MAKEDONYA’dan aralarında Arnavut, Boşnak, Makedon gençlerinin bulunduğu 45 kişilik Üsküp (Türk) Ufuk Derneği üyeleri kültürel etkinliklerde bulunmak üzere belediyenin daveti üzerine Şarköy’e gelmişler...
Üsküp’teki üniversitelerde hukuk, eczacılık, siyaset bilimi ve Türkoloji bölümlerindeki öğrenciler, Türkiye’yi tanımak istiyorlar. Türklerin Balkanlardaki ilk STK olan derneğin başkanı hukuk öğrencisi Enes İbrahim sohbette “Siz Türkçeyi nereden biliyorsunuz?” diye soran bir kadın tatilciye çarpıcı bir cevap verdi: “Biz Türk’üz, Makedonya İstanbul’un fethinden önce de Osmanlı toprağı idi. Bizler Atatürk milliyetçisiyiz. Türkiye’nin etkin politikalar sergilememesi nedeniyle asimile oluyoruz. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgemizi cemaat ve tarikatlara terk etmemesini istiyoruz.” Atatürk’ün askeri liseyi (Manastır) okuduğu Makedonya’da dağınık bölgelerde 76 bin Türk’ün bulunduğunu ve siyasi bir birliktelik olmadığından üç Türk partisinden ancak bir milletvekili seçibildiğini belirtiyor. “AB ve Saros’un desteğiyle Balkanlar’da Arnavutların hakimiyeti artıyor. Çingeneler de çeşitli desteklerle önümüze geçti; iki toplumun %3.5 gibi bir nüfus oranı var. Dünyada ilk Çingene belediye başkanı Makedonya’da seçildi. Onların da bir milletvekili var; ayrıca bir genel müdür ve bakanları var; etkin dallarda görevli. Bizim dıştan seçilen bakan ise sadece ‘Türkiye ve Türklerden sorumlu’ gösterildi; bir sekreteri ve bir şoförü var. Sırplar 0.33 oy oranı ile 4 milletvekilliğine sahip. Bir yıl sonra nüfus sayımı var; göçlerle nüfusun daha da düşeceği ortada. Belki bir milletvekili bile seçemeyeceğiz.” Çanakkale’yi gezmeden önce ‘Paşa Dondurma’ ve ‘Sedef Motel’in bahçesinde gençlerle bir araya geldik. Aramızda İstanbul Üniversitesi’nden siyaset ve iletişim sosyoloğu Dr. Serdar Taşçı ve ‘Şarköy’ün Sesi’ gazetesi sahibi Yakup Önal da vardı. Üsküp’lü Türkoloji öğrencisi Sezen Seyfullah’la ‘Atatürk ve Makedonya’ sohbeti yaptık... Ankara Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olan, 2006’dan beri Bosna, Makedonya, Hırvatistan ve Sırbistan’daki kütüphanelerde Balkanlar’daki Türkler üzerine araştırma yapan Fahriye Emgali’nin çalışmalarını dinledik. İlk olarak ‘Boşnaklar’ adlı kitabını yazıyor. İşte, Türkiye üzerinden siyaset yapmanın bedeli; işte Balkanlarda eriyen ‘Türkiye’nin gücü!’... Bulgaristan’da da öyle, Kosova’da da öyle, Yunanistan’da da öyle...
12 Eylül Paşası Ersin’in oğlunu New York’a kim atadı
ERDOĞAN’ın Başbakan olarak ilk atadığı bürokrat 12 Eylül’cü Nurettin Ersin’in oğlu Oktay Ersin’dir. Siirt seçimlerinden sonra Başbakan olduğu ilk günlerde kendisini Başbakanlık’ta ziyaret eden Nurettin Ersin ve diğer 12 Eylülcü paşaların tüm istekleri yerine getirilmiştir. Nurettin Ersin’in oğlu Oktay Ersin, Ziraat Bankası New York Şubesi’ne müdür yardımcısı olarak atanmıştır. 5.10.2005 tarihinde Ankara’da Nurettin Ersin’in cenaze namazına, 12 Eylül mağduru, yasaklı siyasetçiler katılmazken, Kenan Evren ile birlikte başta Tayyip Erdoğan olmak üzere dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Konsey’in yaşayan üyeleri eksiksiz katılmışlardır. Referandumu 12 Eylül mağduriyeti üzerine kurmak, Türk milletini aptal yerine koymaktan başka bir şey değildir. Yazıklar olsun. R.G.
