CHP aldığı oyu mumla arar mı?

Bir veya her bahaneyle tüzüğü uygulamayayım demek ve üstelik başka bir kurulun (YSK) kararıyla aşmaya çalışmak ‘Kendi koyduğum kurala uymayabilirim’ demektir. Siyaset sosyoloğu Serdar Taşçı bu duruma “Ne var fark? Anayasa delmek, kanuna uymamak ya da tüzük aşmak...” diyor.
Bu kurumsallığa, ciddiyete ve siyasi etiğe aykırıdır. Kimse size güvenmez.
Başkalarını anayasa ve kanunları ihlal etmekle suçlayamazsınız.
Aldığınız oyu da mumla ararsanız.
Bunları neden mi yazdık!

KARAYALÇIN ADAY MI

CHP’de hafta sonu toplanan Parti Meclisi, önseçim yapmama ve aynı listeyle seçime girme kararı aldı ya...
Peki ‘tartışmalı’ isimlerde değişiklik olacak mı? Örneğin CHP’den istifa eden İhsan Özkes’in yerine kim konulacak?
(Bu arada Özkes’in yeni kabinede bağımsız olarak görev alması bekleniyor.) CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın aday gösterilebilir mi? Karayalçın’ın dün Milliyet’te ‘Adaylık düşünceniz var mı’ sorusuna “Siyasetçiyim, tabii ki milletvekili olarak hizmet vermek isterim ama bu Genel Başkan’ın takdiri” demesi ilginç değil mi? Dün kulislerde 1. bölgedeki önseçimde liste başında çıkan ancak emlak varlığı ile tartışmalı bir isim haline gelen Gamze Akkuş İlgezdi’nin yerine konulabileceği belirtiliyor. Listelere konulabilecek birkaç isim arasında Gürbüz Çapan’ın ismi de ortaya atıldı.
CHP’de bu hafta çok şeyler olacak.

CHP SORUSU

“CHP Tüzüğü, yönetmelikle değiştirilmiş! Bu da YSK’ya sorulacakmış! Parti işlemi onaya tabi değil, parti bu yolla kendini vesayete sokmuyor mu? Ömer F. EMİNAĞAOĞLU

Ya Anayasa ya baba yasa!

ANAYASA; bir ülkenin kuruluş ve yönetim manifestosu niteliğini taşır ve ülkenin düzen içerisinde yönetilmesi ile ilgili tüm kurumlar ve yasalar anayasaya uygun olarak düzenlenir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, mevcut anayasal yapının fiilen sona erdiğini ve dolayısıyla yeni duruma uygun bir anayasa yapılması gerektiğini söyledi!
Öyleyse, anayasamıza uygun olarak yapılmış tüm düzenlemeler, tüm kurumlar ve tüm kanunlar mülga hale gelmiştir!
Bir vatandaş olarak ben, Sayın Cumhurbaşkanımızın artık geçerliliğini kaybettiğini söylediği eski anayasamıza göre çıkarılmış yasalar ile gerek devlete ve gerekse bankalara borçlanmıştım! Artık, Anayasamıza dayanarak yapılan tüm işlemler mülga olduğuna göre, artık ben de bundan böyle vergimi, trafik cezalarımı, banka borçlarımı vs. borçlarımı ödememem gerektiğine inanıyorum! Bu konuda referansım, Cumhurbaşkanımızın açıklamalarıdır.
Yok; beni iyice sıkıştırırsanız, sizlere baba yasayı verir ve bu yasanın gereğine göre, alacaklarınızı tahsil edebilirsiniz!
Hilmi DİNÇER

BİLİYOR MUSUNUZ ?

GEÇTİĞİMİZ haftalarda sayıları 3.5 milyonu bulan KPSS mağdurunun kadro sıkıntısını Meclis gündemine taşıyan ve merkezi mülakat sistemi, yetersiz kadro gibi konuların araştırılması için önerge veren CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un, kasım ayında 20 bin lisans ve ön lisans mezununun atanması için yeni bir kanun teklifi verdiğini... ? 78’LİLER GİRİŞİMİ’nin ‘Ya Kardeşlerin Kanlı Savaşı ve Darbe! Ya Barış ve Demokrasi! teması altında bugün 12.30’da Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması yapacağını, açıklamadan hemen sonra Galatasaray Postanesi’nde Türkiye içinde ve dünya ölçeğinde 23 kuruma ve konsolosluğa “ateşkes ve diyalog” sağlanması için mektup gönderileceğini...

