CHP, Kürtlere sahip çıkmalı

Genel Başkanı Tuncelili olan bir partinin, Kürtlerden uzak kalması bir eksikliktir. Geçmişte CHP ile Kürtler arasında yakın bir bağ vardı. Çok partili dönemde Kürtlerin büyük çoğunluğu CHP’de siyaset yapmışlardı. İsmet İnönü’nün, Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı gezi ve incelemelerindeki tespitleri ‘Kürt Raporu’ olarak kamuoyu ile paylaşılmıştı. İnönü sırasıyla; Urfa-Birecik köprüsünün yapılışından Diyarbakır’ın yeniden imarına, tarımdan ekonomiye, kültürden eğitime kadar her alanda tespitler yaparak, Kürtler ile yakın bir sosyal zemin oluşturmuştu. İsmet İnönü’nün projelerini Adnan Menderes icraata geçirerek iktidara gelmişti. Daha sonraki yıllarda Bülent Ecevit, Kürtler ile bütünleşerek yakın diyaloglar kurmuştu. Ecevit, Kürtleri kalkındırmak ve Kürtlerin yol, su, köprü vb. ihtiyaçlarına öncelik vermek amacı ile Bayındırlık Bakanlığı’na, Kürt hareketinin bilinen ismi Şerafettin Elçi’yi getirmişti. (Şerafettin Elçi, geçtiğimiz günlerde öldürülen Tahir Elçi ile akrabadır.)

Kürtler, zor gününde dost olanları hiç unutmaz. Bundan dolayı, Doğu ve Güneydoğu’da mağdur olan ailelere destek vermek amacı ile CHP, teşkilatları ile beraber Güneydoğu’ya giderek “Acil Sosyal Eylem“ projesi başlatmalıdır. Bölgeden göç eden ailelerin barınma ve gıda ihtiyaçlarının karşılanması, çocukların eğitimi ile ilgili örgütsel bir çalışma yaparak, zor günde Kürt vatandaşlarının yanında olduğunu ortaya koymalıdır. CHP, Şırnak’tan Silopi’ye, Sur’dan Cizre’ye ve birçok mahalle ve köyde Kürt çocuklarına destek olarak, geçmişteki icraatları ile bütünleşmelidir. CHP, seçimlerde kullandığı “Alkışlıyoruz” sloganının gereğini yerine getirerek Kürtlerin yanında olmalıdır. Eğer CHP böyle bir adım atarsa bütün Türkiye’de barış ve birlik hamlesi başlayacaktır.
Yrd. Doç. Dr. Ramazan TOPDEMİR - İstanbul Üniversitesi

GÜNÜN SÖZÜ

“Ahlakın dine bağlı olduğu ve adaletin ulu bir yetkeye bağımlı hale getirildiği yerde en ahlaksız, en adaletsiz, en kepaze şeyler meşrulaştırılabilir ve yerleştirilebilir.” Ludwig Feuerbach

‘Kılcal damarlarına kadar ineceğim’

DÜN adaylığını açıklayan Ali Mutlu Köylüoğlu adaylığını açıklayan en derli toplu aday oldu. Seçim kampanyası sırasındaki çalışmaları ile dikkat çeken Köylüoğlu basın toplantısında, ‘Neden adayım’, “Neler yapacağım” sorularının yanıtının yer aldığı ve kendisini tanıtan bir dosyayı gazetecilere verdi. “CHP İstanbul’da güçlü, diri ve hazırlıklı olursa, tüm örgütümüzü kucaklayarak, aklın ve bilimin rehberliğinde, plan ve program dahilinde hareket ederse ve en önemlisi; CHP İstanbul’da ‘Kuvay-ı Milliye Ruhu’nu yeniden canlandırırsa, yaşamsal dayanağımız olan Cumhuriyetimizin, yüksek öneme haiz temel değerlerini koruyabiliriz” diyen Köylüoğlu parti içinde çalışmaları bilimsel temellerini atmak için ‘CHP İstanbul Sosyal Siyasal Araştırmalar Merkezi’ni kuracağını belirtti ve “İstanbul’un kılcal damarlarına kadar inen, seçim kampanyası dönemlerine sıkışmamış, daha üretken, daha çalışkan, daha azimli, motivasyonu yüksek ve etkili bir örgüt ve üyelik yapısı oluşturacağım” diye konuştu.

‘Yavşak işler devam ediyor’

İSTANBUL il başkan adaylarından Gökan Zeybek’ın ismi öne çıkarken, hakkında geçmişe dönük ciddi iddialar ortaya atıldı. Önceki akşam bazı ilçe başkanları ile toplantı yapan mimar Zeybek “İktidar yolunu İstanbul’da açmak için Gökan Zeybek” sloganı ile adaylık kampanyasını yürütüyor. Zeybek, Sarıyer Belediyesi’nde İmar Komisyonu Başkanlığı yapıyor; aynı zamanda da İBB üyesi... Sarıyer’de mimarlık bürosunun bulunmasını etik bulmayan CHP’liler, aday olduğu ortaya çıkınca kendisine ağır eleştiriler yöneltti ve “Demek ki, Baykal’ın 9 Mart 2007’de ünlü sözü ile ‘yavşak işler’ devam edecek ise bu partiye yazık!...” dediler.
Baykal’ bu sözü ettiği dönemde Şinasi Öktem CHP İstanbul il başkanı, Gökan Zeybek il yönetim kurulu üyesi (basından sorumlu) ve Kemal Akar da Büyükşehir’de CHP grup başkanvekili idi.Baykal, bu sözü Büyükşehir’den kendisine imarla ilgili ‘pis kokular’ gelince, Atatürk Havalimanı’ndaki karşılama sırasında söylemiş ve büyük yankı uyandırmıştı.
Baykal’a intikal eden ‘üçlünün ilişkiler’ine dönük iddialar arasında Kemal Akar’ın “Kadir Abi’den tek farkımız forma rengi; o Fenerbahçeli, ben Galatasaraylı” biçimindeki sözleri, İstinyepark’ın imar izni için CHP’li bazı belediye meclisi üyelerinin ‘rüşvet’e ilişkin banda alınmış sözleri ve son dönemde -Şişli’nin Maslak ve Ayazağa bölgelerinin Sarıyer’e bağlanmasından sonra- ünlü Soma binasının da bulunduğu Maslak planlarının onaylanması...
Zeybek, iki dönemdir Sarıyer İmar Komisyonu Başkanlığı’nı yürütüyor. Belediye Başkanı Şükrü Genç’in bir süre önce Zeybek’i görevden aldığı ancak iki ay sonra yeniden iade ettiği söylentileri dikkat çekmişti.
Siyasi kulislerde Gökan Zeybek’i Genel Merkez’den Tekin Bingöl ile Erdoğan Toprak ve bazı belediye başkanlarının desteklediği konuşuluyor. Bunlar arasında bazı müteahhitler de bulunuyor.

Cemal Canpolat açıklama yaptı

‘Varsın hepimize Alevi desinler’

“KILIÇDAROĞLU İstanbul’a ‘Alevi’ aday istemiyor” başlıklı dünkü yazımıza Cemal Canpolat bir açıklama gönderdi. Belediye başkan adaylarından olan Canpolat, seçim öncesinde yaptığı çalışmaların tüm üyeler ve parti kamuoyu tarafından olumlu karşılandığını, parti çalışmaları dışında Diyarbakır, Sinop, Artvin ve birçok Rumeli dernek ve vakıflarının da içinde bulunduğu 90’a yakın sivil toplum örgütünde kurucu üyelik, yöneticilik ve başkanlık yaptığını hatırlatan Canpolat, şöyle konuştu:
“Anadolu ve Rumeli topraklarında neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan hak arama mücadelesinin gönüllü neferi olan bizler, Victor Hugo’nun dediği gibi “Siz yardım edilmiş yoksullar görmek istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk” düşüncesiyle; CHP halkı ile bütünleştirecek, sosyal demokrat politikalarla Türkiye’de iktidar yapmak için yıllar önce yola çıktık.Halkımızın binlerce yıldır devam eden mücadelesinde kilometre taşı olabilmektir niyetimiz. Partimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilkeleri doğrultusunda, sosyal demokrasinin evrensel değerleriyle, halkın iktidar yürüyüşünde hiçbir engel bizi yolumuzdan çeviremeyecektir.”
Canpolat, açıklamasının sonunda şöyle dedi: “Bizim siyasal önderlerimiz, karanlığı aydınlığa dönüştürenlerdir. Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk, Hindistan’da Gandi, Afrika’da Mandela, Kuzey Amerika’da Martin Luther King, Güney Amerika’da Che Guavera, Balkanlar’da Şeyh Bedrettin, Anadolu’da Pir Sultan Abdal... Varsın hepimize Alevi desinler...”

MESAJ PANOSU

-“HUKUK devleti olmak savaşta bile hukuka uygun davranmayı gerektirir. Rıza TÜRMEN
-ULUSALCI, cumhuriyetçi olmayan bir “solculuk” başarılı olamaz! Barış DOSTER