Paylaş
Okullar eğitime hazır değil
PAZARTESİ günü, yabancı okullardan sonra klasik liseler ile Anadolu Liseleri ve bazı özel okullar da yeni ders yılına başlayacaklar.
Ancak okulların ciddi sorunları var. Bazı okullara öğretmen tayinleri hálá yapılamadı, onarımlar bitirilemedi.
İstanbul'da bir eğitimci ile konuşurken, karşılaştıkları sorunları acı bir dille anlattı:
‘‘Öğretmenimiz yok, ne yapacağımızı kara kara düşünüyoruz.’’
- Ne yapılması lazım?
- Hiç olmazsa hazırlıkların tamamlanabilmesi, eğitim ve öğretimin normal başlaması için en az bir hafta ertelenmesi lazım. Geçen öğretim yılı haziranda kapandığından yeni dönem hazırlıkları yetiştirilemedi. Bu nedenle birçok okul müdürü ciddi bir sıkıntı yaşıyor.
- Neden?
- Önce, çok sayıda öğretmen emekli oldu. Bu yüzden büyük öğretmen açığı çıktı. Örneğin, Kabataş ve İstanbul Lisesi gibi ünlü okullar başta olmak üzere en az 20 lise öğretmensiz... En önemlisi de bakanlık öğretmen alımlarında geçikti. 25 bin öğretmen açığını kapatmak için 25 bin öğretmen adayı yazılı sınavdan geçirildi. Ancak sözlü sınavları ise 18 Eylül'de yapılabilecek. Ardından başarılı olanların tayinleri duyurulacak. Kazanan öğretmen, İstanbul'a gelecek, ev arayacak. Bu uzun bir süreç alacak... Bazı okullarda tamir ve onarım işleri de henüz bitirilemedi. Depremden zarar gören ancak onarımları bitmeyen birçok okulda inşaat iskeleleri hálá duruyor.
- Peki bunu bakanlık bilmiyor mu?
- En önemli tarafı da bu zaten... Yarın (bugün) Milli Eğitim Bakanı Sayın Metin Bostancıoğlu, İstanbul'da Sakıp Sabancı Lisesi'nde ilçe milli eğitim müdürleriyle bir toplantı yapacak. Bize 'Eğitime hazır mısınız?' diye soracak, biz de yalancıktan 'Evet' diyeceğiz. Kimse ayıbının ortaya çıkmasını istemez tabii...
Sayın Bostancıoğlu, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey ile bazı lise müdürlerinin size söylemeye cesaret edemeyecekleri durum bu. Haberiniz olsun.
Trafik kazasında neden birinciyiz?
İŞTE nedeni:
6.9.2000 Çarşamba günü Pınarbaşı'ndaki otogardan kalkan 35 M 1290 plakalı 303 Mercedes otobüs, İzmir Tire'ye gidiyor. 19.20'de de, son koltuğuna kadar yolcu doldurmuş olarak Gaziemir'deki terminalinden yola çıkıyor. Çıkar çıkmaz da, genç sürücünün kelle taşıyan (!) sürücülerden olduğu anlaşılıyor. Saatte 90 km hızı aşmaması gerektiği halde, kilometre saatinin ibresi 120'nin altına inmezken, zaman zaman da 140'ı zorluyor. Diyeceksiniz ki otobüste takograf cihazı yok mu? Var ancak sürücü, sol tarafında bulunan bir düğme ile Tire'ye kadar tam 9 kez bu cihazı devre dışı bıraktı. Otobüsün elektrik sistemi de arızalı. Yani yolcular Allah'a emanet. 'Ölüm'e gidiş sırasında hatalı sollamaları yazmıyorum. Virajlara Formula-1 yarış otomobili kullanır gibi giren bu sürücünün illa ki bir kazaya yol açması mı beklenecek?
Sürücü bir tek Torbalı'daki bölge trafik polisinin önünden geçerken hız kesti. Şimdi bu sürücü ceza mı alacak? Hiç sanmıyorum. Bunun gibi binlercesi yollarda potansiyel trafik canavarı olarak direksiyon sallıyor. Ne otobüs yolcuları bir şey diyor, ne de trafik polisleri bir şey yapıyor.
Otobüslerde özel bir düğme ile takograf cihazının devre dışı bırakılabildiğini bilmeyen trafik polisi de yok. Ama denetim de yok!
O zaman düşüneceksiniz. Trafik cezalarının parasal miktarını artırmak, trafik kazalarını önleyecek midir? Kesinlikle hayır.
Gerçekten Türkiye'de trafik kazaları diye bir olgu varsa, bunun nedeni devletin kendisidir. Trafikten sorumlu güvenlik güçleridir. Yani ortada bir zaaf var demektir. Cezaların miktarını artırmak çözüm değildir. Çözüm, gerçek eğitimden ve kaliteli insandan geçmektir.
K.S.İZMİR
EGEBANK'tan açıklama
EGEBANK Genel Müdürü Cevdet Erkanlı, ‘‘EGEBANK, Almanya'da para topluyor’’ yazımız üzerine bir açıklama yaparak ‘‘Her şey yasal yollarla yapılıyor’’ dedi. Açıklama şöyle:
‘‘Alman yasalarında yapılan değişiklik çerçevesinde ‘Finansal Hizmetler Şubesi' olarak Berlin ve tüm Almanya'da faaliyet gösteren Berlin Temsilciliğimiz, Egebank A.Ş'nin bir şubesidir. Ayrı bir tüzel kişiliği yoktur. Berlin şubemiz aracılığıyla Türkiye'deki şubelerimizde açtırılan mevduat hesaplarına uygulanan faiz oranları genel müdürlüğümüzce piyasa şartlarına göre belirlenmektedir. Okurunuz Sayın Özcan tarafından belirtilen mevduat faiz oranları Aralık 1999'a kadar uygulanan faiz oranları olup, bu tarihten sonra uygulanan bankamız ve piyasa faiz oranlarını hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Berlin şubemiz aracılığıyla Türkiye'deki şubelerimiz nezdinde açılan tasarruf mevduatı hesapları Türk bankacılık sisteminde halen uygulanan mevduat sigortası kapsamındadır.
Bankamızın yönetim ve denetimi ile hisse senetlerinin mülkiyetinin Bakanlar Kurulu kararı ile Tasarruf Mevzuatı Sigorta Fonu'na devredildiği 22.12.1999 öncesi sermayedar ve yöneticiler hakkında saptanan usulsüzlüklerle ilgili TMSF ve bankamız yönetimleri tarafından gerekli yasal işlemler başlatılmış olup, titizlikle takip edilmektedir.’’
Uyaracak mı?
SAYIN Bülent Ecevit, CHP-HADEP yakınlaşması olduğunu, bu konuda bir uyarıda bulunma ihtiyacı duyduğunu belirtmişti. Çok geçmeden MHP Lideri Devlet Bahçeli, HADEP'li Diyarbakır Belediye Başkanı'nı alkışladı. İki parti görüşmek üzere karşılıklı randevulaştı. Şimdi Sayın Ecevit, iktidar ortağı olan MHP'yi de uyaracak mı? Merakla bekliyoruz.
Başar ERGÜN-KADIKÖY
Paylaş