Paylaş
İlginçtir... Bizim yazı yerine 'Vatan'da önceki gün çıkan yazıya gönderilen açıklama bizim yazı için de uygun görülmüş.
Botaş yetkililerine "Vatan'daki yazınının dışında bizimki daha 'milli' dedik, vatandaşın yediği kazıkla ilgili" dedik.
Onlar da "Farketmiyor, sizin yazdıklarınız da aynı anlama geliyor" dedi.
Biz de duyduğumuz saygıdan ötürü 'açıklama'nın bize yönelik bölümünü olduğu gibi alıyoruz:
"Doğalgaz alım satım anlaşmaları 20-25 yıllık uzun dönemli uluslararası ilişkiler açısından ekonomik ve siyasi etkileri olan ticari akitlerdir. Bu anlaşmaların hükümleri ticari gizlilik içermekte olup, gizli tutulan konuların açıklanması sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Bu durum gerektiğinde sözleşmenin feshi veya bu nedenle doğan zararın giderimi gibi yaptırımlara yol açabilir.
TİCARİ SIKINTILAR
Öte yandan sözleşmelerdeki gizlilik maddesine aykırı durumların, alıcının veya satıcının üçüncü şahıslarla taraf olduğu diğer anlaşmalar açısından da ticari sıkıntılar yaratması söz konusudur.
Ayrıca, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinde; "... ticari gizliliği olan bilgiler kurum hariç üçüncü taraflara açıklanamaz..." ve 7. maddesinde; "doğal gaz piyasasında faaliyet gösteren taraflar ticari yönden hassas bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür" hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, sözleşmelere ilişkin açıklamaların sürdürülmekte olan tahkim ve fiyat revizyonları konularında da Botaş ve ülkemiz aleyhinde olumsuz koşullar oluşturabileceği düşünülmektedir.
GAZPROM'LA ANLAŞMALAR
Haberde ülkemizle alakalı verilen rakamların doğruluk payı olmadığı gibi, başta AB üyesi ülkeler olmak üzere diğer ülkelerin Rus Gazprom şirketi ile olan kontrat rakamlarını da AB ortalamasını da bilmek mümkün değildir. Kaldı ki, Gazprom şirketinin uyguladığı farklı fiyatlandırmalar sözkonusudur. Türkiye'nin baz alması gereken fiyatlar; Rusya'nın kendi etkisi ve hinterlandı altındaki ülkelere uyguladığı fiyatlar değil, Avrupa Birliği üyesi ve diğer Avrupa ülkelerine uyguladığı fiyattır. Her ne kadar bu ülkelerin kontrat rakamlarını bilemesek de, Botaş'ın iç müşterilerine verdiği gazın fiyatı ile Avrupalı ülkelerin iç tüketimdeki müşterilerine verdiği gazın fiyatını karşılaştırmak yeterli olacaktır. Türkiye'de perakende satış fiyatı Batı Avrupa Devletlerinin fiyatından daha düşüktür.
FİYAT FORMÜLÜ
Bununla birlikte; doğalgaz alım fiyatları tüm Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de petrol ve bileşenlerindeki fiyat artış ve azalışlarına endeksli formullere göre ayarlanır. Petrol fiyatlarındaki artış, Türkiye'nin aldığı gazın fiyatını arttırdığı gibi diğer ülkelerin de gaz alım fiyatlarını aynı şekilde arttıracaktır. Malesef bu önemi nokta haberde gözardı edilmiştir.
Dünya ve Türkiye enerji piyasalarında güçlü-aktif yapısıyla ve büyük yatırımlarıyla yeralan Botaş; maddi ve manevi dinamikleriyle kanunların kendisine verdiği görevini başarıyla sürdürmektedir."
BİZ NE YAZMIŞTIK
Botaş'ın Azerbeycan'la 'Şahdeniz' doğalgaz anlaşması yaptığını, 1.1.2007'de başlaması gereken gaz alımın 1.7.2007'ye ertelenmeye çalışıldığını, bunun da ucuz Azeri gazının Gürcistan'a verilmesiyle ülkenin 365 milyon dolar zarara uğrayacağından sözetmiştik.
Botaş'ın açıklamasını yukarda okudunuz...
Önceki günkü yazımıza karşı yapılan açıklamada eksiklikler olduğu hemen farkediliyor.
Botaş diyor ki; "Doğalgaz fiyatları gizlidir açıklayamayız, sizin fiyatlarınızda gerçekleri yansıtmıyor..."
Peki niye böyle bir açıklama?
Şeffaflık nerede?
Çok ucuz Şahdeniz doğalgazının alımının ötelenip, Gürcistan'a verilmesiyle oluşacak ülke zararı hakkında tek kelime yok açıklamada... Anlaşılan o ki Botaş, yıllardır devam eden alışkanlıklarından AKP iktidarı sırasında da kurtulamamış...
