ÜÇ yıl önce Yenimahelle’deki evimi satarak daha nezih bir semtte oturalım diyerek Çankaya-Sancak mahallesine taşındık. Ancak bu üç yıl içerisinde taşındığımıza bin pişman olduk.
Sevgili başkanım, hadi sokak yollarından vazgeçtik otomobilimizle düşe-çıka gidip geliyoruz. Hadi başı boş köpeklerden de gece dışarı çıkmamak koşulu ile kurtarıyoruz. Hadi her sabah avazı çıktığı kadar bağıran simitçileri de volümünü yükselttiğimiz müzik sesi ile duymamaya çalışıyoruz. Peki her on dakikada bir, ard arda sokağımızdan geçmekte olan, hopörlerleri sonuna kadar açılmış, hurdacııııı, overlokçuuuuuu, patatessss, soğancıııı, meyveciiiii gibi sokak satıcılarına ne yapacağız? Allah rızası için bir gün olsun bu çevre düşmanı satıcıları müdahale edecek zabıta ekibiniz yok mu? İnsanların evinde bebekleri uyuyamaz mı, hastaları olamaz mı, gece görev yapan personel gündüz uyuyor olamaz mı? Evimde çalışan bakıcımız bile “Bizim Keçiören’de bile böyle her dakika bağıran sokak satıcı yok” diyerek dalga geçiyor. Geçen gün bindiğim bir taksici şoförü birkaç çukura düşünce “Abi şu Çankaya’nın bozuk yolları kadar başka bir semtte böyle yol görmedim, siz boşuna bu kadar para verip buralarda boşuna oturuyorsunuz” diyerek tepki gösterdi. Sayın başkanım biliyoruz ki daha yolun başındasınız ama lüfen şu Çankaya’ya özellikle Sancak mahallesine bir el atsanız, bu semtte oturan insanlar huzur içinde olsunlar. Nurettin KURT
Türkçem benim ses bayrağım
TÜRK diline verilen önem gün geçtikçe yitiyor. Ülkemizde neye değer veriliyor ki dile önem verilsin? Oysa değil miydi bir harfe köle olan Hz. Ali? Hele bu günlerde Kürt açılımı tam da gündemdeyken verilen öğretmen kadroları bu durumu daha da belirginleştirmiştir. Ülkemizde ilköğretimde ders saati beş olan branş dersine verdiği sayı 370... Evet güya! 370 Türkçe öğretmenine ihtiyaç varmış. Binlerce aday beklerken verdikleri bu komik sayıyı bir de ihtiyaç bu kadar diye savunuyorlar. Oysa il ve ilçe memlerden öğrendiklerimize göre bu hiç de böyle değil. Zaten çalıştırdıkları ücretli öğretmen sayısı da bunu yansıtmadığını gösteriyor. Kısacası dilimizi yok etmeye çalışıyorlar. Sizden istediğimiz bu sorunu dile getirmeniz ve sesimize ses olmanız. Çünkü herkes çok iyi biliyor ki bir milleti yıkmak için önce dili yokedilmedir. Özlem TURAN-Türkçe öğretmeni
GÜNÜN SÖZÜ
‘Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olamazsa,insan da acı çekmeden olgunlaşamaz.’ (Confucius)