CHP’nin 2008 Olağan Kurultay’ı ülkenin ve partinin geleceği için önemli bir kongredir.
CHP’nin bu kurultayda çıkaracağı yeni kadrolar, ortaya koyacağı yeni projeler, yeni bir yönetim anlayışı halkta güven ve umut yaratmanın yolunu açacaktır. Bunun ilk adımı partinin sağlıklı üyelerle kaynaşması, onların umutlarını geliştirecek zemin ve imkanların yaratılmasıdır. Üyelerle kaynaşmak, doğrudan ilişkiye girmek için üyenin hesaba katıldığı, onun etkin olduğu tüzük değişikliklerini yapmak gerekir.
Bugün, CHP siyasi aktivitelerinde üyenin yeri ve etkinliği yoktur. Bu yüzden üye, geniş halk kitlesine karşı partisini kollamıyor, sandık sorumluluğu almıyor, iktidar partisinin yanlışlarına eylemli tepkiler koymuyor. Üye ile parti arasında, üyenin vekili olmayan, onu devre dışı bırakan mahalle delegeleri (Sandık Çevresi Sorumlusu) vardır. Üye ile parti arasında, milletvekili, il başkanı, kurultay delegesi olmak isteyen, delege portföyü oluşturmada doktoralı bazılarının potansiyel güç olarak kullandığı, partiyle gevşek ilişkisi olan delegelerin seçtiği, çıkarlarına göre her tarafa esneyen bir kısım ara temsilciler vardır. Bu durumlar, üyeyle partinin, partiyle toplumun buluşmasını engellemektedir.
Yapılacak yeni tüzük değişikliklerinde üye ile temsilciler arasından mahalle delegeleri kesinlikle çekilmelidir. Bu sorunlu sorumlular aradan çekildiği zaman üye, seçtiği temsilcisi için, partisi için iddialı olacaktır. Geniş halk kesimini oluşturan üyeler dar alanda yapılan kurnazlıklara meydan vermeyecektir. Partiye tek oy bile vermeyen bir köyden veya bir sandık çevresinden bir kişiye oy verdirilerek oluşturulan delegelerle parti yöneticileri seçmek gibi bir garabetten parti kurtarılacaktır. Üye, belde ve ilçe yönetimlerini, il kongre delegelerini doğrudan seçecektir. Onların da İl yönetimini ve kurultay delegelerini belirlemelerini isteyecektir. Parti meclisi de dahil tüm yönetim seçimlerinde çarşaf liste kullanılmasını, parti başkanlığına adaylığın kolaylaştırılmasını talep edecektir. Seçim dönemlerinde nemalaşma faaliyetlerine katılan bir kısım delege ve onların yerel parti temsilcilerinden partinin kurtarılması için disiplin kurullarına gerekli bilgileri aktaracaktır.
Üyenin vereceği kararlarla temsilciler seçilecek, parti kendi evlatlarını yemeyecek, parti sermayesini başkalarına kaptırmayacaktır. Gerçek partililer yerel yöneticilerini seçecektir. Mertçe, dürüstçe ve demokratik bir ortamda liyakate dayalı üyelerle belde, ilçe teşkilatları doğrudan seçilecektir. Parti, parti ile kimyası bağdaşmayanların puanına gerek duymayacaktır. Yönetimden düşen parti başkanları, genel sekreterler, belediye başkanları çoklu muhalif gruplar oluşturmayacaklardır.
CHP 2008 Kurultayının ana konularından biri partinin tüzük değişiklikleri olmalıdır. CHP kendi öz demokrasi anlayışını, dürüstlüğünü, siyasette emeğin yerini ve değerini yansıtan, parti içi demokrasi kurallarını devreye sokan, insani değerlerinin önünü açan bir tüzük hazırlığıyla bu kurultaya girmelidir. Bu kurultaydan çıkacak kararlar bir yerlere savrulmuş büyük halk kesimi için derleyici ve toplayıcı olacaktır.
Zaman daralıyor, insanlar ümitsizliğe kapılıyor.
Zaman, gerçeği görüp hareketlenme zamanıdır.
Prof. Hulusi KOÇAK-Pediatrik Nefrolog, CHP üyesi (drhulusikocak@hotmail.com)
Trafikçiler, Maliye’nin ceza memuru gibi
ANKARA ekinizdeki yazılarınızı dikkatle okumaktayım. Benim şahsi bir düşüncemi size yazmak sureti ile bir nebze rahatlıyorum. Son trafik yasalarında getirilen cezalar caydırıcı değil. Polislerimiz öyle ’çakı’ gibi değil, kiloları fazla... Maliye Bakanlığı’nın ceza memuru olarak çalışıyorlar. Ben bugüne kadar kadar havalı kornası olan minübüslerin ceza kesildiğini görmedim. Ayakta yolcuları gördükleri halde arkalarını dönerek fazifelerini yapıyorlar.
Bizler bu ülkede insan gibi yaşamak istiyoruz.
Metin ERCAN
Jandarmayı yeğlerim
GAZETENİZDE Çayyolu semtinin polis bağlanacağı yazıyordu. Ben yıllardır Çayyolu semtinde oturuyorum, ve semtimizdeki jandarmaya büyük bir güven duyuyorum. Bu semtin her sokağını, her caddesini avucunun içi gibi bilen, semt halkını çok iyi tanıyan, yıllardır canla başla didinen bir karakolumuz var.
Selamımız, sabahımız, sohbetimiz,insani ilişkilerimiz var askerlerimiz ile. Polis hakkında sürekli olumsuz haberler çıkıyor. Enson olarak kameraman olayı gibi... Burada hissettiğimiz güven duygusunun devam etmesi için lütfen jandarma kalsın. Ben birşey olursa polis yerine jandarmayi aramak istiyorum. Karakolumuza dokunmayın lütfen.