Balkanlı Perin ailesinin yeğenleri Turgay kimdi

TURGAY Şeren’le (84) bir ölçüde ‘hemşeri’ sayılırız.

Haberin Devamı

Ankara doğumlu olsa da ilkokulu dördüncü sınıfa kadar Çorlu’da okumuştur. Turgay ağabeyi Çorlu’dan tanırız... Henüz Galatasaray’da ‘parlamaya’ başladığında hafta sonları ‘Balkan’ kökenli olan dayıları ünlü ‘Perin’ Ailesi’ni ziyarete gelirdi. O geldiğinde mutlaka bir özel maç ayarlanırdı; Beşiktaş,

 

Fenerbahçe, Galatasaray, Bursa Acar, Tekirdağ Yılmazspor veya Trakya’nın güçlü takımı Alpullu Şekerspor’la...

 

‘Demokrat’ yapının takımı, 1947’de kurulan Çorlu Doğanspor’da santrfor oynardı. Daha 20’li yaşlarda, Rus kalecisi ‘Yaşin’ kadar ünlü olmuştu Şeren... Çorlu’daki en yakın arkadaşları ‘Tepe Ahmet’ ile ‘Turşu Kemal’di...

 

Haberin Devamı

Şeren, 15 Mayıs 1932 tarihinde, o dönem Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı bir mahalle olan Keçiören’de, Mustafa Kemal Atatürk’ün özel kalem müdür muavinlerinden Sabit Şevki Şeren ile Fransızca öğretmeni Münevver Şeren’in ikinci erkek çocuğu olarak doğmuş. İsmi, Atatürk tarafından ‘Türkay’ olarak konulmuş. (Ailenin birinci oğlu Oğuz Şeren’di... Milli atlet olup, Cumhuriyet’te uzun yıllar yazıişleri müdürü olarak çalışmıştı, UBA’nın kurucuları arasında yer almıştı.)

 

Turgay’ın üç dayısı vardı; Cevat Perin (1907), Münevver Şeren (1909), Cevdet Perin (1914), Mithat Perin (1917)... (Kardeşler, Galatasaray, Saint Benoit ve Notre de Dame Sion gibi liselerde, Lion, Sorbonne, Liege gibi üniversitelerde okumuş ve Fransız kültürü ve edebiyatı üzerine eğitim görmüşlerdi.)

 

PERİNLERİN MÜCADELESİ

 

 DP’nin kuruluşunda Menderes’in yanında yer almıştı Perin Ailesi... İki erkek kardeşten Mithat Perin (1957-1960’da DP), Cevdet Perin de (1961’de YTP) TBMM’de bulundular.

 

Öğretim üyesi Cevdet Perin, 142’liklerden olmuştu. Büyük kardeş Çorlu Ekspres ve Trakya Ekspres’i çıkardı uzun yıllar... Ortanca ağabey Mithat Perin’de ‘İstanbul Ekspres’i yayınlıyordu; Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalandığı haberini(!) yapan akşam gazetesi... 6-7 Eylül olayları bu manşetle başlamıştı.

 

DEDESİ KİMDİR

 

Haberin Devamı

Perinlerin babaları Celal Perin’in ilginç öyküleri vardır. İttihat ve Terakki’ye genç yaşta katılmış, Teşkilat-ı Mahsusa’nın kuruluşunda bulunmuş; 1913’te Bulgar Milli Meclisi’nde (Sobraya) Gümülcine’den Türk milletvekili olarak görev yapmıştı. (Esasında Abidinof takma adıyla seçildi, Bulgaristan’ın 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında savaşa girmesinde diğer 14 Türk milletvekili ile birlikte kilit rol aldı.) Perinler, esas olarak Bulgaristan’ın Nevrokop kasabası Türklerinden... Ölünceye kadar Çorlu’da yaşadı; ünlü ‘dava vekili’ idi.

 

Celal Perin’in 1. Dünya Savaşı sonrasında verilen görevle Roma’da Trakya’nın Türkiye’ye bağlanması konusunda diplomatik girişimlerde bulunması büyük bir başarı olarak nitelendiriliyor.

 

Haberin Devamı

ÇORLU’DAN GALATASARAY’A

 

İlkokul dördüncü sınıfa kadar Çorlu’da okudu Turgay Şeren... İstanbul’daki Galatasaray Lisesi’ndeki parasız yatılı sınavlarını kazanmasının ardından eğitimine parasız yatılı olarak devam ederken, annesi de Çorlu’da yaşayan anne ve babasının (Perinler) yanında Çorlu Ortaokulu’nda Fransızca öğretmenliği yapıyordu. Lise üçüncü sınıfında öğrenim gördüğü sırada babası vefat etti.

