Paylaş
Halbuki bu kanalın maliyeti ile GAP Projesi bitirilebilir, İstanbul’daki zayıf binalar depreme dayanıklı hale getirilebilir.
Sayın İBB Başkanı Topbaş, Boğaz’da bir tanker yanarsa İstanbul’un yarısının yanacağından bahsediyor. Bu hem abartılı bir görüş ve hem de bu konuda gerekli tedbirler alınabilir. Ayrıca her işte bir risk vardır, evlerdeki LPG tüplerinde olduğu gibi.
Ancak İstanbul’da şiddetli bir deprem olduğunda yine İstanbul’un yarısından fazlasının yok olacağı söyleniyor. Bunun tedbiri ise binaların güçlendirilmesi ile olur.
Netice olarak, gemi trafiğini rahatlatmak yerine... Topluma fayda sağlayacak projeler üzerinde çalışılırsa, bunun adına da çılgın proje yerine ‘büyük proje’ denilirse daha uygun olacaktır.
NOT: Yapımı düşünülen kanalı kullanacak olan yük gemilerinin ve tankerlerin ait olduğu ülkeler kanal yapımına yardımcı olabilirler mi?
Cevat V. GÜNDOĞAN
E. Makine Mühendisi
GÜNÜN SÖZÜ
“Türkiye: Atatürk’ü Allah’a borçlusun, geri kalan her şeyi de Atatürk’e...”
(Daniel Dumoulin)
Trakya niye 2’ye bölünecek
BEN doğalı 62 yıl oldu... Trakya’da padişahlık döneminde (1850’lerde) Terkos Gölü’nden İstanbul’a su getirme, Atatürk’ün Alpullu’da şeker fabrikası, Menderes döneminde Pınarhisar’da çimento fabrikası ve Demirel döneminde de Hamitabat’ta doğalgaz santralı kurma dışında genel bir devlet yatırımı yoktur. Halkı buğdayını, ayçiçeğini ekerek ülke ekonomisine katkıda bulunur, ayrıca da vatanına bağlıdır. Helal olsun Başbakan’ı, Trakya’yı ikiye bölerek (Kanal İstanbul) gösterdiği başarıdan ötürü kutluyorum!
Nuriddin ERDOĞAN Güllük, MİLAS RUMELİ PARTİSİ
BALKAN, Rumeli, Trakyalı 20 bin seçmen olduğunu sanıyorum. Niye yeni bir parti kurup ,‘tek yürek’ olmuyoruz. AKP’nin aldığı 15-16 milyon oyla tek başına iktidar oluyor. Biz niye iktidar olmuyoruz. İşte esas ‘çılgın proje’ bu olmalı!.. Tarihte ilk Türk Cumhuriyeti, Batı Trakya’da kuruldu. Bayrağı siyah-yeşil zemin üzerinde ay-yıldız... Siyah, Balkanlar’da zulmü, yeşil İslam’ı, ay-yıldız da Türklüğü temsil ediyordu. Bazı çevrelere hatırlatmak istedim.
Necmettin SÖNMEZ İnşaat Mühendisi BAKIRKÖY
Avrupa’dan YSK’ya seçim uyarısı
UETD Hollanda Başkanı Veyis Güngör yazıyor:
“Birçok Avrupa Birliği ülkesinde pasaport haricinde kimlikler ile oy kullanmak yeterli iken, maalesef Türk bürokrasisinde nüfus cüzdanının yanı sıra bir de pasaport isteniyor. Bu aslında çok önemli belge değil ama maalesef YSK’nın böyle bir şartı var. Bu şart uygulanacak. Dolayısıyla birçok insanımızda oy kullanmaktan mahrum olacak. Şu anda seçimlere 6 hafta gibi bir süre var. Bu süre zarfında yetkililer istediği takdirde bu sorun çözülür diye ümit ediyoruz.”
Dünya özgürlüğüne saygı
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde (bugün) diyor ki:
“Bir yılda basın özgürlüğüne saygıda 127. sıradan 138. sıraya geriledik. Basın özgürlüğü önündeki artan engellerden, salt gazetecilik yaptığı için cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan meslektaşlarımızın durumundan ve gazetecilere açılan davaların artmasından hükümetin de rahatsızlık duymasını ve çözüm üretmesini diliyoruz.”
Biliyor musunuz
- CHP’nin 30 yıldır milletvekili çıkaramadığı Elazığ’dan 1. sıradan ‘Davam Elazığ, Sevdam Elazığ’ sloganıyla adaylık kampanyasını sürdüren İstanbul eski İl Başkanı Ali Özcan’ın “Benim sizlere ve bu şehre bir borcum var. Ödemem için fırsat verin. Beni milletvekiliniz olarak Ankara’ya gönderin ki sizin için çalışabileyim” dediğini...
- GENEL başkanlığını Gökçe Fırat’ın yürüttüğü Ulusal Parti’nin bağımsız adaylarının İstanbul’dan 3. bölgeden Cafer Özsoy’un (emekli noter), İzmir 1. bölgeden Tuncer Sümer’in (tıp doktoru), Mersin’den Hasan Tektekin’in (emekli öğretmen) ve Balıkesir’den Serap Yeşiltuna’nın (araştırmacı yazar) olduğunu...
- CHP Zonguldak milletvekili adayı olan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın ailesinin Rize’den göç ettiklerini, babası Yaşar Ali Haberal’ın fırıncılık yaptığını, bu arada 1988-95 arasında Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’nı yürüttüğünü...
Vakıflardan inada inat!
VAKIFLAR Müdürlüğü’nün Beşiktaş Çırağan Fıstıklı Meydanı’nda doğal ve tarihi dokuyu hiçe sayarak 11.1.2011’de kat karşılığı konut yaptırmak için açtığı ihaleyi kazanan şirketi, Çırağan semt sakinlerinin yoğun çabaları sonucu ihaleden vazgeçti.
Sonra ne mi oldu?
Vakıflar, üzerinde tescilli bir tarihi çeşme ve asırlık ağaçlar bulunan Fıstıklı Meydanı’nı, 5 Mayıs tarihinde yeniden ihaleye çıkardı.
Halbuki, imar planına yapılan itirazlar neticesinde Beşiktaş Belediyesi, 1/1000’lik planlarda burayı yeşil alana çevirmiş, Büyükşehir Belediyesi de 1/5000’lik plana uymuyor diyerek burasını konut alanına çevirmişti.
Peki burada bir kamu yararı var mıdır?
Yoktur, inadım inat anlayışı vardır.
Paylaş