Büyükerşen hep haklı mı çıkar

“Eskişehir halkı, seçkin özellikleri ile bezenmiş bir halktır. Eskişehir halkı bize çok yardımda bulunmuştur.”

Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in, İTİA Başkanlığı, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, Eğitim Gönüllüleri Vakfı, RTÜK üyeliği ve 4 dönemini yapmakta olduğu Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi hizmetlerinin toplam süresi 50 yılı buluyor.

Eskişehir’de hizmetle geçen koca bir ömürden söz ediyoruz. Hakkında bir tespit vardır; hoca hep haklı çıkar... Tanıdığımız kadarıyla, iş bilir, aldığı kararlarda anlık değil geleceğe yönelik düşünür. Günü kurtarma telaşında değildir. Siyasette oy kaygısı ile hareket etmez. Üniversite yıllarında diplomasına imza attığı öğrenci sayısı (Açık Öğretim’dekiler dahil) bugün milyonlarla ifade ediliyor. Büyükşehir belediyesinde de CHP ve AKP’li çok sayıda öğrencisi vardır. EBB’de 46 meclis üyesinin 29’u AKP’li, biri MHP’lidir. CHP’li sayısı da 16’dır. AKP’lilerle ‘tatlı-sert’ bir mücadele içindedir her zaman... Diplomasında hocanın imzası bulunan AKP’li bir meclis üyesinin bir tartışma sırasında “Hocam diplomamda sizin imzanız var” şeklindeki savunmasına karşı şu sözleri akıllara kazınır: “Arada defolular da çıkabiliyor.”

Büyükerşen 50 yıllık bir süreçte ilk kez böyle çirkin bir saldırıya uğrasa da onun Eskişehir’e neler kattığını kimse inkâr etmiyor. Zira Eskişehir, müzeleri, orkestra, tiyatro ve operasıyla yüzlerce dönüm park ve yeşil alanlarıyla aydınlık bir Cumhuriyet kenti olduysa bunu Yılmaz Büyükerşen’e borçludur.

TCDD HESAP VERMELİ

İlk önce şunun bilinmesi gerekiyor. Büyükerşen, hızlı tren geçişini yeraltına alan TCDD’den hat boyu olarak bilinen bu alanı büyükşehir belediyesine bir bulvar yapması için vermesini ister. Ancak TCDD bu alanı EBB’ye vermek yerine ihale eder ve alanda büfeler oluşur. Büfe ihalesini alan kişi ise sabıkası kabarık eski bir polistir. Bu kişinin ihaleye nasıl girdiği, kimden torpilli olduğu da büyük merak konusudur bugün... Söz konusu şahsın 800’ün üzerinde masa-sandalye ile çay bahçesine çevirdiği yeşil alanları korumaya kalkan Büyükerşen’in başına gelen de ortada... İşin bir acı tarafı da TCDD’den Büyükerşen’e yönelik bir ‘geçmiş olsun’ mesajı gelmemiş olmasıdır.

TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ile bu projenin başlatıcısı Süleyman Karaman, “Hoca yine haklı çıktı” diyorlar mı? Yahut ihaleyi iptal etmek akıllarına gelir mi acaba?...

ESKİŞEHİR BELEDİYE MECLİSİ’Nİ AŞMAK

ESKİŞEHİR’in nüfusu bugün 850 bindir. Bu nüfusun 750 bini kent merkezinde, 100 bini ise ilçe köylerde yaşar. Merkez 16 meclis üyesi ile temsil edilirken, 100 bin nüfuslu kırsal geri kalan yani, 30 meclis üyesi yolluyor. Bu AKP’nin çıkardığı Büyükşehir Yasası’nın en ön önemli tuzağı sayılmaktadır. Büyükerşen, kendi belediyesinde azınlıkta kalmaktadır. Bu nedenle hizmet üretmekte için AKP muhalefetini aşmak da bir beceri istiyor; demek ki hoca bunu becerebiliyor.

Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i Cumhurbaşkanı, Başbakan, TCDD’nin bağlı olduğu Ulaştırma Bakanı, öğretim üyeliğinden arkadaşı eski Bakan Nabi Avcı, AKP ve CHP’li birçok milletvekili ve belediye başkanı telefon etmiş ya da ziyaret etmiş. Kemal Kılıçdaroğlu kendisiyle iki kez görüşmüş. Ancak Eskişehir’de “Kemal Bey kendisini ziyaret edebilirdi” sitemlerini de duyduğumuzu söylemeliyiz. Çanakkale’de ay sonunda yapılacak ‘Adalet Kurultayı’na gideceğini de duyduk.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bu sıradan bir adli olay değil, şehirlerde gerek belediyeler gerek hükümete bağlı kuruluşların oluşturduğu rantı ele geçirmek isteyen kanun dışı güçlerin mücadelesinin göstergesidir.” Yılmaz BÜYÜKERŞEN

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI DİYOR Kİ:

- DEPREMİ önceden kestirmek adına yapılan çalışmalar henüz araştırma aşamasındadır.

- Hayvanların depremi önceden hissetmesi, işitme frekans aralıkları nedeniyle çok normaldir.

- Deprem tahmini çalışmalarında deprem oluşları ile ay-yıldızlar vb gibi gökcisimleri ve mevsimler, bulutlar, fırtınalar vb gibi atmosferik olaylar arasında ilişki kurabilme yolunda da araştırmalar yapılmaktadır.

- Türkiye’de Başbakanlık’ça ana görevi ‘kamuoyuna depremlerle ilgili doğru ve güvenilir bilgiler vermek” olan ‘Ulusal Deprem Konseyi’ 2007’de lağvedilmiş, 2009’da Başbakanlık AFAD Başkanlığı’nda oluşturulan Deprem Danışma Kurulu’nun bu boşluğu dolduracağı düşünülmüştür. 5 yıldır toplanamayan Deprem Danışma Kurulu’ndan da böyle bir fayda beklemek hayal ötesi bir değerlendirme olacaktır.

- Oda olarak; spekülatif açıklamalardan kaçınılmasını ve Deprem Danışma Kurulu’nu ‘siyasi saiklerden ve idareden bağımsız olarak’ bu konuda devreye girerek toplumu doğru bilgilendirmeye davet ediyoruz.

İHRACAT 165 MİLYAR DOLARDA DURDU

TÜRKİYE Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı ve Molyer Ayakkabı Yönetim Kurul Başkanı Süleyman Gürsoy’un şu sözlerine dikkat eder misiniz?

“Türkiye ihracatta son yılda büyük bir büyüme yakalayıp 165 milyar dolara kadar geldi ve burada durdu. Bu gerçek bize şunu hatırlattı; ederi yüksek ürünler üretip ihraç etmek zorundayız, başka yolu yok.
708 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı bize yetmez, bunu önce 1 sonra 2 milyar dolar yapmalıyız. Yoksa iç piyasadaki kısırdöngünün uzun vadenin problemleriyle yok olur gideriz.”

ÇEVİRMEN AHMET CEMAL’İ ESKİŞEHİR DE ANIYOR

TÜRKİYE’nin ismi çok değerli ama medyatik olmayan bir aydınıydı Ahmet Cemal... Aynı zamanda çevirinin nitelikli adamı olarak biliniyordu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde 20 yıla yakın hocalık yaparak bilgisini genç kuşaklara aktaran Cemal, Cumhuriyet gazetesinde yazıyordu. Ahmet Cemal, Ahmet Cemal Paşa’nın torunu, gazeteci Hasan Cemal’in amca oğluydu. Cenazesi dün ikindi namazından sonra Feriköy Mezarlığı’nda defnedildi.