 

GALATASARAYLILIK NEDİR

 

Lise hayatında gerek öğretmenleri gerekse arkadaşlarının adını Turgay diye telaffuz etmesinin ardından Turgay adını kullanmaya başladı. 1952 yılında liseden mezun oldu.

 

Hürriyet’te uzun yıllar spor yazarlığı yaptı. ‘Çorlu hasretini’ Çorlu sahilindeki yazlığında gideriyor; o dönemki arkadaşlarıyla sık sık bir araya geliyordu.
Onun nasıl bir Galatasaraylı olduğunu kendi ağzından dinleyelim:

 

Haberin Devamı

“Turgay apandisit ameliyatı olur. İki gün sonra Gündüz Kılıç ve Coşkun Özarı evine gelip  kendisine ‘Sen kaptansın, gel çocuklara bir moral ver’ derler. O da gider, takım sahaya çıkmak üzeredir; bakar forması ve ayakkabıları orada asılıdır. Takımın kadrosu okunur, kalede Turgay’ı da okurlar. Oyuna mecburen dahil olur; ancak iki gün önce ameliyatını yapan Dr. Şinasi Hakkı Bey radyodan maçı dinler; bir de bakar ki Turgay kalede... Hastabakıcı ile koşa koşa stada girer. Maç arasında soyunma odasına hışımla giren Dr. Şinasi Hakkı Bey, Turgay’ı tokatlar. O zaman oyuncu değiştirmek de yok... Doktor mecburen maçın sonunu beklemiş. Turgay’ı alıp tekrar hastaneye gider ve açılan dikişlerini tekrar diker.”

 

Haberin Devamı

‘Berlin Panteri’ Turgay böyle bir Galatasaraylıydı...

 

Bakalım Çorlu Belediyesi ve Çorluspor ona sağlığında göstermedikleri kadirşinaslığı nasıl gösterecekler?

 

AVŞA’YA BU KADAR ARAÇ SOKULMAMALI

 

HER bayram olduğu gibi yine Avşa Adası korkunç bir araç yoğunluğuna sahne olmaktadır. Bu yoğunluktan dolayı adada hareket edemez hale geldik. Yıllardır giderek artan bu yoğunluğa hiç bir çare aranmamakta olduğunu üzülerek görmekteyiz. Adanın koylarına bile araç yoğunluğundan girilmiyor. Acaba adalar belediyemiz bir doluluk oranı olabileceğini neden düşünmemektedir? Örneğin 1000 araç üstü adaya alınmayacak gibi bir karar neden alınamamaktadır? Feribotlar bilet kesmeden önce belediyeden online olarak rakamı görseler, ona göre bilet satsalar olmaz mı? Lütfen bir çare!..

Gönül ÇETİNKAYA

 

SUNAY AKIN ÜZÜLME SAKIN!..

 

BU devirde yazar-şair ve küratör gibi, pek ‘moda olmadığı gibi tehlikeli de’ olabilen özellikleri şahsında barındıran sanatçı Sunay Akın’ın, Ataşehir Belediyesi’nce kurulan Ataşehir Mimar Sinan Parkı’ndaki oyun müzesi, İBB kararıyla müftülüğe devredilmiş!

Bu karara tepki gösteren

Sunay Akın ise çocuk haklarından bahsetmiş, çağdaşlıktan dem vurmuş, parkların önemine falan değinmiş...

Bense Sunay Akın’ın şaşmasına şaşıyorum. Çünkü artık yaşadığımız ülke, ‘Yeni Türkiye’ ve bahsettiğiniz o değerler, biricik  Cumhuriyetimizin eseri
olan ‘eski Türkiye’de kaldı!

Ve bu ‘Yeni Türkiye’ o kadar ‘yeni’ ki.... Artık orada ne çağdaşlığın bir değeri var ne de hak ve hukukun! Hele hele yeşilin, çiçeğin, böceğin falan hiç ama hiç kıymeti harbiyesi yok! 

Sanatın içine tüküre tüküre bir hal oldular; çok değerin ne olduğunu farkına varamadılar.
Ama senin çok değerin var; yaptıklarını ah bir anlayabilseler; senden çok özür dileyecekler!

Yazarın Tüm Yazıları