TMO, mısır alımına müdahale etmeli

YEM, nişasta ve yağ sektörlerinin ana hammaddesi olan mısır hasadı ülkemizde üretilen mısırın yaklaşık yarısının karşılandığı Adana’da başladı. Bu yıl ekim alanlarının diğer bölgelerde de artmasıyla yaklaşık 6.3 milyon tonluk rekolte bekleniyor.
İç Anadolu’da hasat zamanı yağan yağmurlarla buğday kalitesinin bozuk olması, yemlik buğday miktarının artmasına neden oldu ve yem sektörü mısır yerine fiyatı daha ucuz olan yemlik buğdaya yöneldi. Bu durum ve mısır rekoltesindeki yüksek beklenti, yaklaşan mısır hasadı öncesinde mısır fiyatının piyasada düşük oluşmasına sebep oldu. Bu beklentiler ışığında sunduğumuz rapor üzerine Bakan Mehdi Eker, konuyu yakından takip ederek Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) mısır alımı için hazırlık yapılması talimatını verdi. TMO’nun sadece Adana’da 80 bin ton kendi depoları yanında dışarıdan da yaklaşık 300 bin ton ilave depo kiralandığı ve mısır alımına hazır olduğunu bildirdi.
Üreticilerimizin her yıl artan üretim maliyetleri karşısında üretimin sürdürülebilirliği açısından TMO’nun acilen mısır alım ve aylık satış fiyatlarını açıklayarak piyasaya alım yönünden müdahalesi gerekiyor.
Mutlu DOĞRU- Adana Çiftçiler Birliği 2. Başkanı

GÜNÜN SÖZÜ

“Dünyanın en büyük cezaevi cahil insanın kafasının içidir!”
Montaigne

Ortaylı: Türkiye’deki Kürtler başka yerde mutlu olamaz

İlber Ortaylı, Tekirdağ’daki Harf Devrimi etkinliklerinde konuştu; Türkiye’deki Kürtler Başka yerde mutlu olamaz.
ATATÜRK’ün Harf Devrimi için Tekirdağ’a gelişinin 87. Yıldönümü nedeniyle önceki gün çeşitli etkinlikler düzenlendi. Temsili programlarda, ‘Atatürk’ filminde rol alan, devlet opera ve balesi sanatçısı Gökhan Akyüz canlandırdı. Prof. İlber Ortaylı ‘Atatürk ve Harp İnkılabı’ üzerine yaptığı konuşma büyük ilgi gördü; çok kişi salon dışında kaldı. Kitaplarını üç saat süreyle imzaladı ve onlarla ‘derin’ sohbetler yaptı.
Türkiye’nin bölünmesi endişesini gündeme getiren Tekirdağlılara “Ben buradan (Türkiye) ayrılarak mutlu olacak bir insan tanımıyorum. Asıl sorun başkadır; İran Kürtleri, diğer Kürtlere üstten bakar. Barzani de kendi dışındaki Kürtleri sevmez. Onlar kendilerini Türkiye’deki Kürtlerden daha gelişmiş bulurlar. Ben Türkiye’ye kaçan bu Kürtleri görmüştüm, hiçbirinde kirli yaka görmedim. Terbiyeli bir millettirler” dedi.
Kürtler konusundaki soruların çokluğu karşısında “Kürtçülük yapmak isteyenler önce bu dili öğrensin. Kürtlerin tarihini yabancılar yazmıştır” diyen Ortaylı, bu arada elini öpmek isteyen bir gence gülerek “Atatürk el öper miydi?” diye takıldı.
“1 Kasım seçimleri için ne düşünüyorsunuz” sorusuna da Ortaylı “1 Kasım’ı hiç beklemem, zaten benim için fark etmez” karşılığını verdi.

ORTAYLI: HARF İNKİLABI NEDİR

Tarih Profesörü İlber Ortaylı’nın konferansını Vali Salihoğlu, Garnizon Komutanı Erkek, TBB Başkanı Albayrak ve Süleymanpaşa Belediye Başkanı Eşkinat da izledi. Konferans salonunun darlığı yüzünden yüzlerce kişi dışarda kaldı.
Ortaylı, Harf İnkılabı’nın sadece Türkiye’de yapılmadığını, Almanya, Rusya ve Çin gibi ülkelerde de gerçekleştirildiğini söyledi.
Ortaylı, harf inkılabının ülkeler için bir devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Ortaylı, harf inkılâbının bütün milletlerin hatta Avrupa ülkelerinde yapılan devrim olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Mesela Almanya 18’inci asırdan sonra kurent dediğimiz yazı biçimini kaldırmıştır. Rusya, ihtilalden sonra imlasını düzeltmiştir. Bir takım harfleri ortadan kaldırmıştır. Bu harf inkılâbı bütün milletler arasında gerçekleştirmiştir. Şu an Çin Halk Cumhuriyetinin en büyük sorunu harftir. Ne ekonomiktir ne üretim meseleleridir. Bunlar ne yapacaklarını bilemiyor kendileri için bile kullandıkları yazı şeklini kullanmıyorlardı. Eğer o yazı bir iletişim aracıysa tabi bunlarında büyük sorunları vardı. 1928 yılında tartışma konusu olan kanunda çıkıyor. Türk harfleri şu an tartışacak durumda değildir.”