Gerçekdışı yayınlarla vatandaş kandırılıyor
REFERANDUM öncesi medyada halkı yanıltıcı yayınlar inanılmaz boyutlarda. Geçen gece (29 Temmuz saat 01.30) Habertürk televizyonunda Prof. Toktamış Ateş ciddi ciddi “Bu değişiklikle Meclis’in yargı üzerindeki etkisi kesinlikle artmayacak, üye falan seçmeyecek” dedi. Anayasa paketini okumuş herkesin hemen anlayabileceği gibi bu tümüyle, nasıl diyeyim, gerçekdışı. Ama programda kimse buna itiraz etmedi. Aynı programda adını hatırlamadığım bir doçent, referandumun ekonomiyle ilgisine dair uzun bir ‘peri masalı’ndan sonra hızını alamayıp değişiklikle memurlara grev hakkı getirildiğini söyledi, bu da külliyen gerçekdışı. Sözüm ona tarafsız programlardaki durum bu; öteki kanalların hali zaten malum. Belki okuyan olur diye Toktamış Ateş’in yanlış bildiği işin doğrusunu kısaca anlatayım: ‘Evet’ çıkarsa Anayasa Mahkemesi’ne Meclis üye seçecek. Nasıl mı? Salt çoğunlukla. Yani Meclis’in salt çoğunluğunu oluşturan parti dışındaki parti veya adaylara oy veren gerçek aritmetik çoğunluğun tüm öğelerinin tüm istekleri bu seçimde sıfırla çarpılacak. Bu ‘fevkalade demokratik’ seçimin aday havuzu da anlaşılan gayet özenle şu sıralar ‘istenen’ sonucu verecek şekilde tasarlanmaya çalışılmış: Mesela avukat üyeyi avukatlar değil, ‘baro başkanları’ aday gösterecekler. Yani baroya kayıtlı avukat sayıları arasında yaklaşık 900 kat fark olan illerin birbirleriyle eşit oyu olacak. (Tek) Partili yargıçlar ister misiniz? Son olarak, eğer bir kişi ‘evet’ dememeye kesin kararlıysa ve ‘hayır’ demekle sandığa gitmemek (boykot) arasında tereddütteyse, işin matematiği gereği o kişinin boykotunun ‘evet’ anlamına geleceğini hatırlatayım. Prof. Dr. Cem SAY Boğaziçi Üniversitesi
Büyükada’da savaş
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi ile CHP’li Adalar belediyesi arasında Büyükada’da ‘Meydan Savaşları’ yaşanıyor. Adalar Belediyesi, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Projesi kapsamında Büyükada Çınar Sokak’ta Türkiye’de örneği pek olmayan bir Kent Müzesi’ni açıyor. Ancak Büyükşehir, Nisan’da burasını ‘etkinlik’ alanı ilan ederek çelik konstrüksiyonla kapatıyor. Adalar yıkıyor, Büyükşehir yeniden yapıyor; hem de tam 4 defa... Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Kaymakamlığa ve Savcılığa suç duyurusunda bulunarak “Büyükşehir’in Çınar Sokak’la ilgili yasal hiçbir hakkı olmadığını” söylüyor. “Biz burada Kent Müzesi yapıyoruz, alanın bir ucunda da trafik kazasında kaybettiğimiz Mehmet Bölük adına kültür ve sanat parkı yapıyoruz. Ne var ki bize iş yaptırmamak için yasadışı her yol deneniyor. Bunları da aşacağız” diyor. Büyükşehir’in muhalif belediyelere göz açtırmaması doğru mudur?
Biliyor musunuz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yarın Rize ve Artvin’de, pazartesi Kars, Ardahan ve Erzurum’da, salı Gümüşhane ve Bayburt’ta referandum mitingleri yapacağını...
TUZLA’da ‘arıtmanın kokusuna, zehirli varillere hayır’ kampanyasını yürüten DSP Tuzla İlçe Başkanı Halil Özen, eşi ve oğlunun; ”3.5 yıldır senden çektiğim yetti artık” diye bağıran CHP İlçe Başkanı Cemil Ekşi ve adamları tarafından darp edildiklerini ve doktordan 5-10 gün arasında iş göremez raporu aldıklarını...
ŞEHİR Hatları’ndan Büyükşehir’in mülkiyetine geçmiş aralarında 28 vapur, 13 arabalı vapur da bulunan 58 deniz vasıtasının intifa hakkı ile işletilmesi için açılan ihaleyi İDO’nun aldığını...