Paylaş
Bu, hem muhalefet hem de AKP için bir referandumdur. Ana muhalefet için referandum, çünkü Kılıçdaroğlu’nun izlediği politikalar oya vurulacak. AKP için referandum. Çünkü AKP’nin izlediği politikaları oylanacak aslında. Gezi’den, “çılgın projelere’, cemaatle çatışmadan özel yaşama müdahale izleri taşıyan uygulamalara kadar AKP politikaları için bir referandum olacak. Ayrıca bu yerel seçimler AKP yönetimine de önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler için de bir yol haritası verecek.
78’liler Girişimi’nin Tükenmez dergisi tarafından 30 Mart yerel seçimlerine ilişkin bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Gazeteci Celal Başlangıç da 30 Mart yerel seçimlerinin aynı zamanda AKP için bir referandum olduğuna değinerek ilginç bir benzetme yaptı:
“30 Mart seçimleri birçok açıdan 1989 yerel seçimlerine benziyor. O seçimler de mart ayındaydı, ANAP tek başına iktidardı ve Bedrettin Dalan tartışmasız İstanbul Belediye Başkanı seçilecekti. Hatta beş-altı ay sonra da cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve Özal, Köşk’e çıkmaya hazırlanıyordu. Ancak 1989 seçimlerinde büyük bir yenilgi aldı ANAP... Dalan hiç tahmin edilmeyecek şekilde büyük bir yenilgiye uğradı ve o zamana kadar adı sadece uzmanlık alanında ve CHP kamuoyunda bilinen Prof. Nurettin Sözen seçildi. Aynı şey Ankara ve İzmir belediye başkanlıkları için de geçerliydi. ANAP’ın elinde olan İzmir’de Özfatura, Ankara’da Altınsoy devrildi. Arkasından gelen genel seçimlerde de ANAP’ın yenilgisi tescil edildi. Şimdi de bir yerel seçimle karşı karşıyayız. Daha yerel seçim afişleri indirilmeden Türkiye bir Cumhurbaşkanlığı seçimi kulvarına girecek. Arkasından da genel seçim var. Bakalım 30 Mart seçimleri 21 Mart 1989 seçimlerine ne kadar benzeyecek?”
YAVAŞ, ‘EVET’Çİ MİYDİ...
Bunları ne için yazdık.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yarın Mansur Yavaş ile Genel Merkez’de görüşecek.
Yeniden ısıtıldı Yavaş’ın adaylığı. Rakipleri şimdi Yavaş’ın 2011 seçimlerinden önce Devlet Bahçeli’ye yazdığı mektubu dolaştırıyor yoğun biçimde.
Mektupta, Mansur Yavaş’ın ne kadar milliyetçi-muhafazakâr çizgide olduğu çok açık şekilde görülüyor.
Hatta MHP’yi “CHP’yle özdeş parti” olmakla bile eleştiriyor.
Bulup okursanız, Mansur Yavaş’ın ne kadar ‘çekirdek ülkücü’ olduğu anlaşılıyor.
Mansur Yavaş dün 19.30’larda kendi sitesinde bir açıklama yaparak “Gökçek için anlaşılmaz bir çaba var” diyerek, Bahçeli’ye tepki gösteriyor. “Melih Gökçek’in bu duyumlar üzerine telaşa kapıldığı aşikardır ki; mülk sahiplerinin talebi olmadan ve imar yasasına aykırı olarak DP Genel Merkez binasının Kültür Merkezi yapılması kararı alındığını” söyleyen Yavaş, CHP’ye karşı da tavırlı, boğun eğmiş gözükmüyor.
Yavaş ile Kılıçdaroğlu görüşmesinin nasıl sonuçlanacağını başlığımızda bulabilirsiniz. CHP’ye geçmeleri konusunda Hatay ve Adana Belediye Başkanlarının durumunu da iyi tahlil etmek gerekiyor. Anayasa referandumunda ‘evet’çi miydi Yavaş...
CHP’nin yeni bir tercihi midir bu: Martta ’sürpriz’lere hazır olun demek en doğrusu.
