Paylaş
Ardından bir karar tasarısı ile Genel Başkanı’nın “İşte CHP’nin 2019 hedefleri, işte bizim manifestomuz, işte yurdum insanının özlemini duyduğu Türkiye’nin yol haritası” diyerek kamuoyunun merakını gidermesini istiyor. Son gün de seçimleri yapalım ve kurultayımızı tamamlayalım. Ne yazık ki kabul görmedi. Fiziki koşulların karşılanamayacağından söz edildi vs...
Oysa bu benim önerim; şu anda AKP iktidarının uyguladığı ‘alternatif gerçeklik’ stratejisinden kaynaklanan algı yönetimine ve anlayışına da darbe vuracaktı. Alışkanlığa dönüşen, bugüne kadarki CHP algısını farklılaştırıp, kimine aykırı gelse de ezber bozan bir dönüşüm görüntüsü verecektir.
‘Alternatif gerçeklik’ nedir derseniz, şöyle ki; bugün var olan ya da ortaya çıkan değerleri geçmişle kıyaslayıp karşılaştırmadan ‘gücü elinde bulunduran otoritenin’ her şeyi kendi menfaati doğrultusunda ölçüp biçip kamuoyuna yutturması ve kullanmasıdır. Örneğin, diyelim ki akaryakıt fiyatlarına 20 kuruş zam geldi. Bir hafta sonra da 6 kuruş ucuzladı. İktidarın burada kullandığı işte bu 6 kuruşluk ucuzluktur. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Gerçekte ortaya çıkan işsizlik rakamı % 11 ise ve bu % 10’dan buraya gelmişse, iktidar bunu; “İşsizlik yüzde 11’e düştü” diye kullanacaktır. AKP iktidarı halkı işte böyle hipnotize ediyor. Ve bunu her alanda kullanıyor.
Şehitlik, Suriye, ABD, Filistin, Kudüs, Zarrab ile uğraşarak, milliyetçilik duygularına ve insanların inanmak istediklerine karşılık vererek bunu yapıyor.
Böylece Türk toplumunun belli bir kesimini bu sanal dünyanın tutuklusu haline getirip kendi yanında tutuyor. Ancak rüya bitti. Hipnoz sona eriyor. Saat 00.00’ı geçti ve yorgan üzerinden düştü bu milletin!
GÜNÜN SÖZÜ
“Cumhuriyet anayasasının demokrasiyi tanımayan bir zihniyet tarafından ağır şekilde tahrip edilmesini ‘esasa’ girerek engelleyebilen bir AYM’ye de ihtiyacımız yok mu?”
Kürşat BÜMİN
MEĞER BU ÜNLÜ KEBAPÇI DA ‘VARLIK FONU’NA GEÇMİŞ
FLORYA’DA İMAR OYUNLARI
FLORYA’da ünlü Kaşıbeyaz kebapçısının olduğu yer 23 dönümdür. Hazine tarafından Kaşıbeyaz Turizm İşletmeleri’ne 49 yıllığına tahsis edilmiştir. Son gelişmelerden sonra da Varlık Fonu’na devredilmiştir bu yer. Yer planlarda konut alanı olarak görünürken eski başkan Ateş Ünal Erzen buraya yasaya aykırı şeklide işletme ruhsatı vermiştir. Daha sonra arsanın kullanıcısı Kaşıbeyaz Turizm İşletmeleri tarafından 2010’da istenen plan değişikliğine İBB’de AKP ve CHP’nin oybirliğiyle reddedilmiştir. Planlı alanlar imar yönetmeliğinin 19. maddesinin F fıkrasına dayandırılarak şirket, İBB’de yapamadığını Bakırköy Belediyesi’ne teklif sunarak ‘ticaret alanına’ dönüştürülmesini istemiştir. Plan değişikliğinin şimdi de başkan Dr. Bülent Kerimoğlu tarafından meclise havale edilmesi dikkat çekiyor. Ve şimdi gözler bugünkü meclis toplantısında; ancak gerekli çoğunluk sağlanabilir mi?
Şehir planlamacıları “Bu plan değişikliği geçerse kesinlikle suç işlenmiş olacağını” söylüyor.
Çünkü ilgili madde bu plan değişikliğine cevaz vermiyor. Bakırköy Belediyesi bu imarı verirse, buraya dev bir AVM yapılabileceğini hiç düşünmez mi?
Böylece 25 yıldır plan değişikliğini yapmak CHP’li bir belediyeye nasip olursa, Cumhurbaşkanı’nın eleştirileri haklı olmaz mı?
İl Başkanı Cemal Canpolat’ın kamu arazilerinin ticaret alanına alınmasına karşın bir şeyler söylemesi gerekiyor. (Bu arada, Hidayet Türkoğlu’nun da Kaşıbeyaz’a ortak olduğunu gazetelerde okuduk)
BODRUM KALESİ VE MAUSOLEUM
BODRUM Belediye Başkanlığı’nda, Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı ve Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği işbirliğiyle 12-13 Aralık tarihlerinde Bodrum Azka Otel’de ‘Uluslararası Bodrum Kale Çalıştayı’ düzenlenecek. Çalıştayda, ekim ayından bu yana ziyarete kapatılan Bodrum Kalesi’nde uygulanmaya başlanan restorasyon ve yeni müze projesi, ulusal ve uluslararası uzmanların katılımıyla tartışılacak.
