İSTANBUL ekonomisi iki boğaz köprüsünün doğudan batıya, batıdan doğuya uzanan imar pazarına ’oturtulmuşken’, trafik yoğunluğundan nefret eder haldeyiz. Hem cepsel de hem de sinirsel bir yapı bozukluğuna doğru sürükleniyoruz. Ya sabır anlayışı ile olanları izlemekte yetiniyoruz. 2010 Avrupa başkentliğine hazırlanırken, bu konuda kafa yorulmuyor.
ÇE-TUR Çelebi Turizm Genel Müdürü; İstanbul Toplu Taşımacılar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Suat Sarı, İstanbul’un trafiği konusunda bildikleri, gördükleri ve yaşadıkları karşısında bir ’sorun-çözüm’ çalışması yapmış ve bize göndermiş. Bugünlerde İstanbul’da yaşanan yoğun trafik karmaşasına katkısı olabilir düşüncesiyle Sarı’nın görüşlerini aktarmak istiyoruz.
Sarı önce İstanbul trafiğini uzman olan kişilerin yönetmediğini belirterek şöyle diyor:
"İstanbul’da yaşayanlar olarak trafik sorunundan hepimiz şikayetçiyiz. Başta kamu kurumları yetkilileri ve sonra sivil toplum örgütleri bilimsel olmayan çözüm önerileri getirtiyorlar. Konuya hakim olan akademisyenlerin orta ve uzun vadeli önerilerine ise kısa vade çözüm bekleyenlerce hiç ama hiç önem verilmiyor.
Bugüne kadar bu konudaki uğraşlardan hiçbir çözüm bulunmadığını üzülerek seyretmekteyiz. Çünkü konuya çözüm arayanlar maalesef konunun uzmanı olan bir takım tarafından yönetilmiyor.
Dikkat edin görüşlerin çoğunluğu yeni yollar, köprüler ve katlı kavşak ile katlı yollardan geçiyor.
Oysaki trafikte araç kullanımını özendirdiğiniz ve şehre girişleri teşvik ettiğiniz sürece şehirler yaşanmaz hale gelecek ve hiçbir çözüm kalıcı olmayacaktır.
Şimdi trafiğe çare arayanlar kimlerdir konusunda en çarpıcı örneği vermek gerekirse İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ve diğer trafikle ilgili kurumlarda ne kadar ulaşım uzmanı ve akademisyen olduğunu tespit etmek gerekir. Maalesef trafik yönetimini üstlenmiş kamu kurumlarında bu işin eğitimi almış olan uzmanlar olmadığından İstanbul’daki ulaşım düzenlemeleri ehil olmayan ellerde yapılıyor. Bu ise milyar YTL’lerin kalıcı çözümlere harcanmamasından israf ekonomisi olarak topluma enflasyon olarak geri dönüyor.
İşte benim çözüm ve önerilerim:
TRAFİK-ULAŞIM FAKÜLTELERİ GEREKLİ
İstanbul’un trafiği trafik mühendisliği eğitimi almamış, hasbelkader belediyeler ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nde yetişmiş teknik elemanlarca yönetilmekte ve hatta müteahhitlerin kendi inisiyatifleriyle yaptığı geometrik düzenlemelerle şekillenmektedir.
Çözüm:
50 yıldır üniversitelerinde Trafik Mühendisi yetiştiren, bilgi teknolojilerini çok iyi uygulayan Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde trafik mühendisleri yetiştirmek uzere devlet kanalıyla burslu öğrencilere imkan sağlanmalıdır.
Üniversitelerimizde Trafik ve Ulaşım Mühendisliği Fakülteleri kurulmalıdır. Buradan mezun olan uzmanlar görev aldıkları kamu kurumlar hiçbir yönetim değişikliğinde yerlerinden olmadan teşvik edilmelidirler.
