Paylaş
Geniş bir tahlil yapmak gerekiyor. Kurultayda izlenimlerimiz, tanık olduklarımız ve medyadaki değerlendirmeler ve
bize iletilenleri harmanladık; ortaya çıkan sonuç özetle şudur:
Bilindiği gibi 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde CHP’nin aldığı sonuçtan ve parti yönetiminden memnun olmayanlar olağanüstü kurultay girişiminde bulundu.
Genel Başkan ve Merkez Yönetimi, kongreler ve kurultay takvimini öne çekerek ilçe ve illere atadığı yandaş yönetimlere yaptırdığı baskın kongrelerle kurultay delegelerinin çoğunluğunu değiştirerek, parti içi muhalefetin gücünü kırdı ve kurultayı öyle toplantıya çağırdı.
Kılıçdaroğlu’nun tek
aday olarak girdiği seçimde 248 delege oy vermedi.
Coşkusuz kurultayda Kılıçdaroğlu, ‘ölümüne demokrasi’ dışında yeni şeyler söylemedi.
ÖRGÜTTEN GİZLENDİ
Başarılı olamayan, % 25 oy bandında sıkışıp kalmış Merkez Yönetimi, Genel Başkan’ın yetkilerini arttıran ve milletvekili adaylarının tümünü ‘Merkez Yoklaması’ yoluyla belirleme yetkisini Genel Başkan ve ‘Merkez Yönetimi’ne veren tüzük değişikliklerini kurultay sabahına kadar örgütten gizledi. Örgütte ve toplumda tartışılmadan gece vakti kurultayın onayına sundu. Partide milletvekilliği, MYK üyeliği yapmış ve konunun uzmanı hukukçu Sabri Ergül’ün ciddi ve ısrarlı muhalefetine rağmen “Milletvekili olmayı pek istedim” diyen Divan Başkanı Karayalçın’ın “Genel Merkez salon görevlilerinin de delege imiş gibi oy vermelerini görmezden gelmesi sonucu” tüzük değişiklikleri oyçokluğu (!) ile kabul edildi. Böylelikle Genel Merkez yönetimi, Tayyip Erdoğan’ın başkanlık için HDP ve MHP’yi baraj altında bırakacak tertip ve zamanlama ile (büyük olasılıkla Eylül 2016’da) yapacağı baskın erken seçimde milletvekili adaylarını hiç önseçim yapmadan ‘Merkez Yoklaması’ ile belirleme yetkisini ele geçirmiş oldu.
Parti içi muhalefetin aday çıkarmadığı, salonda saha çalışması yapmadığı, genel başkanlık için adı geçenlerin hiçbirinin konuşmadığı, eleştirilerde bulunmadığı, adeta Genel Merkez’e “Buyur istediğin gibi çal ve istediğin gibi oyna; sonucu gör” dediği kurultayda Genel Başkan’ın çıkardığı 52 kişilik anahtar listedeki PM adaylarına kurultay delegelerinin sadece üçte biri oy verdi, üçte ikisi oy vermedi; Genel Başkan’ın listesi ‘kevgire’ döndü; listedeki 20 kişi seçilemedi, düştü.
Kılıçdaroğlu’nun 52’lik listesinde yer alan adaylar; (Genel Başkan listesinin yanı sıra diğer muhalif listelerde de yer aldıkları için toplamda en çok oy almış olan 3-5 aday hariç) Okay, Torun, Tezcan, Tanrıkulu, Soysal, Bingöl, Kuşoğlu, Yılmaz, Onanç, Budak, Akar, Altıok, Akyüz gibi bilinen ve tanınan adayların aldıkları oylar 438 ila 336 oy bandı arasındadır ve ortalaması da 386 oydur! Yani 52’lik listedeki adaylar ortalama olarak 1275 delegeden 386’sının oyunu, % 33 oranındaki üçte birinin oyunu aldılar. Delegelerin % 67’si, üçte ikisi Genel Başkan’ın listesine oy vermedi; muhalefet eden, memnun olmayanların çıkardığı listelere oy verdi.