BOTAŞ BASKI ALTINDA MI
Botaş, siyasi baskı altında mı?
Botaş'ın çok önemli görevler yaptığı biliniyor.
Bölgede bir güç olmasını herkes istiyor; Gazprom gibi...
Botaş niye özelleştirilmek isteniyor?
"Gaz fiyatları gizlidir" denmesinin arkasında bir 'sır' var ise Türkiye, Rusya'nın gaz oyunlarının 'esiri' mi olacaktır?
Bunlara ne gibi politikalar geliştiriliyor, senaryolar üretiliyor?
Amacımız, gaz fiyatlarını afişe ettirmek değil; ulusal değerlerimizi
korumak...
PEKİ ŞEFFAKLIK NEREDE
Ama global dünyada 'şeffaflık' diye bir şey var.
Uluslararası anlaşmalarla tüketicinin (halkımızın) zarar etmesine dönük oyunları da sergilemek bizlerin görevi olmalıdır.
Dünkü yazımızın iyice okunması halinde, gönderilen açıklamada bazı şeylerin
tam ortaya konmadığı dikkat çekiliyor.
Hiç kimse gibi biz de Botaş'ın zarar etmesini istemiyoruz.
Botaş üzerinde oynanan oyunların sergilenmesi gerekiyor.
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, Botaş'a milyon dolarlık borç takmasını istemiyoruz.
GÖKÇEK, BORÇLARINI ÖDEMİYOR
Gökçek, "Ben yatırım yapıyorum, borçlarımı ödeyemiyorum" mazeretinin arkasına sığınmamalıdır.
'Seçmenleri'ne bedava kömür dağıtarak Botaş'ı zor duruma düşürmemelidir.
Botaş'ın özelleştirme ile bölük pörçük hale getirilip 'yutulması', Avrasya ve Avrupa'da güçsüz hale getirilmesi oyunlarına karşı tavır alınmalıdır.
Putin akılsız mı? Gazprom'u, özelleştiriyor mu?
Türkiye, enerji koridorluğu olanağını iyice kullanmalıdır.
Bu nedenle Botaş, kendisine borç takanlarla savaşımını daha da arttırmalıdır.
Melih Gökçek'ten ve öteki bazı kurumlardan alacaklarını sık sık gündeme getirerek, alacaklarına sahip çıkmalıdır.
SİYASET PAZARI
Botaş'ın yurtiçinde ve yurtdışında o kadar yatırımı var.
Ulusal bir kurumuz 'Siyaset pazarı' için alet etmemelidir.
Gökçek'in Ankara'da kömür dağıtması engellemelidir; havayı kirletmesi de...
(Emin Çölaşan çok güzel yazdı...)
EPDK NE YAPIYOR
Tabii bu arada en büyük görev Enerji Piyasasını Düzenleme Kurulu'na (EPDK) büyük görev düştüğünü vurgulamak gerekiyor.
Sükut ikrardan gelemez; özellikle Enerji Bakanlığı, Botaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve de EPDK...
Şeffaf olup konuşmalıdır. Herkes eteklerindeki taşı dökmelidir.
EPDK, Şahdeniz doğalgaz projesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru hattı gibi Doğu-Batı enerji koridorunun ikinci ve önemli bir ayağı olduğunu bilmelidir.
Botaş yöneticileri daha basiretli olmalıdır.
Ama sonuç olarak şu gerçek var:
Türkiye'nin Doğu-Batı enerji koridoru ve enerji terminali olma fikri AKP iktidarı ile başka yönlere çekilmelidir.
Böyle bir ilana neden gerek duyuluyor
"ÜLKEMİZDE çok dramatik gelişmelerin olduğu bugünlerde, özellikle dar gelirliler ve kamu çalışanları geçim zorluğu nedeniyle işi yavaşlatma eylemleri düzenlerken, yine bazı kamu görevlilerinin dernekler kurup yemekler düzenlemeleri ve bu yemeklere katılanlara, katılımlarından duydukları memnuniyeti belirtmek için, gazetelere büyük teşekkür ilanları verebilmelerini hayret ve üzüntü ile karşıladığımı belirtmek istiyorum.
