Berlin’e Bursa çıkarması

GEÇEN hafta gazetelerde bir ilan yer aldı ‘Türkiye’de işler rayında’ deniliyordu.
Bursa’da yerleşik Durmazlar Holding’in Türkiye’ye ilk yerli metro aracı ve ilk yerli tramvayı ürettiği duyurulurken, ‘Berlin İnnotrans Fuarı’ında dünyanın karşısına çıkacağı açıklanıyor, ayrıca iki resimde yer alıyordu. Berlin’deki görücüye çıkma etkinliğini Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe başta olmak üzere belediye görevlileri, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri ile Bursalı gazeteciler izledi. 1950 yılların Bulgaristan göçmeni Mehmet Durmaz’ın kurduğu şirketin Türk sanayisi için önemli bir geçmişi var. Sanayici ve makineci olmanın olmanın bir tek koşulu vardır; ‘torna ve planyacı’ olmak... Ve meslek sevdası ömür boyu sürer, ailenin tüm fertlerine sirayet eder...
Üretim sektöründe ileriyi görebilmek ve başarı sağlamak makine ve metalurji mühendisliği gibi dalları okumaktan geçer. Durmazlar ailesi, 60 yıldır ‘makine’ üretimi yapıyor, üretimin yüzde 80’ini de 23 ülkeye ihraç ediyor.
Otomotiv sektörünün merkezi Bursa’da, bu markanın önderliğini apan makine mühendisi Hüseyin Durmaz’la konuşurken “Ben yerli bir marka olmak istiyorum, ithalatçı olamam, kendim üretirim” dedi. Annesi Fatma Durmaz ve kardeşi Sinan Durmaz (otelci ve turizmci), grubun Makine Raylı Sistemler Genel Müdürü Ahmet Civan, Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Ara, Proje Direktörü Taha Aydın... Dört gün süren fuarın ilk iki gününde Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe, Sanayi ve Ticaret Odası üyeleri, belediye meclis üyeleri ve bazı bürokrat ile çoğunluğnu yerel gazetecilerin oluşturduğu gazetelerin dışında, tramvay-metronun üretimi ile ilgili olarak beş yıldır çalışan 27 kişilik şirket ekibi de fuar alanında tebrikleri kabul ederken, yüzlerinden mutluluk okunuyordu. Bu mühendislerin tümü de otomotiv sektöründen yetişmişler. Otomotiv sektörünün büyüklüğüne bakar mısınız, nasıl bir ‘iş’ yaratmışlar. 70 kişinin çalıştığı tesislerde Ar-Ge’ye çok önem verildiğini de vurgulamaya gerek yok.

38 FİRMA KATILDI

Raylı sistemler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık marka yaratma üzerinde vurgu yaptığı ‘otomobil fabrikası’ndan daha önemli olsa gerek. Bugün en aşağı beş tesis bulunabilir; yerli otomobil yapmak için Karsan’da da, BMC tesislerinde de otomobil yapılabilir, ya pazarı ne olacak, esas sorun budur.
Dünyanın en büyük demiryolu fuarına sadece büyük bir başarı ile sahneye adımını atan Durmazlar’ın dışında bu sektörü ‘yan sanayi’ olarak hizmet veren ve bunların çoğunu ihraç eden 38 dolayında Türk firması da katıldı. Bu nedenle, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, İETT Genel Müdürlüğü’nden İBB Genel Sekreterliği’ne getirilen Dr. Hayri Baraçlı, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci ile belediyelere iş makineleri satan AKP siyasetinin tanınmış isimlerinden Turgay Çepni de fuarı yakından izleyenler arasındaydı. Berlin Büyükelçimiz Avni Karslıoğlu’na göre, iki haftada fuarlar nedeniyle Türkiye’den Berlin’e gelen işadamlarının sayısı 1500’ü bulmuş.

Esas olan marka oluşturmaksa, o da oldu galiba!

DURMAZLAR’ın patronu Hüseyin Durmaz, ‘milli marka’nın önemine değinirken, şunları söylüyor:“Amacımız ülkemizin patenti kendine ait olan raylı sistem araçlarını tasarlayıp üreterek sadece yurtiçinde değil yurtdışı pazarlarda da kabul görecek bir marka oluşturmak... Evet kendi markamızı oluşturmalıyız. Yabancı sermaye şartlar değiştiğinde ülkemizden gider. Bunun örnekleri yaşanmıştır. Ancak yerli sermaye olarak bizler bu ülkede, bu ülke ile var olduk ve şartlar ne olursa olsun bu ülke için çalışmaya devam edeceğiz.”
Evet Türkiye bu işi becermiş, şimdi belediyelerden bu işe sahip çıkmak gerekiyor.
Yerlisi varken, ithalden vazgeçmek gerekmiyor mu?

Fuar zenginlik yaratıyor

BERLİN’deki raylı sistem taşımacılığı ile ilgili tren-tramvay ve metroların sergilendiği fuar, 1996’dan beri iki yılda bir yapılıyor. 23-26 Eylül arasında açık kalan fuar alanı, 160 dönüm... Salonların net büyüklüğü 86 bin metrekare; fuarda, raylı sisteme entegre ne varsa bu fuarda (altyapı, sinyalizasyon, ikram, tünel açma vs) sergileniyor. Bu yılki fuarı 126 bin kişinin ziyaret ettiği bildirildi. Ziyaretçilerin çoğunluğunu sektörden kişiler ve uzmanlar oluşturuyor. Toplam katılımcı kuruluş sayısının 2 bin 515 olduğu belirtildi. Almanya dışı katılımcı kuruluş sayısı 1426... Temsil edilen ülke sayısı 49... Salon kirasının metrekaresi 240 Euro.

Milli tren politikanız yoksa

Bizim gibi 6 yatırımcı ülkeye boyun eğersiniz

DÜNYANIN en büyük ‘demiryolu fuarı’ bir mühendis gözüyle ancak üç günde gezilebilir.
Durmazlar, iki tramvay ve metro ‘setini’ Berlin’e karayolundan ulaşım için 130 bin Euro vermiş... Fuar kirası ayrı... Yani böyle bir fuara katılmak için tam rakam verilmedi ama 400 bin Euro olduğu hesap edilebilir. Yabancı gözüyle demiryolları hallerimiz ‘iyi’, parayı kimler kazanıyor. Aracılar çok. İnnotrans Fuarı’na katılan yabancı bir şirketin Türk uzmanı “Türkiye’deki demiryolu yatırımlarının yanlış yapıldığını, dünyada bulunan her sistemin ülkeye sokulduğunu ve bunların birbirleriyle entegre çalışmadığı için ciddi bir kaynak sarfiyatı olduğunun” altını özenle çizdi. Sorduk, “Hangi ülkeler var Türkiye’de” diye... “İspanya, Kanada, Güney Kore, Fransa, İtalya ve Çin...” Anlaşılıyor ki, bu yabancı yatırımcıların, milli bir demiryolu politikanız yoksa, bir hat üzerinde entegre olmaları üzerinde anlaşmaları gerekiyor, değil mi? Yahut da bizim TCDD bir şey üzerinde baskıcı olacak.

İpekböceği

Türkiye’nin ilk yerli tramvayı ‘İpekböceği’; bu markanın yaratıcısı Bursalı Durmazlar’ın Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Ara, Berlin’deki fuarda “İşte benim eserim” diyor.