Bu arada Halikarnassos Mousoleumu’nun 57 metre yüksekliğinde yeniden yapılandırılması konusunda öneriler eleştiriliyor. Cam ve alüminyum konstrüksiyonda oluşacak bir yapının şehrin gelenekselleşmiş iki katlı mimari dokusunu bozacağı, dev kütlesiyle görsel olarak Bodrum’un tüm kent dokusunu ezeceği yönünde eleştiriler yoğunlaşıyor.
PANO
- 10 Aralık Pazar, Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabulünün 69. yıldönümü. Unutmayın!
- EVET, ülkemizde tam bir ‘Yağ satarım, bal satarım. Ustam öldü, ben satarım!’ oyunu oynanıyor. Peki, usta kim? H.D.
- İÇİŞLERİ Bakanı’nın tehdit savurduğu yerde çakallara gün doğar. Yasemin Öney CANKURTARAN
BİLİYOR MUSUNUZ
PROF. Dr. Bingür Sönmez’i 24 Ağustos 2014’te Sarıkamış Meydanı’nda vuran AKP’li eski belediye başkanı İlhan Özbilen (11 yıl 8 ay) ve bana yere düştükten sonra tekme atan yeğeni Özcan Taş’ın (5 yıl 10 ay) Kars Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezaların Yargıtay tarafından onaylandığını...
ANKARA’YI TARTIŞMAKTAN HAYVANAT BAHÇESİNİ UNUTTUK
ANKAPARK’a yıllık ne kadar ziyaretçi geleceği belli değil ama epey bir süredir, Hayvanat Bahçesi kapalı ve yıllık ziyaretçi sayısı ‘0’
Sayın Mustafa Tuna bence Ankapark için ulusal bir proje yarışması açmalıdır. Özellikle hayvanat bahçesi ile bütünleşen bir ana tema kapsamında alanın, mücbir yapılarına dokunmadan işlevsel kullanımının dönüşümü mümkündür. Semt parkı özelliğinden çıkarılarak, kent bütününe hizmet edecek bir ‘kent parkı’ olmalıdır. Halka sorulması gereken hususta bu olmalıdır zaten.
Tahir ÇALGÜNER- Y.Şehir ve Bölge Plancısı
İSFALT BİZİ ZEHİRLİYOR
“BAĞCILAR’daki Altınbaş Üniversitesi’nde okuyoruz; bizim okulun yöneticileri okula gidip gelirken ne kadar zehirlendiklerinin farkında değiller. Mahmutbey yakınlarında İBB’ye bağlı İsfalt’ın asfalt şantiyesi’nde Plentin fuel-ofil yaktığını, çıkan dumanı hiç kimse görmüyor mu? Üniversitenin sahibi İmam Altınbaş ve rektör Prof. Dr. Çağrı Erhan’ı uyarıyoruz; orada yaşayanlar, zehir soluyor. İl Çevre Müdürü Dr. Av. Veli Böke’ye uyarımız; burası Erciyes’in eteği değil, gel bakalım orada bir hafta yaşa da görelim. Alanyalı İBB Başkanımız Av. Mevlut Uysal da özensiz davranan, Erzurum Oltu’lu İsfalt Genel Müdürü Ahmet Ağırman’ı ciddi şekilde uyarmalı.”
OSMANLI–ARAP İLİŞKİLERİ
HAFIZAM beni yanıltmıyorsa; aşağıda aktaracağım olayı Falih Rıfkı Atay’ın ‘Zeytin Dağı” isimli kitabında okumuştum.
Birinci dünya savaşına giren Osmanlı zor durumdadır ve bir zamanlar egemenliği altında bulunan Arap devletlerinden bir yardım beklentisi içindedir.
Bu amaçla Padişah Mehmet Akif Ersoy’u Arap ülkelerine göndererek, bir nabız yoklaması yapmasını ister.
Mehmet Akif neredeyse Orta Doğu’da bulunan tüm Arap ülkelerini ziyaret eder.. Onlardan aldığı tepkiler oldukça olumsuzdur! Sıkıntılı ve üzgün olarak geriye dönerken; Kudüs’e uğrayarak, orada da bazı görüşmeler yaptıktan sonra bir otele yerleşir..
Akşam olmak üzeredir.. Mehmet Akif yatacağı otel odasında istirahat ederken, birdenbire dışarıdan çığlıklar gelmeye başlar! Merak ederek, dışarı çıkar.. Kudüs halkı dışarıda çılgınlar gibi eğlenmektedir. Akif, bu eğlencenin nedenini merak ederek, bir vatandaşa sorar ve aralarında şöyle bir diyalog geçer:
- Bu eğlencenin sebebi ne!? Kudüs’ lü Arap’tan aldığı cevap çok şaşırtıcıdır:
- İngilizler Mescid-Aksa’yı ele geçirdiler. Onu kutluyoruz!
- Peki ama; İngilizler Hristiyan ve sizler Müslümansınız! Bunda kutlanacak ne var ki!?
- Olsun! Biz Türklerden kurtulduk ya! Ona seviniyoruz!
Mehmet Akif, bu cevabı duyunca; büyük bir hüzne kapılır ve sabaha kadar ağlayarak, Kur’an okur..
Evet, bu Araplar; bir Türk’ün üzerinde “Halifelik Hırkasını” görmek yerine, bu hırkayı bir İngiliz’in üzerinde görmeyi tercih ederler.
Hilmi DİNÇER
Paylaş