CHP’de İstanbul kongre kulisleri

CHP İstanbul’da hareketlenme de var; tepki de var. Hafta sonu yapılan kongrede, delege listeleri ’ayarlandığı’ için çoğu atamayla gelmiş olan ilçe başkanları bu kez ’seçilmiş’ oldu.

Haberin Devamı

İl örgütünden yapılan açıklamaya göre, sadece Avcılar ve Pendik’te ikişer kişi mücadele etmiş. Genel Merkez’den ağırlıklı olarak Mehmet Sevigen, Mustafa Özyürek ve milletvekili Çetin Soysal’ın izlediği kongrelerde Deniz Baykal’a; Ali Topuz’la muhalefet bayrağı açan eski İl Başkanı ve Milletvekili Şinasi Öktem’in kadrolarının ’tasfiye edildiği’ belirtiliyor. Gelen isimlerin çoğunun Öktem’in görevden aldıkları isimler olduğu dikkat çekiyor. Genel Merkez’e yakın bir partili, "CHP, İstanbul’da kendisini bulmaya başladı. Yeni yapının itaat eden değil sorgulayan bir yapı olduğunu söyleyebilirim. Yeni kadrolar, yerel seçimlere hızla hazırlanacaktır" diyor.

Kadıköy’de ilçe yönetiminin, Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün belirlediği ’yakın’ isimlerden oluşması dikkat çekiyor. ’İpleri eline geçirmekte’ olan İl Başkanı Gürsel Tekin, konuşmalarında bunun işaretini veriyor. İstanbul’un kronikleşmiş sorunlarına çözüm getirecek somut projelerle hazırlandığını söyleyen Tekin, "İstanbul’da belediyeleri geri alacağız" diyerek iddialı olduklarını söylüyor. Sözü AKP’li belediyelere getirerek şöyle konuşuyor:

"İstanbul yağmalanıyor. Bu yağmaya dur diyeceğiz. Yolsuzluk ve rant çetelerini dağıtacağız. İstanbulluların cebinden çalınan paranın önünü kesip İstanbul’u yaşanabilir bir kent yapacağız."

Hafta sonu yapılan 11 kongre ile birlikte tamamlanan ilçe kongreleri 15’e yükseldi. Kazananlar şöyle:

Türer Ercan (Kadıköy), Adil Aktan (Ümraniye), Tuncay Aktaş (Pendik), Hasan Uzunyayla (Tuzla), Şerafettin Sezer (Fatih), Bayram Acar (Avcılar), Zeki Çetin (Bağcılar), Muammer Ayvalı (Sultanbeyli), Kamil İhsan Tuncay (Şile), Ercan Akpolat (Adalar) ve Abdullah Yıldırım’ın (Silivri).

CHP yerel seçim heyecanına şimdiden girmiş; İstanbul’daki belediyeleri geri alacaklarını söylüyorlar ama bu gayret ve çaba yeterli olacak mı?

Sesimiz oldunuz

ÇAĞDAŞ Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven G. Yaşer, Fazıl Say’ı kutlarken şöyle diyor:

"Çok net ve açık bir şekilde kralın çıplak olduğunu söylemeniz, açıklamanızın tartışılır hale gelmesi; belki iş ve sanat dünyasının, diğer suskun çevrelerin gerçeği görmelerine ve uyanmalarına sebep olabilir diye düşünüyoruz. Bizler hemen her gün bu geri gidişin örneklerini tüm açıklığı ile kamuoyuna sunmak için büyük bir mücadele ve çaba içindeyiz ama sesimizi duyuramıyoruz. Açıklamalarınızla hepimizin sesi ve soluğu oldunuz.

21. yüzyılda toplumun, Cumhuriyet idealindeki hayattan kopartılıp, başka hayatlara ve dünyalara yönlendirilmek istendiği günleri yaşıyoruz. Türkiye’nin geleceğini oluşturacak genç kuşaklar üzerinde oynanan bu oyunlara, bu yanlışlara karşı ses çıkarmadığımız sürece, bir açıdan yaşananların suç ortağı oluyoruz."

Hangi kardeşlik

DTP Milletvekili Sırrı Sakık, PKK’ya yönelik hava saldırısı için "Kardeşlik bu mu?" demiş.