(Genel merkezi İstanbul'da olan Gümrük Muayene Memurları Derneği, 7. kuruluş yıldönümü nedeniyle yemek veriyor, 15.12.2006'da Dünya Gazetesi'nde yer alan ilanda Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Gümrük Müsteşar V. M.Şahin, Müsteşar Yardımcısı Bülent Ertem, Gümrükler Genel Müdürü Umman Hamidoğulları, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Ali Nural, Gümrükler Kontrol Genel Müdürü Haydar Göçer gibi birçok isme teşekkür ediliyor. Örneğin, Beyoğlu Belediye Başkanı Taksim'de yılbaşı kutlaması yapıyor, yani buna Beyoğlu'ndaki bütün derneklerin teşekkür ilanı vermesi mi gerekiyor? Buna yalakalık denirse muayene memurları hiç kızmasın!)
Dündar AKKALE
Bu gidiş nereye...
TÜRK-İŞ'in açıkladığı son rakamlara göre yoksulluk sınırı 2014 YTL olmuş! Cumhuriyet tarihimizin en aymaz, umursamaz, tepkisiz ve uyuşmuş sürecini yaşıyoruz. Yürütme başta, basın ve TV'lerin hemen hepsi, TÜSİAD'ı, TOBB'u, özel teşebbüsü, bankalar vs., ülkenin altyapısını, göstergelerini, şartlarını gelişmiş, ileri, vahşi kapitalist Batı ülkeleriyle aynı sanıyorlar.
Kendine özgü sosyo ekonomik, kültürel yapısı, insan ilişkileri ve özgün aile düzenini görmek istemiyorlar. IMF telkiniyle halkın tahammül ve sabrını sınıyorlar!
Açıklanan bu sınıra göre ücretli, emekli, köylü, çiftçi, küçük esnaf, memur, işçi yani bu ülkenin yarısından çoğu yoksul. Vatandaşı yoksulluk sınırı, kendi refahı ilgilendiriyor. Büyüme, milli gelir rakamları diğer göstergeler veya firmaların başarıları değil. İnsanlar tepki yeteneğini yitirmiş gibi duruyor ama.
Bu gidişin sonu nereye varır, tahmin etmek çok mu zor?
Metin ALTAY
Günün Sözü
"Karga, karganın gözünü oymaz."
(Rus atasözü)
Bankalar tüketiciyi soyuyor
BANKACILIK sisteminde EFT, provizyon, hesap ekstresi gibi adlarla yapılan hesap işlemleri can yakmaya devam ediyor ve bu işin ahlaki boyutunu aşmış durumda. Aynı bankanın aynı çekini aynı şubeye götürüyorsunuz ve bundan masraf alıyorlar. Olacak iş değil. Bankalar Kanunu yerli bankacıyı korumuyor, yabancı bankacıyı kalkındırır hale geldi. Bu kanun değişmez ise tüketiciler soyulmaya devam edecek. Çeşitli işlemler adı altında bir sürü masraf vatandaşın sırtına bindiriliyor. Bu yasanın bir an evvel değiştirilmesi ve bankaların da aldıkları ücreti ne için aldıklarını gösteren listeleri bankanın görünür yerine asmaları 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunu'na göre sorumluluklarıdır. Bu nedenle ilgili kurum ve kuruluşları göreve davet ediyorum."
Mustafa GÖKTAŞ
Çevre ve Tüketici Hakları Koruma Derneği (ÇETKODER) Başkanı
Biliyor musunuz
- EDİRNE Gümrük ve Muhafaza eski Başmüdürü İ.Halil Ekinci'nin de aralarında bulunduğu 19 eski yöneticinin 'görevli memurların irtikap ve rüşvet almalarına göz yumdukları ve denetim görevini yerine getirmedikleri' iddiasıyla yargılandıkları davada tanık olarak dinlenen Kapıkule Mülkü İdari Amiri Vali Yardımcısı Cengizhan Aksoy'un, "Aksaklıkların çözümü için sürekli olarak bakanlığa ve merkez teşkilatına raporlar yolladım. Ancak Gümrük Müsteşarlığı'nın işi ağırdan alması nedeniyle sorunlar çözülmedi" dediğini... - DSP Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker'in, YSK'nın geçmiş seçim takvimlerine göre seçmen listelerini erken askıya çıkarmasını 'erken seçim' olasılığı ihtimaline bağlarken "CHP, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimini engellememesi halinde AKP'nin rejimi tamamen değiştirme olanağı elde edeceğini" öne sürdüğünü...
- MİLAS'ın Kıyıkışlacık Köyü'nde (İasos) Akarca ailesinin arazisinde 'kaçak kazı yapmak'tan gözaltına alınan eski milletvekili Mehmet Umur Akarca (ANAP, 1983-87) ile 8 kişinin tutuklandıklarını...
- TARIM Bakanı Mehdi Eker'in, önümüzdeki ocak ayında sözleşmeli olarak işe alınacak 2500 ziraat mühendisi ve veteriner hekimin kooperatiflerde 'teknik danışman' olarak görevlendireceklerini açıkladığını...
Paylaş