Bir Prof. Yusuf Halaçoğlu anketi

Halaçoğlu, bütün dünyadaki tarih otoritelerine "Arşivleri açalım, ’Ermeni meselesini belgelerle konuşalım" diye çağrı yaparak Ermeni lobicilerin elini zayıflatmıştı.

Şimdilerde gazetelere Ermenistan ile gizli görüşmelerin yapıldığı bilgisi sızdırıldı, ardından Cumhurbaşkanı Gül’ün Dünya Kupası eleme maçında Erivan’da maç izlemeye gitmesi basında tartışılmaya başladı, kurbağaları ısıtıyorlar. (Bu hikáyeyi bilen bilmeyene anlatsın.)

Tam da bu sırada Halacoğlu’nun görevden alınmasını nasıl yorumlamalı?

Biz kolaylık olsun diye sondan başa gidelim, bir anketle cevabın sağlamasını yapalım:

Soru: Halaçoğlu’nun görevden alınmasına en çok kimler sevinmiştir?

Cevaplar: 1) Doktorlar, 2) Mühendisler, 3) Ağaçlar, 4) Kuşlar, 5) Diaspora.

Doğru yolu izleyince gerçeği görmek ne kadar kolay oluyor değil mi!

Ali BAYKAN

Tahliye olmak için akciğer kanseri mi olmamız gerekiyor

CEZAEVİ’nde 4 ayımız doldu. Size cezaevinden mektup yollamıştım, ancak mektup ’suç işlediğim’ gerekçesiyle sansürlendi, savcılık ifademe başvurdu vs...

Moralimiz, neşemiz yerindedir. 11 kg verdim. Düzenli spor yapıyorum. Sigarayı bıraktım. Sağlığım yerinde.

Cezaevinde hazırladığımız tahliye dilekçesinin özeti şu cümledir: "İngiliz işgali dönemindekine benzer bir uygulamayla ABD ve AB’den gelen talimatlarla özgürlüğü elinden alınan biz İşçi Partisi yöneticilerinin serbest bırakılmasını, Türkiye’nin egemenliği, Türk yargısının bağımsızlığı ve onuru adına arz ve talep ediyoruz."

Görünen o ki, bu davanın ilk duruşması ancak eylül ayında olacak. O tarihe kadar tutuklu kalmamız, kamuoyunun bize sahip çıkmamasıyla olur. Tıpkı Mustafa Balbay, Ufuk Büyükçelebi arkadaşlarımız gibi biz sarı basın kartı sahibi gazetecilerin de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamız gerekir. Tahliye olmamız için illa akciğer kanseri ya da siroz mu olmamız gerekiyor?

İlginizi diliyorum. Yakında görüşmek dileğiyle.

M. Adnan AKFIRAT-1 No’lu F Tipi Cezaevi B-1 Blok No: 37-TEKİRDAĞ

Gelibolu’da tarih ayağa kalkıyor

GELİBOLU, son üç yılda açılan Mevlevihane ve Rus Anıtı’ndan sonra Piri Reis Deniz Müzesi’ne kavuşuyor.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Gelibolu Belediye Başkanlığı ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından sağlanan destekle yenilenerek donanımlı bir müze yarın Çimenlik Kalesi’nin burcunda törenle açılıyor.

Belediye Başkanı Cihat Bingöl, tarihi bir yapı olan Piri Reis Müzesi’nde herhangi bir restorasyon yapılmadığını belirterek "Müzede Piri Reis ile ilgili çok sayıda materyal yer alacak ve böylelikle burası adına yakışır bir donanıma sahip olacak" dedi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, müzenin düzenlenmesinde büyük katkı sağlamış. Eski belediye binası verilen Bahçeşehir Üniversitesi, burada bir Denizcilik Fakültesi açıyor. Bunun karşılığında da Bahçeşehir Üniversitesi de müzeyi donanımlı bir hale getirmiş. Müzeye Azerbaycanlı ressam Dr. Rafik Azizov, 1 x 1.5 metre ebadında Piri Reis tabloları ile Gelibolu gravürleri yapmış. Ayrıca Piri Reis’in kullandığı bir kadırganın maketi de yapılmış. Müzayedelerden denizle ilgili parçalar ile Piri Reis’in çizdiği haritanın örneği müzeye yerleştirilmiş.

Osmanlı, Rumeli’ye ayak bastıktan sonra ilk tersanelerini Gelibolu’da kurmuş, İstanbul’un fethi buradaki hazırlıklardan sonra mümkün olabiliyor. Doğum tarihi kesinlikle bilinmeyen büyük Türk Bilgini Kaptan-ı Derya Piri Reis 1465-1470 yılları arasında, Gelibolu’da dünyaya gelmiş. Belediye Başkanı Bingöl, önümüzdeki yıl da büstlerinin yer aldığı bir Kaptanı Derya Parkı kuracaklarını bildiriyor.

Milletvekilleri için erken seçim rüşveti

İKTİDAR kanadından TBMM’ye yeni bir kanun teklifi sunulmuş. Bu kanuna göre bir gün dahi milletvekilliği yapan ömür boyu emeklilik hakkı elde edecekmiş.

AKP bugüne kadar geçmişte eleştirilen yanlışları her defasında fersah fersah aştı.

Bu da son örneği olmalı.

Bu karar oylanır ve TBMM’den geçerse arkasından erken seçim kararı alınacak demektir.

Çünkü bu kanun emeklilik hakkı almamış olan milletvekilleri için bir erken seçim ’rüşvetidir.’

Bakalım ayda 20-50 YTL zamma mahkum edilen milletimiz buna ne diyecek?

Neyse ki Anayasa Mahkemesi var.

CHP itiraz ederse eğer bunu eşitlik ilkesine aykırı bulacaktır. AKP olan bitenlerin arkasından bir genel af teklifi getirirse şaşırmayın.

Bu yaşananları demokrasi ile nasıl bağdaştırabiliriz acaba?

Bütün bunlara karşın, basın özgür değilken nasıl olur da yeni bir alternatifi milletimizin önüne koyarız?

Şimdi kafamızı yormamız gereken sorular bunlardır.

Dr. Aytun ÇIRAY

GÜNÜN SÖZÜ

"6-7 Eylül, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül, Ergenekon operasyonu yanında çocuk oyuncağı kalır."

(İP Genel Başkanı Doğu Perinçek)

Mesaj Panosu

YAZIN neredeyse 300.000 kişiye yazlık olarak hizmet eden güzelim tatil beldesi Çınarcık’ta, 5 vakit ezan, camiden kasaba hoparlörüne bağlanarak bangır bangır verilmekte, bu arada kasaba eşrafından vefat eden vatandaşların selaları da aynı şekilde hoparlörden dakikalarca yayınlanmaktadır. Sahilde güneşlenip denize giren Müslümanlar ve azınlık vatandaşlarımız için baskı oluşturmak üzere kasten yapıldığına inanıyorum.

Ercü AYMEN