Kendisi PKK’nın Dağlıca baskınından sonra da aynı tepkiyi vermiş olsaydı bugünkü tepkisinde haklı olabilirdi. PKK’ya karşı eylemlere sert açıklama yapınca inandırıcılığı kalmıyor. Gerçek barış istiyorlarsa ayrımcılığı bırakıp her silahlı eyleme aynı tepkiyi vermelidirler.

Biz de soruyoruz, evet ’kardeşlik bu mu?

Ersoy ÖNGÜN

"Vatan için her şeyi göze almanın ’en büyük vazife’ olduğunu hatırlatmak için illa Atatürk mü olmak lazım? Tamam o zaman; biz Atatürk’üz!"

(T.G.H.)

Bankalar aldatıyor

TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ali Çetin, bayram ve yılbaşı öncesinde tüketicilerin bankaların kart ve kredi tuzağına düşmemeleri için bir uyarı yaptı.

Bankaların tüketicinin gelirleriyle orantılı olmayacak şekilde ’anında kredi’, ’faizsiz kredi’, kefilsiz kredi’ gibi tüketici kredisi pazarladıklarına dikkat çeken Çetin, ’aldatıcılık’ sisteminin şöyle işletildiğini anlatıyor:

"Faizsiz kredi isteyen tüketiciden kart limitine göre belli bir harcama taahhüdü istenmektedir. Tüketici bu taahhüdü verdikten sonra banka tüketicinin harcama taahhüdüne göre bir kredi tahsis etmekte ve krediyi tüketicinin banka hesabına aktarmaktadır. Ancak kredi tutarı kadar miktarı da tüketicinin kredi kartı limitinde (bloke etmek suretiyle) indirmektedir. Bu durumda tüketicinin kredi kartı limiti taahhüt ettiği harcama limitinin altında kalmakta ve tüketici istese de taahhüt ettiği miktarı harcayamamaktadır. Çünkü tüketiciye bu konuda bilgi verilmemektedir. Bu yolla taahhüdün gerçekleşmesi engellendiğinde, banka bu kez verdiği krediye faiz işletmektedir. Tüketici krediyi aynı gün iade etse ve kullanmaktan vazgeçse bile bu kez de ’valör’den dolayı en az 2 günlük faiz almaktadır. Sonuçta pirince giden tüketici eldeki bulgurdan da olmaktadır. Yani faizsiz kredi kullanamadığı gibi üstüne kullanmadığı krediyle ilgili faiz ve masraf ödemektedir. Bu apaçık bir soygundur."

Biliyor musunuz

DİSK, KESK, TÜRMOB, TTB, TDB ve TEB’in öncülüğünde başlatılan, aralarında bilim insanları Prof. İbrahim Kabaoğlu, Prof. Yılmaz Aliefendioğlu, Prof. Ülkü Azrak, Prof. İonna Kuçuradi, Av. Fikret İlkiz ve kurumların hukukçu uzmanlarının da bulunduğu ’Sosyal-Kültürel-Eşitlikçi Çağdaş bir Anayasa İçin Demokratik Girişim Uzmanlar Kurulu’nun pazar günkü toplantısından sonra 5 Ocak’ta da tekrar toplanma kararı aldığını... DİSK genel başkanlarından Abdullah Baştürk’ün, ölümünün 16. yılında, 21 Aralık’ın bayramın 2. gününe gelmesi nedeniyle bugün 11.00’de Zincirlikuyu’daki mezarı başında anılacağını... ADANA Kasaplar Odası Başkanı Murat Yağmur’un, kasaplık yapan 7 kadına "kurban kesebilir kartı" verildiğini belirterek "Kadının kurban kesmesinde sakınca yok" dediğini... TEKİRDAĞ’da, ilk kez ’Tekirdağ’ın Türk Yurdu Oluşunun 650. Yıldönümü’ adlı bir tören yapıldığını ve bu arada belediyenin yaptırdığı ancak onaylanmış bir projesi bulunmayan ’Murad Hüdavendigar Anıtı’nın açılışının yapıldığını...

 

Yazarın Tüm Yazıları