teknolojik imkânları kullanarak 6000 adetlik bir ağaç çiftliğini ortaya çıkarıyor. Son derece kıymetli olan ağaçları Türkiye’nin her tarafına makul fiyatlarla gönderen bu değerli insanımız aslen Kastamonulu... Yıllarca Zonguldak ilinde görev yapmış. 10 yıldır da Bolu’da hayatını değer üreterek devam ettiriyor.

Topçu, popçu, köçek, şaklaban tayfasına gösterdiğimiz ilginin binde birini üreten insanlara gösterebilmiş olsak bu ülke şimdi olduğu durumdan 10 kat daha ileride olurdu... Önemli ile değerli ayrımını yapmayı, herkese layık olduğu kıymeti vermeyi ah bir öğrenebilsek...

Bu başarılı insan da kim diyorsanız, kendisine 0533 633 9089 telefon numarasından ulaşabilir, takdir edebilirsiniz.

 Ali ÖZDEMİR


BÖYLE BİR OLAYIN 'KILIFI' OLAMAZ

ADIYAMAN Valiliği, Gerger’deki ‘İmam Hatip Lisesi’nde 76 öğrenciye yapılan tecavüzlere kılıf mı uyduruyor. Böyle bir düşünceye kapılıyoruz.
Birçok bilginin halktan gizlendiğini biliyoruz. Bu tecavüzlerde devlet memurlarının olduğu iddia edilmektedir. Adıyaman Valiliği neden bilgi vermekten kaçınıyor. Adıyaman Valiliği’ne defalarca sorduk, kılıfına uydurdunuz mu diye, herhangi bir cevap alamadık. Kısacası çocuklarımıza tecavüz edenler bir şekilde korundular. Nefretle kınıyoruz. Vatandaştan ve basından aylarca sakladılar. Tekrar nefretle kınıyoruz bu durumu; sonuçta aklanıp paklandılar mı?

 Ali ÇOLAK


EVETÇİLER, HAYIRCILARI DAHA ÇOK TAHRİK EDİYOR

EVET kampanyası için her türlü devlet olanağının hukuksuzca kullanılmasına ses etmeyenler. Hayır için gönüllü olarak bir araya gelen insanları engellemektedir. Referandumun Türkçesi halkoylamasıdır. Yani bu bir parti seçimi değildir. O yüzden halkın tamamını ilgilendirmektedir. Bu konuda gerek dernekler, sendikalar, odalar gerekse bireysel olarak vatandaşlar düşüncelerini serbestçe açıklayabilir ve propaganda yapabilir. Bunu engellemek suçtur, seçime açıkça müdahale etmektir. Bu müdahaleler ise çalışmaları yürütenleri korkutmamakta ve ‘Hayır’ çıkması için daha çok çalışılmasına neden olmaktadır. Her şerde bir hayır vardır diyelim!

 Mahmut ASLAN


HEP DIŞARIDAN...

MECLİS’i fesih yetkisi veriyor diyorlar ya, yanlış!

TBMM’yi fesih yetkisi filan değil. Zaten bu sistemde Meclis fiilen feshediliyor! TBMM ‘kanun’ yapacakmış! Neye göre yapacak? Bu sistemde milletvekili olup olmamasının bir önemi kalmıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışarıdan, cumhurbaşkanı yardımcıları dışarıdan, hükümet dışarıdan, bakanlar dışarıdan...

Hepsini beş yılda bir seçilecek olan tek bir kişi belirleyecek! Buna ‘tek adam’ deyince kızıyorlar.


İKİ GERÇEK

BİR anda tu-kaka edilen Hakan Şükür’ün 1995’te ilk evliliğinde nikâhını kıyan Recep Tayyip Erdoğan, tanığı da Fetullah Gülen değil miydi? Hakan Şükür’ü geçen dönem milletvekili iken ‘paraya boğan’, TRT’nin başında şimdiki Samsun Valisi İbrahim Şahin değil miydi? Peki biz neyi sorguluyoruz? (Not: Şükür’ün ikinci nikâhını Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna kıymış, nikâh tanıklıklarını da Mustafa Denizli ile Fatih Terim yapmıştı.)


'GAZİ'LİKTE FARK OLMAZ

KIBRIS gazilerinin gazi maaşları maalesef diğer gazi maaşlarının gerisinde. Sayın Başbakanımız ve hükümetimizden gazi maaşlarımızın terör gazilerine ödenen maaşlara eşit hale getirilmesini arz etmekteyiz. Gazilikte bir fark olmaması Sayın Başbakanımızın önem verdiği bir husustur. Tahmin ediyorum ki bu husus bilgisi dışındadır. Lütfen delaletinizi rica ederiz..

Gazi ZAFER

BİLİYOR MUSUNUZ?

CUMHURBAŞKANI başdanışmanlarından Mehmet Uçum’un, İstanbul’da Ticaret Üniversitesi’nde bir araya geldiği gençlere ‘yeni sistemi’ anlatırken, parti genel başkanlığının ‘meslek’ olmaktan çıkarılacağını savunduğunu ve Türkiye’de her 103 bin kişiye bir milletvekili düştüğünü, bu rakam üzerinden bir dağılım (coğrafi ünite temsili bir zorunluluk olması nedeniyle de) hesabıyla milletvekili sayısının 850 olması gerektiğini söylediğini...

71 yaşındaki Müjdat Mandal, zatürree aşısının ücretsiz olması konusunda Pfizer’in açıklamasının gerçekleri göstermediğini belirterek, “Bakanlığın yanıt vermediği yazıma Pfizer olarak Yalçın Bayer’in köşesine alelacele yanıltıcı açıklama gönderdiniz. Şayet aşıyı hekime yazdırıp alabileceğim bir eczane var ise sadece benim için değil, tüm vatandaşlar için bildirin ki, kamuoyu bilgilensin” dediğini...

MERSİN’de haftalık yayınlanan ‘Mersin Tercüme’nin 15. yaşına girdiğini, 2002 yılında Rizeli gazeteci Abdi Satıroğlu tarafından kurulan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü de eşi Ayşegül Satıroğlu’nun yürüttüğünü...


GÜNÜN SÖZÜ: “Atatürk’süz bir dönemde, yeni kuşaklar onu bizim gibi anlamaya mecbur değildir. Gelecek kuşakların kafası şartlandırılamaz. Kaldı ki Atatürk bir tutuculuk dogması yaratmış değildir. Atatürkçülük, kuşakları birleştirici nitelikleriyle zamanın dışında değildir. Tarih de bir hapishane değildir. Onu belli bir zaman hücresine hapsetmeye hakkımız yok.”

Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA  (Cumhuriyet, 14 Kasım 1979)