TORUNU OLDU

Söyleşinin ardından Prof. İlber Ortaylı üç saat süreyle hayranlarının kitaplarını imzaladı. Daha sonra dostları, Tekirdağ’ın Karaevli köyünden olan Köyişleri Bakanlığı eski Müsteşarı İnşaat Yük. Mühendisi Hüsnü Güngör ve eşinin Tekirdağ’daki yazlık evini ziyaret ettikten sonra Ayvalık’taki yazlığına dinlenmeye gitti. Bu arada Ortaylı’nın küçük kızından bir erkek torunu olduğu öğrenildi.

DİĞER ETKİNLİKLERDE NE OLDU

Atatürk'ün Tekirdağ'a Gelişi ve Harf İnkılabı'nın Uygulanışının 87. Yıl Dönümü bu yıl daha coşkulu bir şekilde etkin şekilde kutlandı.
Merkez Süleymanpaşa ilçesindeki sahil eski iskelede düzenlenen ‘Tarih Canlanıyor’ etkinliği çerçevesinde, Atatürk'ün Tekirdağ iskelesinde karşılanması ve Hükümet Caddesi'nde halkı selamlaması temsili olarak canlandırıldı.
Ardından, tören kapsamında 50. Yıl Harf İnkılabı Anıtı'na, Tekirdağ Valisi Enver Salihoğlu,Tekirdağ Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halil Erkek ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ile Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat çelenk koydular.
Ardından İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün organize ettiği Namık Kemal Evi’nde düzenlenen Atatürk’ün Tekirdağ’ı ziyareti ile ilgili fotoğraf sergisi ziyaret edildi.

ALBAYRAK NELER SÖYLEDİ

Etkinlikler çerçevesinde, Büyükşehir Belediye Kültür Merkezi Yımaz İçöz sahnesinde, Atatürk'ün Harf İnkılabı'nın Uygulanışı'na dair tiyatral sunum gerçekleştirildi.
Prof. Ortaylı’dan önce konuşan TBB Başkanı CHP’li Kadir Albayrak, Atatürk’ün gerçekleştirilecek devrimleri halka anlatmak için yurdun birçok yerini gezmiştir” dedi ve şöyle devam etti:
“Çanakkale Savaşlarında destanlar yazan 19. Fırka ve 57. Alay’ı kurmak için Tekirdağ’ımıza ilk kez gelen Atatürk, aradan 14 yıl geçtikten sonra 23 Ağustos 1928 de ikinci defa Tekirdağ’a gelmiştir. Büyük Önderimizin bu ziyareti Türk kültürünün gelişimini etkileyen, dil ve kültür alanında çığır açan ‘Harf İnkılabı’ için olmuştur. Tekirdağ’ı son derece önemli bir inkılabın ilk uygulama alanı olarak seçen Atatürk, verdiği kararın doğruluğunu Türk milletinden aldığı olumlu dönüşlerle göstermiştir. Türk Devrim Tarihi için önemli bir yere sahip olan Harf İnkılabının Uygulanışının Tekirdağ’da başlaması, Tekirdağ’ı Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ayrıcalıklı kılmıştır. Harf İnkılabının ilk adımlarının atıldığı bu şehirde yaşamaktan dolayı onur ve mutluluk duyuyorum. Tekirdağ halkı Atasına minnettardır ve minnettar kalacaktır.

İç savaş, erken seçim ve rakamların dili!

