Paylaş
İstanbul Kemerburgaz’da, yakınındaki konut sahiplerinin yıllardır zehirli dumanından şikâyet ettiği... Ama devlet ve iktidar halkı dinlemiyor, sonuçlarını düşünmüyor, yaptım, oldu diyor. Vatandaş endişeli, ‘İktidar eliyle zehirlenmek istemiyoruz’ diyerek bu yatırıma karşı çıkıyor.
Tartışmalı bir süreç sonrasında ‘alınan’ ÇED raporundaki tanımlamalara göre, tesisin 160 dönümlük 1. sınıf tarım arazisinde kurulması planlanıyor. Ekoloji Enerji AŞ, burayı Hazine’den 49 yıllığına kiralanmış... Ayrıca çevrede bir bölüm arazi istimlak yoluyla, bir kısmı da sahiplerinden satın alınarak tesis alanının 360 dönümü bulması öngörülüyor. Bundan sonra ‘atık’ sanayiine bağlı işletmelerle burasının nasıl bir ‘hurdalığa’ dönüşeceğini, bu projejenin ‘mimarı’ sayılan ve bir süre önce Sivas’a giden Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek hiç düşündü mü? Belediye baştan niye direnç gösteremedi?
Lisansı veren Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), böyle tesis için nasıl ‘yenilenebilir enerji kaynağı kullanmaktadır’ der... EPDK, bir ‘yakma’ işlemine nasıl olur da bu ifadeyi kullanır? ‘Yenilenebilir’in çektirdiği acıyı bugüne kadar Kemerburgazlılar, eğer yapılabilirse 30 katı ile Trakyalılar çekecek.
Kemerburgaz’daki tesis 30 bin tonluk kapasiteye sahipti, Karatepe’deki tesisin planlanan kapasitesi 875 bin ton... Tesis, tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde Trakya’yı Balkanlardan Ortadoğu’ya kadar alan bölgede atık sektörünün odağı ve çöp gazına dayalı endüstrilerin zirvesi haline getirecek. Trakya’nın üzerinde dev bir yara gibi duran Ergene varken, bu kez 10-12 yıl içerisinde Entegre Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisi’nin ortaya çıkaracağı çıban ile karşı karşıya kalacak.
Katı atığın yakılmasıyla oluşan gazlar, bugüne kadar Ergene’nin yarattığı kirliliğin bulaşmasına oranla çok daha güçlü zehirleyici etkiye sahip. Yani bir ‘leke’ geliyor, sonuçları bilinmeyen. Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur, milletvekillerine bilgi verirken, “Yetkilileri, Anayasa’nın 56. Maddesi ‘Herkes sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir’ amir hükmünü halk yararına yorumlamaya devam ediyoruz. Kentini hiçe sayanları, halk da hiçe sayacaktır” dedi.
Ergene’deki çalışmalarını bir rapor haline getiren Trakya Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Faruk Yorulmaz, “Ergene’den etkilenen nüfusta kanser riski, Türkiye ortalamasından daha yüksektir” derken, tehlikenin altını kalın bir çizgi ile çiziyor.
Evet, bu atık tesis Trakya’nın tam ortasında ‘yağ lekesi’ gibi büyüyecektir.