KÖPRÜLERE TRAMVAY ’MİNİ TAKSİ’LER
Ülkenin kaynakları gerek zaman kayıpları gerekse sıkışık trafikten dolayı oluşan yakıt tüketimlerinden her yıl 50 milyar dolar heba edilmektedir. Bu parayla kaç okul kurulacağını düşünmek gerekir.
Petrol üreten ülkeymişiz gibi yollarımızdaki araçlar, bir kişinin araç sürdüğü zengin bir görünümde olup, bu açıkça bir petrol israfıdır. Anadolu Yakası, sabah Avrupa’ya geçilen, akşam Anadolu’ya geçilen bir yatakhane görünümündedir. Bu mantıkla 10 köprü bile yetmeyecektir.
Çözüm:
Boğazlardaki köprüler orta şeritlerinde tesis edilecek hızlı tramvay ve her iki yakadaki otoparklı transfer merkezleri insanların araç kullanımını engelleyecek ve toplu taşımı tercih etmesini sağlayacaktır. Boğazın her iki yakasına kurulacak ’mini iskelelerle’ ’deniz-taxi’ projesi süratle devreye alınmalıdır.
TRAFİK BAKANLIĞI KURULMALIDIR
Zaman ve petrol tüketimiyle kaynaklar israf edilirken... Ve bu kadar trafik kazasıyla binlerce insan ölürken, trafik problemi İçişleri Bakanlığı’nda bir departman olarak yer almamalıdır. Maalesef trafik polislerimiz eğitimli değildir. Kavşaklarda el sallamayı trafik polisliği zannetmektedirler. Ana arterleri yöneten Trafik Müdürleri ve ekipleri, akademik kariyer sahibi olmayıp hasbelkader Çevik Kuvvet ya da diğer departmanlardaki başarılarıyla trafik departmanlarına atanmaktadırlar.
Çözüm:
Süratle bir Trafik Bakanlığı kurulmalı; var olan uzmanlar burada görev almalıdır. Üniversite mezunu yeni uzman adayları yurtdışında eğitilmelidir.
ALIŞVERİŞ YERLERİ ŞEHİR DIŞINA
Hiçbir büyük alışveriş merkezinin şehir merkezine kurulmaması gerekir. Şehir merkezleri etrafına yeraltı katlı otoparkları kurulmalı ve şehre araç girişi özendirilmemelidir. Gümrükler, nakliye ambarları ve TIR garajları süratle şehir dışına çıkarılmalıdır.
Çözüm:
Trafik Bakanlığı onayından geçmemiş hiçbir alışveriş merkezi ruhsat alamamalıdır. Şehir içinde garaj ve depo amaçlı yerlere asla müsaade edilmemelidir.
YARIN: Almanya trafik sorununu nasıl çözdü
’Nereden buldun’
uyarısı
"Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay Yetkililiği, Bakanlık, Milletvekilliği, Müsteşarlık, Genel Müdürlük, Büyükşehir Belediye Başkanlıkları görevlerinde bulunanlar, devlet erki kullandıkları dönemler itibariyle, mutlaka, ’Nereden Buldun’ kapsamında olmalıdırlar.
(CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici)
’Nutuk’, belgesel haline getirildi
Atatürk’ün 1927’de CHP Kurultayı’nda altı günde okuduğu ’Nutuk’ (Söylev) belgesel hale getirildi.
Horizon Video firması tarafından yaptırılan ve binlerce belge ve arviş görüntülerinden yararlanılan belgesel Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Nur Subaşı tarafından 46 günde seslendirildi. Müzikleri Cem İdiz tarafından yapılan belgeselin yapımcılığını Necdet Arkın, koordinatörlüğünü Fikret Urucu, yönetmenliğini de Yavuz Bektaş üstlendi. ’Nutuk’un bütünü, Türkiye’de ilk kez belgesel haline getirildi. Montajı tamamlanan belgesel Fransa’da basılarak ocak ayı sonunda 10 DVD’lik set halinde piyasaya sürülecek.