GÜNÜN SÖZÜ
“(Diyanet bütçesi üzerinde AKP grubu adına konuşan Şırnak milletvekili Mehmet Metin Dindar’ın “Değerli milletvekilleri, eğer bu yıl da can verirsek şehit olacağımız inancına sahibiz ve cennetle müjdelenenlerden birisi oluruz” demesi üzerine) Sayın başkan burası kanun çıkarma yeri ama kimsenin cennetlik ya da cehennemlik hükmü yapma yeri değildir. ‘Cennetle müjdelenme’ olayı nasıl oluyor? AKP’nin oylarıyla mı olacak bu. Böyle bir şey olabilir mi? Sayın başkan cennetle müjdelenmeyi siz mi oylayacaksınız? Böyle şey mi olur?”
(CHP İstanbul Milletvekili İhsan ÖZKES)
Biliyor musunuz
AKP Bayrampaşa Belediyesi’nde Hüseyin Bürge’nin iki dönem yardımcılığını yapan Hasan Türksel’in “Bayrampaşa’ya 14 aday adayından biriyim. Arkamda kimse yok, başkan olursam ‘abi’lere değil şahsiyetimle başarılı olduğumu göstereceğim…”
CHP Avcılar belediye başkan aday adayı gazeteci-yazar Mustafa Küpeli’nin “Yeni CHP’nin yeni halkçı belediyesi Avcılar olacaktır…”
CHP’den Başakşehir aday adayı olan, eski Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın’ın “Başakşehir ilçesindeki betonlaşmaya ve ranta dur demek için yola çıktık. Yeşili koruyup vatandaşa nefes aldıracağız” dediklerini...
RP döneminde iki dönem Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı’nda, daha sonra da AKP’den iki dönem İstanbul milletvekilliğinde bulunan Recep Koral’ın, bu kez Eyüp’ten adaylık başvurusunda bulunmasının dikkat çektiğini...
Kılıçdaroğlu, Kayseri’de neden mahkum oldu?
BUGÜNKÜ köşenizde ‘Ne olacak şimdi’ başlığı ile vermiş olduğunuz yazı ile ilgili olarak aşağıdaki metnin tarafınıza gönderilmesi uygun görülmüştür.
Her şeyden önce bilinmesi gereken gerçek, 2007 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin Teftiş Kurulu’nu harekete geçirmesi ve savcılığa suç duyurusunda bulunması ile yargı sürece başlamıştır.
Ardından gerçekleşen yargılama sonucunda Hacı Ali Hamurcu resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıktan 6,5 yıl hapis cezası almış ve Yargıtay onayından sonra cezası kesinleşmiştir.
Hacı Ali Hamurcu’nun Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesinde yer alan yüzlerce iftirasına istinaden Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verilmiştir.
Aradan geçen süreçte önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM Bütçe görüşmelerinde, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve yakın ekibini suçlayarak çetecilikle itham etmiş, yaklaşık 50 kişiyi bu işin içinde olmakla suçlayıp tüm Türkiye önünde rüşvetçi ilan etmiştir. Değişik zamanlarda konuşmalarda ve tv programlarında aynı iftiraları yenileyip suçlamalarına devam etmiştir. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve arkadaşları tarafından Kayseri Cumhuriyet Savcılığı’na verilen şikayet dilekçesi ile soruşturma başlatıldı. Atilla Kart, dilekçesinde yaklaşık 50 kişiye rüşvet ve irtikap iftirasında bulundu.
İncesu Belediyesi ile Yağmur Çöl adlı vatandaş arasında doğan ihtilaf sonucunda İncesu Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan dosya, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin suçlanmasından önce başlayan bağımsız bir soruşturma dosyası iken aynı döneme denk gelmesi nedeniyle birleştirildi.
Devam eden soruşturma sonucunda Cumhuriyet tarihinde ilk kez aynı konuda yeniden üstelik 3 savcı tarafından soruşturma yapılmış ve Belediye Başkanı, Genel Sekreter, daire başkanları ve belediye çalışanları hakkında ikinci kez oybirliğiyle takipsizlik kararı verilmiştir. İncesu Savcılığı tarafından birleştirilen soruşturma yönünden ise İncesu Belediye Başkanı Zekeriya Karayol, Hilal Aybak, Süleyman Temeltaş ve Hacı Ali Hamurcu hakkında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Davanın ilk duruşmalarına gruplar halinde katılan ve adeta şov yapan CHP milletvekilleri, sonraki günlerde gerçeklerle yüz yüze kalınca olaya duyarsız kalmışlar ve duruşmalara katılmamışlardır.
