Paylaş
İki günlük toplantının sonuncusu önceki gün yapıldı. Plan çalışmalarına Üsküdar, Beyoğlu, Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz ve Beşiktaş’ın temsilcileri katıldı. Beşiktaş’ı, belediye başkanı Murat Hazinedar’ı temsilen CHP’den istifa eden ve hemen encümen üyeliğine ‘seçilen’ Hüseyin Avni Sipahi katıldı.
CHP’nin bir meclis üyesi, “Genel merkezlerini bırakıp AKP ve CHP’nin il başkanlarının bu çalışmadan haberi olduklarını sanmıyorum” dedi.
Buna ‘ranta kardeşlik’ denir...
Mühendis Odaları’nın artık değeri yok, iktidar onları birçok denetim görevinden uzaklaştırdı.
Boğaziçi’ne yeni imar planları getirilmek isteniyor. Çalıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın himayesinde yapıldı, bakanlığı müsteşar temsil etti. Bakanlık siyasetçilere diyor ki: “Sizde bir kıpırdanma var. Boğaziçi Yasası’nda değişiklik istiyorsanız, siz belediyeler birliği olarak anlaşın, biz de ilgili maddeyi Torba Yasa’ya koyalım çıkaralım.”
30 yıldan beri kimsenin elini değdiremediği yasaya, seçimler öncesinde ‘tecavüz’ edilecek yani.
İstanbul’u görmeyen, bilmeyen üç bürokrat, şu an 0.15 olan taks 0.25, yüksekliği 12.50 4 kat olan yerler 5 kata yine yüksekliği 15.50 5 kat olan yerler 6 kata çıkarılıyor... Basit bir zekânın üreteceği rantçı bir kafa, Boğaziçi sadece Boğaziçi’ne kıyısı olan belediyelere mi ait? Tüm Türkiye’nin ortak değeri, dünya mirası Boğaziçi’ne düşünülen bu emsal artışların 2.5-3.00 olması felaket bir durum.
Boğaz daha beton olacak... Fatih Sultan Mehmet gelse, bu karar vericilerin kellerini alır.
AKP çok sevdiği Fatih’e inat yapıyor anlaşılan?
Ancak toptancı bir yaklaşım olabilir bu niyet...
Diğer adıyla gizli bir imar affıdır bu... Bu arada kaçak yapılar da yasal hale getirilecek.
Eskiden ‘yağma’ her belediyenin yetkisinde olurken, şimdi Boğaz’da sınırı olan belediyeler ‘topluca’ karar verecekler.
Artık parti farkı yok...
Boğaz’a yoğunluk getirmek ihanettir.
Boğaz’ın sonu olur, bu yağma daha da hızlanır.
GÜNÜN SÖZÜ
Mizahçılar yok edilemez
“Mizahçıları, karikatürcüleri öldürerek yok edemezsiniz, edemeyeceksiniz... Kendi düşüncesinden başka düşünceye tahammülü olmayıp, vahşi ve ilkel öfkesini asarak, keserek, öldürüp yok ederek gösterenler mizahı ve karikatürü sadece ve sadece daha güçlü, daha muhalif, daha keskin bir hale getirmekten başka bir işe yaramazlar!..”
Mizah yazarı ve karikatürcü Cihan DEMİRCİ
‘Paralel hükümet’ girişimini sordum, iki makam tarafından ‘sukut’ yoluyla reddedildi
‘PARALEL hükümet’ kurma girişiminde bulunan Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık Makamına; 4982 sayılı yasa uyarınca tarafımızdan bilgi edinme amaçlı olarak yapılan başvuru, her iki makam tarafından da sukut yoluyla reddedilmiştir.
-Bu işleme karşı, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanlığı’na itirazen başvuruda bulunulmuştur.
-Türkiye’de “anayasal darbe” sonucunu yaratan vahim gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere karşı yine anayasal ve meşru zeminlerde sivil toplumu, meslek kuruluşlarını, siyasi partileri ve halkımızı duyarlı davranmaya ve tepkilerini ortaya koymaya davet ediyoruz.
Atilla KART
Konya Milletvekili
Bir mucidin ardından
TÜRKİYE çok kıymetli bir bilim insanını, yaratıcı bir beyni daha kaybetti. Elektrik Yüksek Mühendisi Ertürk Tanrısever 75 yaşında hayata veda ederken, kıymeti çok bilinmemiş isimler arasında yerini aldı maalesef. Türk Patent Enstitüsü’nün patent ödülünü 2008’de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinden aldığı günlerde tanıdı kamuoyu onu; bir de Hürriyet’ten Ali Dağlar’ın kendisiyle bir mucit olarak yaptığı röportajla (http://www.hurriyet.com.tr/pazar/8686796.asp) tabii. Tıbbın 100 yıldır kullandığı bir yöntemi değiştiren, Quantum Energy Surgical (QES) cihazının mucidiydi o. Kuantum Enerji Cerrahi Cihazı adını verdiği, ölü ve kanserli hücreleri buharlaştıran cihazın ilk patentini 5 Kasım 2002’de ABD’den almıştı. Kullanım hakkı için bir firmayla değil, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile anlaşmayı tercih etmişti. Babası Naci Tanrısever, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapu Kadastro Müdürlüğü’nü kuran, ilk müdürlüğünü yapan isimdi. İsveç’in elektrik santralları kuran dünyaca ünlü firması ABB’yi Türkiye’ye getiren, ilk genel müdürü olan İTÜ’lü Ertürk Tanrısever, tekstil mühendisi Sonja Tanrısever’in eşi, AKUT’un kurucularından Memo’nun babası, ünlü heykeltıraş Ernur Tüzün’ün kuzeniydi. Tanrısever’in İTÜ’den dönem arkadaşı Turgut Özal tarafından enerji bakanlığı teklif edildiğini ve bu teklifi nazik bir şekilde geri çevirdiğini de öğrendik. Dün Şişli Camisi’nden kaldırılan cenazesi, dostları ve akrabalarının katılımı ile Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dilerken, bu kıymetli bilim insanımızın ismini yaşatacak müthiş buluşuna devletin, Sağlık Bakanlığı’nın ilgisi ve sahiplenişi oldu mu merak ediyoruz!
BİLİYOR MUSUNUZ?
-CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Çamlıca cami projesi için Emlak Konut GYO’nun 10 milyon TL bağış yaptığını ve Çamlıca camisine 40 milyon TL değerinde bir tünelin inşa edileceği haberleri üzerine “Bu bağışa kim karar vermiştir? Emlak Konut GYO’nun bağışta bulunduğu başka cami projesi var mıdır? Tünelin maliyeti nedir? Tünelin kullanımı kim ya da hangi kuruma ait olacaktır? Camiye bugüne kadar kaç TL bağışta bulunulmuştur; bu kişiler veya şirketler kimdir? Camiyi yapan firma, TOKİ’den başka hangi ihaleleri kazanmıştır? Bu ihalelerin maliyeti nedir?” diye sorduğunu...
-MARMARA Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar’ın “Yenilenebilir enerji kaynağının herkese eşit olarak ulaşması, eşitlik demek. Herkesin bulunduğu yere gelmesi ve orada enerjisini sunması, insanlar için özgürlük demek. Kimseyi öldürmeden yararlanılabildiği için de barış demek. Yenilenebilir enerji, eşitlik, özgürlük ve barış demek” dediğini...
Paylaş