Paylaş
Çalışma Bakanlığı bürokratları 27 Nisan’da patronlara ‘işten çıkarma stratejileri’ eğitimi verecek. ‘Boğaziçi Eğitim ve Danışmanlık’ isimli özel bir şirketin İstanbul Sheraton Maslak Oteli’nde düzenleyeceği ‘İnsan Kaynakları Yönetiminde İşten Çıkarma Stratejileri’ başlıklı konferansın konuşmacılar listesinin ilk iki sırasında iki Bakanlık bürokratının ismi dikkat çekiyor: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Dr. Ali Kemal Sayın ve SGK İl Müdür Yardımcısı Ersin Umdu.
‘Çalışma’dan sorumlu Genel Müdür ile ‘Sosyal Güvenlik’ten sorumlu Müdür Yardımcısı’nın katılacağı toplantıda patronlara daha maliyetsiz işten çıkarma teknikleri anlatılacak. Konferansta işten çıkarmada ‘Yargıtay kararları doğrultusunda uygulamadaki sorunlar, çözümler’ ve ‘Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin sorunlar ve çözümler’ konuları dikkat çekiyor. Burada ‘sorun’ olarak nitelenen işçi lehine kimi yargı kararları ve sosyal güvenlik düzenlemeleri olduğu anlaşılıyor. Patronlara ‘çözüm’ yolunu göstermek ise Çalışma Bakanlığı bürokratlarına düşüyor. Konferansta ayrıca görüşme yoluyla işten çıkarmaya ikna edecek teknikler ve psikolojik yöntemler de anlatılıyor.
Sendika.org’daki bu bilgileri CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin İstanbul’daki basın danışmanı Sait Temur aktardı. Çelebi’nin bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bir soru önergesi yönelterek, “Konferans hakkında Bakanlığınızın bilgisi var mıdır? Bu konferans hakkında Bakanlığın bilgisi var ise düzenlenmesine hangi sebeple izin verilmiştir?” diye sorduğunu anlattı. “Panelin başlığında ‘işletmelere getirdiği yükümlülük’ ibaresi ile ne anlatılmak istenmektedir. Genç işsizler oranının % 29’u bulduğu ülkede istihdamı böyle mi artırmak istiyorsunuz? Asgari ücretin 774 TL olduğu ülkemizde, 650 TL+KDV ücreti veren patronların bir gün sürecek konferansa katılması, işten çıkarma stratejileri konusunda uzman bürokratlardan taktikler alınması çalışma hayatının giderek güvencesiz bir duruma getirilmek istenmesinin göstergesi değil midir?”
Atatürklü tişörtler de yasaklandı
CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar, bazı illerde okullara Atatürk resimli kıyafetlerle gelen öğrencilerin okullara alınmamasını TBMM gündemine taşıyarak, “Okullarda Atatürk tişörtü yasak mıdır” dedi.
Acar, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, serbest kıyafet uygulaması kapsamında birçok okulda Atatürk resimli tişört giyen çocukların okula alınmadığının, dersten çıkarıldığının bildirildiğini kaydetti. Antalya Kepez’de de bir meslek lisesinde öğrencinin okula alınmadığının öğrenildiğini, buna karşın birçok okulda öğrencilerin türbanla derslere girdiğini, bir sendikaya üye öğretmenlerin de kamuda kılık-kıyafet serbestliği eylemi adı altında derslere türbanla girdiğini kaydeden Acar, “Serbest kıyafet uygulaması kapsamında öğrencilerin kıyafetlerinde ne tür baskı ve resimlerin olabileceğine ilişkin bir liste var mıdır? Öğrencilerin giyebilecekleri kıyafetler arasında Atatürk resimli ya da Türk bayraklı kıyafetler var mıdır? Atatürk resimli tişörtler, TBMM’ye girişte yasaklandığı gibi okullara girişte de yasak mıdır? Öğretmenler için de böyle bir yasak var mıdır? Derslere türbanla giren öğretmenler hakkında tutanak tutulmakta mıdır? Kaç kişi hakkında tutanak tutulmuştur” diye sordu.
ATATÜRK NASIL ANLATILIYOR?
Atatürk resimli kıyafetlerin yasaklandığı bir ortamda derslerde Atatürk’ün nasıl anlatıldığı konusunda bilgi isteyen Acar, “Atatürk, ‘yasaklı’ olarak mı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kahramanı olarak mı anlatılmaktadır? Eğitim kurumlarının kıyafet üzerinden siyasallaştırılmasına seyirci kalmaya devam edecek misiniz? Toplumu aynı amaçlar etrafında birleştirici bir unsur olması gereken eğitimin, ayrıştırıcı olmaması için bir çaba gösterecek misiniz?” dedi.
ANKARA’DAN ESKİŞEHİR’E
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın okullara gönderdiği yazıyla, 10. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi Özel Birleşimi’nin bu yıl TBMM’de yapılmasının neden engellendiğini belirterek, “Öğrenci Meclisi’nin yukarıda ifade edilen gerekçelerle Ankara yerine Eskişehir’de yapılması ve her yıl aynı tarihlerde TBMM’de Ulusal Egemenlik Haftası kapsamında yapılan Öğrenci Meclisi toplantısıyla çakışmasının öğrencilerde yarattığı ‘Ankara’da istenmiyoruz’ izlenimini düzeltmek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?” diye sordu...
T.C. dönüşümü pek hayra alamet değil
SON on yıldır Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelmedik kalmadı. Halbuki bu Cumhuriyet ne zorluklarla kurulmuştu. Bir yok oluştan kurtulmuştuk. Yeniden var oluşun adıydı Türkiye Cumhuriyeti. Önce Ulusal Bayramlar rötuşlandı. Atatürk’ün resimleri kaldırıldı resmi web sitelerden. İsyan çıkaran asilere iadeiitibar modası aldı yürüdü. En son da T.C. kaldırılıyor resmi kurum ve yazışmalardan. Ziraat Bankası’ndan kaldırılan T.C. acaba logosundan da kaldırılacak mı, merak ediyorum.
Neler olduğunun farkında olmayanlar, açın gözünüzü, bu dönüşümler pek hayra alamet değil.
Nevzat VARHAN-ANKARA
Atatürk’ten genç gazeteciye mesaj
OKURUMUZ Aziz Naci Doğan göndermiş... Genç gazeteci Ruşen Eşref’e (Ünaydın) ithafen 24 Mayıs 1918’de Atatürk şunları yazmış: “Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim için duyduğum sonsuz muhabbet duyguları değil; bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat sevgisiyle ışık aramaya ve serpmeye çalışan bir gençlik görmemdendir.”
Paylaş