Yargılama sonucunda İncesu Belediye Başkanı Zekeriya Karayol ve Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürü Hilal Aybak beraat ederken, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesinin de hakkında suç duyurusunda bulunduğu şahıslar ceza almıştır. Üstelik, savcılık mütalaasında Hilal Aybak hakkında beraat talep edilmişken, sizin yazınızda cezalandırılması istendiğine yer verilmektedir.
Bütün bunlardan sonra esas dikkat edilecek olan husus, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamalarda Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde rüşvet çarkının döndüğü ve belediye başkanı, genel sekreter, daire başkanları ile müdürler arasında ‘rüşvet paylaşımı’ olduğu iftirasında bulunmuştur. Bu iftira nedeniyle açılan davalarda Kemal Kılıçdaroğlu, tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. İddia edildiği gibi sözlerindeki üsluptan dolayı tazminata hükmedilmesi söz konusu değildir.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu hakkında attığı iftiralardan dolayı 4 ayrı tazminat davası açılmış ve bu davaların tamamında tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. Ayrıca attığı iftiralardan dolayı da mahkemece, gazetede yayınlanmak üzere kınama kararı verilmiştir.
Gazetecinin görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmektir. Doğru bilgi ve doğru haberi okumak da halkın hakkıdır. Size ulaştırdığımız bu metne sayfanızda yer vererek bu hakkı teslim edeceğinize inanıyoruz.
Hüseyin BEYHAN- Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı
(Not: CHP Kayseri Milletvekili Kulkuloğlu, Kılıçdaroğlu ve gazetecileri yanılttı mı? Eğer öyle ise hiç hoş değil... Faturası ağır olur)
Bu kadar cahillik olmaz!
İLKÖĞRETİMİN 81 ildeki okullarına gönderilen ve okutulması, ne kadar okunduğunun da sürekli takip edilmesi istenen kitaplarda “Aciz olun. Allah, aczlere rızklarını verir. Rızk peşinde koşmayın. Tilki kurnazdır. Rızk peşinde koşar. Ama rızk bulamaz. Rızk peşinde koşmayın” gibi sözler yazılıymış.
Peygamber, “Rızkın onda dokuzu ticarettedir” demiş. Peygamber, rızk peşinde koşulmayacağını bilmiyor muymuş? Söyledikleri yalana bakın.
Vatandaşı sadece kendi sözlerini dinler hale getirmek, uyuşturmak mı istiyor bunlar? Ekmeyince biçilir mi? Vatandaş evinde oturup sadaka mı bekleyecek? Vatandaşlarımızı istedikleri gibi aldatabilmek için tembelleştirmek mi istiyorlar? Dürüst ve kafası çalışanlar ve gerçek Müslümanlar susmakla günaha girmiyorlar mı? İnsanlarımız sürü haline mi getirilmek isteniyor?
Akılsız taraftarlık, hem insanın kendine, hem diğer insanlara zarar verir.
Günahtır. Bu kadar cahillik de olmaz.
Dinçer ÖNAL
Gökçek gerçekten ‘ceza’ keser ama...
METROYU bitiremeyip Ulaştırma Bakanlığı’na devrettiği halde, Başbakan Erdoğan’la birlikte ilk deneme sürüşüne ‘keyifsizce’ katılan ve kendi yapmış gibi “Metroyu bitirdik, hayırlı olsun” diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i pişkinliğinden ötürü kutlamak gerekiyor.
Geçen seçimde son anda ‘aday’ gösterilen Gökçek bu dönem çok keyifli...
Erdoğan, kendisiyle uğraşmadı; çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle ‘acil’ ihtiyacı var.
Gökçek her zaman büyüktür!
Bu nedenle Ağa Han Ödülü’ne layıktır.
M.ALTAY
Paylaş