ÜLKEMİZDEKİ iç savaşın yarattığı ölümler, son iki ayda önemli oranda arttı. PKK saldırıları sonucunda, 60’a yakın askerimiz şehit oldu. Düzenlenen operasyonlarda da çok sayıda PKK’lı yaşamını yitirdi. “Çözüm süreci” görüşmeleri sırasında; silahlar susmuş, bu durum, ülkede bir barış havası estirmiş, insanlar sevinmişti. “Çözüm süreci” ne zaman bitti, bitirildi; çatışma ortamı yeniden başladı. Ülke, bu çatışma ortamında, silahların gölgesinde erken seçime gidiyor… Önce 30 yıldır süren, “düşük yoğunluklu savaşın” yarattığı tabloya, sonra da erken seçimlerin nasıl sonuçlandığına bir bakalım.
1-Bu, “düşük yoğunluklu savaş”ta, 1984’den bu yana toplam 35.576 insan öldü. Açıklanan rakamlar şöyle:
- 30 yılda 7,918 kamu görevlisi şehit oldu.
- 1984-2012 yılları arasında öldürülen PKK’lı sayısı 22,101.
- 1984-2012 yılları arasında 5,557 sivil hayatını kaybetti.
- Faili meçhul cinayetlerin sayısı 2 bin ile 17 bin arasında değişiyor.
- 386.360 insan köylerinden göç etmek zorunda kaldı/bırakıldı.
Şiddet, şiddeti doğuruyor ve ölen insanlar her geçen gün daha da artıyor… Bugün için, bu iç savaşta ölenlerin sayısının 40 bin’e yaklaştığını söylemek mümkün. Hem Türk tarafında, hem Kürt tarafında acı ve gözyaşı hiç dinmiyor; analar-babalar-eşler-çocuklar-yakınlar ağlamaya devam ediyor…
2-Erken seçimler, her zaman, iktidarda olan veya birinci parti durumunda olan partinin lehine bir durum yaratmıyor. Erken seçime giden iktidar partisi/partileri mutlaka, önemli bir oy düşüşü yaşıyor. 1980 sonrası bunun örnekleriyle dolu.
- 1983 seçimlerinde ANAP % 45,1 oy almıştı. Erken seçime giden Özal, 29 Kasım 1987 seçiminde % 36,3 oy aldı. Oy oranı % 9 düştü.(ANAP: 292 milletvekili, % 36,3-SHP: 99 mv, % 24,7-DYP: 59 mv, % 19,1-DSP: 0 mv, % 8,5)
- Özal Cumhurbaşkanı olunca, Mesut Yılmaz ANAP genel başkanı oldu. Yılmaz, erken seçim kararı aldı. 20 Kasım 1991’de yapılan seçimde ANAP’ın oyu % 24’de kaldı ve iktidardan düştü. DYP-SHP koalisyonu kuruldu. (DYP: 178 mv, % 27-ANAP: 115 mv, % 24-SHP 88 mv, % 20,8-RP: 62 mv, % 16,9- DSP: 7 mv, %10,7)
- 24 Aralık 1995 erken seçiminde, Çiller başkanlığındaki DYP, bir önceki seçimde % 27 olan oyunu, % 19,7’ye düşürdü. (RP: 158 mv, % 21,4-DYP: 135 mv, % 19,7-ANAP: 132 mv, % 19,2-DSP: 76 mv, % 14,6-CHP: 49 mv, % 10,7)
- 18 Nisan 1999 erken seçiminde, DSP % 22,2 ile birinci parti oldu. (DSP: 136 mv, % 22,2-MHP: 129 mv, % 18-FP: 111 mv, % 15,4-ANAP: 86 mv, % 13,2-DYP: 85 mv, % 12)
- 3 Kasım 2002 seçiminde İktidardaki tüm partiler(DSP-ANAP-MHP) baraj altında kaldı. AKP, % 34,3 oyla 365 mv çıkardı. CHP: 177 mv, oy oranı % 19,4.
3-SONUÇ: 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarına göre bir hükümet kurulabilseydi, ülkede bir barış ortamının yaratılması, silahların susması yönünde çalışmalar yapılabilseydi keşke… Koalisyon kurulmaması yönünde çaba harcayan partiler; keşke önyargılarından arınıp, Türk siyasal yaşamında yeni bir beyaz sayfanın açılmasına, ülkede barış umutlarının yeşermesi için bir umut ışığı olabilselerdi… Şehit yakınlarının, cenaze törenlerinde söylediği sözler, çok ciddi ve üzerinde durulması gereken sözler. Eldeki erken seçim verilerine göre, Kasım’da yapılacak erken seçimde, iktidar partisi açısından bir düşüşün yaşanılması olası gibi görünüyor.
HDP genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın, İzmir’de, Tepekule Kongre Merkezinde, PKK’nın, ‘ama’sız ve ‘ancak’sız silah bırakması gerektiğini söylemesi de, iç barışın sağlanması açısından çok önemli sözler… Bu sözler, yanıt bulmalı!
Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