Vekiller angusları gördü
TBMM Çevre Komisyonu’-nun muhalefet partisi milletvekilleri dün Çorlu’ya 12 km uzaklıktaki Şahpaz Köyü’nde kurulu ‘Angus Çiftliği’ni gezdiler... Sağlıklı bir ortam yoktu. Aslında bir çiftlik değil, ‘hayvan deposu’ işlevinde burası... Milletvekilleri Emre Köprülü (Tekirdağ), Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli), Salih Fırat (Adıyaman), Melda Onur (İstanbul), Kemal Değirmendereli (Edirne), Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale) gördüklerini komisyonda görüşmek üzere not aldılar ve yer tespitinin doğru olmadığı görüşünde birleştiler. Gezilen bu yer için 22.12.2011 tarihli Tekirdağ İl Özel İdaresi’nin, İmar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ‘kıyım’ kararı bulunuyor. Göstermelik karar var ama ortada herhangi bir yıkım yok. Angusun yarattığı sinek ve kokudan hiç söz etmemek gerekiyor. Bazı küçükbaş hayvanların uzun yolculuğun sebep olduğu hastalıklardan ötürü bitkin oldukları dikkat çekti. Tekirdağ’ın yeni Valisi Ali Yerlikaya, Tekirdağ limanındaki kokudan rahatsız olduğu için Tekirdağlıları kurtarmış ve Ereğli’deki özel bir limana yönlendirmiş...
Angusların getirilmesiyle yerel besiciliğin bitme noktasında olduğu ifade edildi. Çiftlikte, Avustralya’dan getirilmiş 40 bin küçükbaş, Uruguay’dan getirilmiş 10 bin büyükbaş (angus) hayvanın bulunduğu görüldü. Tesisin 100 bin hayvan kapasiteli olması karşısında Çevre Sağlık Komisyonu Başkanı Murat Sevgi “Türkiye’nin 7.5 milyon hayvan kapasitesi ile kıyaslandığında, 2.5 milyon hayvan ithal edilmesi Türk hayvancılığı için bir darbedir. Üstelik bunu ucuz et söylemleri altında yapmak Türk halkına yapılabilecek en büyük aldatmadır” dedi. Angusları, Türkiye’den bazı siyasilerin yakınlarıyla ortaklık halindeki Katar asıllı bir Lübnanlı işadamının getirdiği anlatıldı.
Komisyon üyeleri katı atık tesisinden sonra Şarköy’de yapılması planlanan termik santralının yerinde incelemelerde bulundu, bugün de sanayi atıkları nedeniyle açık bir kanalizasyon halini alan Ergene’nin Çorlu ve Muratlı dereleri kolları üzerinde incelemeler yapılacak. Çevre Komisyonu bugüne kadar ‘kanser tarlası’ Dilovası, İzmit İzaydaş tesisleri, Aliağa ve balık çiftliklerini gezdiler.
Partizan diplomat
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone bazı televizyonların temsilcilerini büyükelçilikte ağırlarken ‘Türk’ kelimesini ağzına almayarak hükümetimizden ‘AKP hükümeti’ diye söz etmiş. Bir büyükelçinin ülkesini temsil ettiği ülkede iktidarda olan hükümete partisinin adıyla hitap etmesi tek kelimeyle skandaldır, o ülkeye saygısızlıktır. Diplomasi kurallarına göre AKP hükümetinin yabancılar karşısında adı ve muhatabı ‘Türk hükümeti’dir. Ricciardone, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde büyükelçilik yaptığını unutmasın!
Dursun YASTIMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“(Bütünşehir Yasası için) Burada federalizme geçiş süreci yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin jeopolitik, jeostratejik yapısı rahat olsa sorun yok. Şahsen valilerin seçimle gelmesinden yanayım. Bazen utanıyorum bazı arkadaşlarımıza ‘vali’ demekten. Çünkü memur gibi atanıyorlar, memur gibi gidiyorlar. Vali, kaymakam dediğin amir gibi olacak. Emaneti ehline verme kuralı nerede?” (Eski vali ve CHP Milletvekili Ali Haydar Öner)
Biliyor musunuz
‘6. GAZİPAŞA Çekirdeksiz Nar Şenliği’nin bugün başlayacağını açıklayan Gazipaşa Belediye Başkanı Cemburak Özgenç’in “Çekirdeksiz narımızı tescil ettirdik. Genetiğiyle oynanmış bir ürün değil, tamamen doğal şartlarda Gazipaşa’nın yüksek köylerinde üretilen doğal bir üründür” dediğini...
Paylaş