% 52’Yİ İKİYE KATLADI
Muhaliflerin çıkardıkları listelere verilen oyların toplamı, 52’lik listeye verilen oyları ikiye katladı. Muhaliflerin ortak liste çıkarma görüşmelerinde olumlu bir sonuca varılsa ve muhalefet tek liste çıkarsa idi, Genel Başkan’ın listesi ‘delinen’ liste değil ‘delen’ liste olacaktı ve PM’de azınlıkta kalacaktı.
Kılıçdaroğlu’nun İBB adaylığından bu yana yanından ayırmadığı ve MYK’da sürekli görev verdiği Gürsel Tekin 87. olarak PM’ye giremedi; örgüt, kongre, hukuk ve tüzük işlerini ‘hallediveren’ en yakın yardımcıları da delegelerin ancak üçte birinin oyunu alabildiler. Örgüt, kurultayı ‘anlayanlara’ gerekli mesajı vermiştir.
YARIN: MYK ATAMASININ ŞİFRELERİ
Seçmeli derslerde sistematik baskı
Hani zorlanmayacaktı
MİLLİ Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı defalarca ve katiyetle ifade edilmesine karşın mevcut durum bunun tam aksi istikametinde seyretmektedir.
Konuya ilişkin olarak çok sayıda öğrenci velisi sendikamıza müracaat etmekte ve sistematik olarak gerçekleşen bu baskıdan yakınmaktadır. Bakanlığın varlığını inkâr ettiği bu baskının en somut örneği son olarak Eskişehir’de yaşanmış, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilen talimatta öğrencilerin, seçmeli ders olarak okutulan Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammed’in hayatı ve temel din bilgileri derslerini seçtirmeleri konusunda okul müdürlerine ve öğretmenlere baskı yapılmaktadır.
Oysa mevzuata göre veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dahilinde öğrenci tarafından ikinci dönemin ilk haftasında yapılması gerekiyor. Seçmeli derslerin bu şekilde dayatılması baskı anlamına gelmektedir. Bu şartlar altında da öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamayacağı ve mağdur olacakları da tartışmasızdır. İktidarın ‘dindar nesil yetiştirme’ politikası çerçevesinde süregelen uygulama, bizzat idare eliyle ‘mahalle baskısına’ dönüşmüş durumdadır.
Biz Eğitim İş olarak mevzuata aykırı talimatın geri alınması için Bakanlığa şikâyette bulunduk. Konunun takipçisi olacağız.
Veli DEMİR
TRT neyi saklamak istiyor
SAYIN TRT ilgilileri... Biz gurbetçiler Avrupa’dan TRT’yi izlerken, dün (26.01.2016) 13.15’te muhalefet partisi liderinin konuşmasını kestiniz. Bizim duymamızı istemediniz. Hiç olmazsa sizler demokrat olun; sizler bize böyle yaparsanız... Yayıncılığın gereklerini yerine getiriniz. Bizler memleketimizde neler olduğunu öğrenmek istiyoruz; kim doğru kim yanlış söylüyor diye... Fikir, düşünce ve konuşma özgürlüğünü bize çok mu görüyorsunuz? A. N. DEMİRSOY
Onlar ‘doğa savaşçısı’
MURAT Sevgi yazıyor: Bütün yaşamı ‘tüketmek’ olan çağdaş insanın bu tüketim çukurunda boğulmasını engelleyen en önemli unsurlardan biri kâğıt toplayıcılarıdır.
Türkiye’de 2.5 milyon insana geçim kapısı olan geri dönüşüm sektöründeki yeni düzenlemeler tartışılıyor. Cezalar ağır... Halbuki onlar kâğıt toplayıcısı değil, çevre savaşçısıdır. Doğa için en büyük hizmeti verdiklerini göremeyenler için ne söylenebilir ki...
MESAJ PANOSU
NESİN Vakfı Takvimi bu yıl da büyük bir ilgiyle karşılandı. Anlaşılan bağımlılık yaratıyor... Her yaprakta bulunan Aziz Nesin öyküleriyle özellikle gençlere Aziz Nesin’i tanıtmak açısından çok yararlı oluyor. İlgilenenler
https://secure.nesinvakfi.org/nesinyayinevi/2016_takvim_kampanya.phpadresinden indirimli olarak edinebilirler. Fiyatı, kargo dahil 24 TL.
Ali NESİN
Paylaş