AB-D’ciler, Sorosçular, haçlı irticacılar, tarikatlar, gericiler, bölücüler, soysuzlar, soyguncular, satılmışlar ve pezevenkler karanlığın gölgesinde kirli işlerini serbestçe görüp, pisliklerini etrafa saçarak dolaşırlarken, emperyalizme ve işbirlikçi oligarşiye karşı kalem kaldırdığı ve ’bu vatana nasıl kıydılar?’ dediği için kovalanan ve yasaklanan Nazım Hikmet Ran’ın cansız bedeni 3 Haziran 1963’ten beri Moskova’da sürgünde olup, vatanına sokulmamaktadır.
Elbet bir gün bu vatana kıyanlardan hesap sorulacak ve 45 yıldır Anadolu topraklarında bir çınar ağacının dibinde yatmayı bekleyen ’Bu memleket bizim’in hasret çocuğu, ’tek ve hür ama bir orman gibi kardeşçesine’ çınarına kavuşacaktır. Güzel ülkemizin en büyük şairlerinden Nazım’ı saygıyla ve sevgiyle anıyoruz.
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğin yediniz,
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler,
götürüp káfire: "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vuruluş,
vatan çırıl çıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Gün gelir çark düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Uğur SETEN- Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi
Sulama kamyonları huzursuz ediyor
BEN her akşam Konutkent’e evime dönerken yolda sulama yapan kamyonlara rastlıyorum. Akan trafik de aniden önüme çıkan bu kamyonlar tahmin ediyorum, bütün sürücüleri huzursuz ediyordur.
Arkalarına taktıkları 5-6 plastik bidon ile sürücülerin dikkatini çekmek istiyorlar ama, bence yetersiz. Ben bu kamyonları gördükçe aklıma bir Ankaralı olarak bir çok soru geliyor.
Sormak istiyorum:
Bu kamyonların Ankara Valiliği’nden alınmış izinleri var mı?
Bu kamyonların bir çoğu 63 plakalı, tam olarak bilmiyorum ama, teşvikle Urfa’dan belli avantajlarla alınmış ve petrol taşımak üzere düzenlenmiş bu su kamyonlarının Ankara Belediyesi’ne sağladığı veya taşeron firmalara sağladığı ne gibi avantajlar vardır?
Bu kamyonlar suyu nereden doldurarak kullanıyorlar? Ne kadar uzaklıktan geliyorlar ?
Bu sulama kamyonlarından Ankara’da sadece sulama işinde kaç tane var?
Bu iş Ankara halkına kaç YTL’ye mal olmaktadır?
Dünya da başka hangi başkentlerde sulama işi kamyonlarla yapılmaktadır. Bu iş otomatik sulama sistemleri ile çözülemez mi? (Fıskiye, damlama sistemi, vs.)
Otomatik sulama sistemine geçerek, belediyenin 5 yılda kazancı ne kadar olur. Bir hesap yaptınız mı?
Bu kamyonların sebep olduğu trafik kazaları kaç tanedir?
Ve bu kazaların sonucunda kaç yaralı, kaç ölümlü kaza olmuştur?
Bülent YERGİN
KYOTO
HÜKÜMET, Kyoto Protokolü’nü imzalama kararı aldı.
Bundan böyle; karbondioksit ve sera gazı (metan) salınması azaltılmak zorunda. Protokol gereği bu gazları meydana getiren unsurların en kısa sürede giderilmesi gerekmektedir. Karbondioksitin en büyük kaynağı fosil yakıt yani ’kömür’dür. Metan gazı ise bağırsak faaliyetleri neticesinde oluşur. Kuru fasülye, nohut yenildiğinde metan gazı üretimi artar. Bunları ’kullanımdan’ kaldırmak gerekir...
’Kömür, nohut, kuru fasulye’ önemlidir.
Bu yüzden... Kyoto, AKP’yi zora sokar.
Y.B.
Büyükşehir’in borcu ne kadardır
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi’nde şöyle diyor:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, her fırsatta Murat Karayalçın dönemine (1989-1994) atıfta bulunarak, belediye borçlarının kaynağı olarak göstermektedir.
Belediyenin, 2008 itibariyle toplam borcu ne kadardır? Borçların kurumlara göre dağılımı nasıldır?
1989-1994 yıllarında hazine garantili tahvil ihracı olmuşmudur? Dolar ve YTL cinsinden ne kadardır?
1989-1994 yıllarında ki toplam borcu ne kadardır? Borcun kurumlara göre dağılımı nasıldır?
1989-1994 yıllarından bu güne (2008) kalmış taksitli borcu var mıdır?
GÜNÜNSÖZÜ
"Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol."