SAYIN Başbakanımız, son günlerde ülkemizin kimi bölgelerinde meydana gelen'sel olaylarını'doğal afet olarak nitelendirmektedir.
Nedenleri araştırılmadan bunların doğal afet olarak yorumlanması doğru bir yaklaşım tarzı olmadığı gibi, yeni sel olaylarına davetiye çıkarmak anlamına gelmektedir. Sel olaylarının yaklaşık yarısı ormansızlaşmadan kaynaklanmaktadır. Bu olayların yarattığı zararın büyük bir bölümü ise Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Osman Pepe'nin de belirttiği gibi yanlış yerleşimlerle bağlantılıdır. O halde sel olaylarının ve bunların zararlarının azaltılması isteniyorsa, ormanların tahrip edilmesi ve yanlış yerleşimlerin mutlaka önlenmesi gerekmektedir. Durum bu iken ülkemizde ormanların tahribini körükleyen ve yanlış yerleşimleri özendiren yasa düzenleme ve uygulamalar büyük bir ısrarla sürdürülmektedir. Bunun en son örneği, özel mülkiyette bulunan (!) kızılağaçlıkların ve kestaneliklerin orman rejimi dışarısına çıkartılmasını sağlayan 4999 sayılı yasanın 1. ve 13. maddeleridir. Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer, bu maddelerin iptali ve yürütmenin durdurulması istemi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmışlardır. Buna rağmen Çevre ve Orman Bakanı Sayın Pepe bu davanın sonucunu beklemeksizin ilgili maddelerin uygulanması için orman teşkilatına 19.1.2004 tarihli 6336 sayılı tamimi yayınlamıştır. Bu tür uygulamalar sürdürüldüğü sürece ülkemizin sel olaylarından kurtulamayacağını ve bunların giderek artacağını belirtebiliriz.
Prof. Ahmet HIZAL-İ.Ü. Orman Fakültesi
Karayalçın ve Yılmaz tercihi
ANKARA'dan bir sivil toplum örgütünün yöneticisi şunları söyledi:
‘‘Yaklaşık 40 sivil örgütün oluşturduğu bağımsız 'Ankaram Platformu'mumuz vardır. Biz Ankara'nın yeniden Melih Gökçek'e teslim edilmesini istemiyoruz. 1999'da Karayalçın (CHP)-Doğan Taşdelen (DSP) çekişmesi yine az oyla Gökçek'e yaradı. Bu nedenle aramızda bilinçli bir ortam oluştu; üye temsilcileri olarak SHP Büyükşehir adayı Murat Karayalçın ve CHP adayı Yılmaz Ateş'le görüşme kararı aldık. AKP’ye karşı topyekun mücadele göstermeliyiz. Acaba biri adaylıktan çekilip oylar tek aday üzerinde toplanabilir mi? Kim daha ağırlıklı aday olabilir? Bizim tavrımız nasıl ortaya çıkabilir? (Zaten Karayalçın bir anket yapılmasını öneriyor.) Bu konuda ortaya çıkan duyarlılığımızı kamuoyunun önüne koyacağız, biri üzerinde çekilmesi bakımından baskı oluşturacağız. Seçmenler de buna göre eğilimlerini belirleyebilirler.’’
Bu konuda Edebiyatçılar Derneği, Tiyatro, Opera ve Bale Sanatçıları Vakfı (TOBAV) ve Uçan Süpürge gibi örgütlerin de oyların tek bir aday üzerinde toplanması için bir açıklama yapacağı öğrenildi.
Hükümet, vergi toplamada Osmanlı sistemine mi döndü
İSTANBUL Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, iki gündür köşemizde yer alan Maliye'nin mükelleflerden zorla kár göstermelerini istemesi üzerine şunları söyledi:
‘‘Vergi kişilerin gelirlerini özgürce beyan ettikleri bir model içinde alınması gerekiyor. 1950'den beri bu böyleydi... Ancak AKP hükümeti 2004 yılında vergide 'mültezim' esasına geçti. Kişinin özgür iradesine bakılmıyor. Zarar gösteren bir mükellefe 'Sen git bu beyanını yükselt; zarar gösterirsen kabul etmem' diyor. İdarenin böyle bir şeye hakkı olmadığı gibi yetkisi de yoktur.
Osmanlı'da iltizam sistemi ile vergi toplanırdı. Bir bölgedeki vergi toplama işi ihale edilirdi. Vergiyi toplayana da mültezim denirdi. Mültezim istenen vergiyi alır, üstü de kendisine kalırdı. Bu sistemin İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da yapıldığı yoğun şikayetlerden ortaya çıkıyor. (İstanbul Defterdarı Kadir Boy'un, vergi dairelerine bu yolda bir tamimi var) Bu yasadışı bir uygulamadır, açık bir baskıdır. Bu tür baskılarla karşılaşan mükellefler, beyannamelerini iadeli taahhütlü olarak gönderebilirler.’’
BU TEHDİTTİR
MERSİN Milletvekili Mustafa Özyürek de önceki gün Maliye Bakanı'na bir soru önergesi vererek, ‘‘Maliye istediği zaman vergi beyannamelerini inceleme hakkına sahipken, herhangi bir inceleme yapmadan 'keyfi olarak' ek kazanç beyan edilmesinin istenmesi Anayasa'ya ve vergi yasalarına aykırı değil midir? Kanuni defter ve belgelere göre tespit ve beyan edilen kazançların düşük olduğunu vergi dairesi yetkilileri inceleme yapmadan nasıl anlamaktadırlar? Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin hangi durumlarda sorumlu olacağı yasalarda belirlenmesine rağmen 'tehdit' niteliğinde sorumluluk uyarısı yasadışı bir baskı değil midir?’’ diye sordu.
Yeşil alana bomba ekenler
ADAYLAR geçmişte neler yaptıklarını görmezden geliyorlar. Bunlardan biri de Ankara'nın göbeği İskitler semtine 10-12 adet gaz istasyonu dikilmesine izin veren sayın Melih Gökçek... Bu alanlar semtin boşta kalan yeşillendirme ve park gibi sosyal tesisler yapılacak tek yerleri idi. Şimdi ağaç yerine buralarda LPG gaz istasyonları dikili kuruyor. Yeni vaatlerde bulunacaklarına önce geçmiş dönemde yaptıkları hataları düzeltmeye çalışsalar bence daha iyi olacak.
Mehmet DEĞİRMENCİ ANKARA
Biliyor musunuz
BAŞBAKAN Erdoğan'ın 21 Mart'taki Kazlıçeşme mitinginden önce 15 Mart Pazartesi günü 16.00'da AKP'nin Üsküdar mitinginde de konuşacağının bildirildiğini... Gaziosmanpaşa Karadeniz Mahallesi muhtar adayı Nuri Öğüt'ün 'Allah seçmenlerin beynine nüfus ederek muhtar olmamı sağlayacak' diye propaganda yaptığını... AKP Büyükşehir adayı Kadir Topbaş'ın TV programlarında öbür adaylarla tartışmaya katılmamasının, diğer adayların tepkisini çektiğini...Kampanyasında 'Aşkla yola çıktık' sloganını kullanan AKP Avcılar adayı, emekli emniyet müdürü İbrahim Bıçakçı'nın, seçilirse tinerci ve sokak çocuklarına barınak yaptıracağını... EMİNÖNÜ Belediye Başkanı Lütfi Kibiroğlu'nun bir TV konuşmasında, tarihi Süleymaniye'deki evlerin yakılmasının gerekçesini anlatırken, ‘‘Bir mal sahibinin, kiracısına 'oturduğun evi yak, al sana 1 milyar'...’’ dediğini nakletmesi üzerine, muhaliflerinin ‘‘Bizim başkan, kalan evlerin yakılması için yol mu gösteriyor?’’ diye eleştirildiğini... ŞİLE'nin ANAP'lı Belediye Başkanı İhsan Çayıroğlu'nun, bir beton santralı ile ilgili olarak 'devlet alım satımına ve ihaleye fesat karıştırmak ve suç işlemek için teşekkül oluşturmak' iddiasıyla hakkında Üsküdar Savcılığı'nca açılan davada, 10 yıldan az olmamak üzere hapsi istendiğini ve davanın 14 Nisan'da İstanbul 2. Ağır Ceza'da başlayacağını...AdanaAKP adayı Aytaç Durak'ın bir TV programında cep telefonunu verdiğini, bu arada kendisini arayan bir kişiye kızarak ‘‘cep telefonumu herkes bilecek ama kimse aramayacak, benim kapım halka kapalı olacak’’ dediğini...
Seçim Kurulları görmüyor
YSK'nın 17 numaralı kararının 10. maddesinde şöyle deniliyor:‘‘Hiçbir siyasi parti veya bağımsız aday tarafından oy verme gününden önceki 20. gün akşamına kadar duvar ilanı ve flama asılamayacağını, bilboart için son 20 günde ilçe seçim kurullarının gözetim ve denetiminde seçime katılacak siyasi partiler, bağımsız adaylara eşit sayı ve ücret karşılığında olmak kaydıyla alan tahsis edilmesinin mümkün olduğunu...’’
Başta AKP olmak üzere kimse kurallara uymuyor. Kamunun TCDD'sinden sonra Metro istasyonları da Erdoğan-Topbaş ve ilçe adaylarının afişleriyle şimdiden donatılmış durumda. En çok tarihi mekanlar kirletiliyor. SP'li olan belediyesinin İSO 900 belgesiyle övünen Üsküdar'ın meydanına bakın! Yasaları kim uygulayacak?
MESAJ PANOSU
NARKOTİK Şube'de görevli Komiser Zafer Ercan ve Uzman Psikolog İrem Akduman ‘Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı’ ile ilgili sorularınızı yanıtlıyor. (www.iem.gov.tr/narkotik)
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘CHP, 1960'lı 70'li yıllarda nasıl sola açılma denemesi yaptıysa, şimdi de merkez demokrat bir parti haline dönüşmelidir. CHP hem sol parti olamıyor, hem de kendi dışındaki solu önlüyor.’’