Kavaklı adını da sahildeki tarihi köyden alıyor.
Yerel yönetim yasasının gündemde olduğu bu günlerde
Kavaklı (Beylikdüzü); kentleşme açısından bir örnek... An ranta dayalı siyaset yapanlar için de bir ibret öyküsüdür.
Kavaklı, 1980'lerin ortasında sadece
'Büyükşehir Kooperatifi'nin yaptığı 6.430 konutla ilk kez yerleşime açıldı... Bölgenin konutlaşması
Yakuplu ve
Gürpınar'in ekili tarım alanlarına kadar uzandı. Bu sırada aslen
Trabzonlu etkin bir isim olan
Ali Çebi, Büyükçekmece Belediye Başkanı'ydı.
Hazine'ye ait bu arsalar, gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilmişti.
Beylikdüzü hattının yapılandırmasında öncülük eden
Çebi'ye göre, 100 bine yakın konutla bu bölgede 500 bin kişi oturacak. (Kavaklı'da halen 150 bin kişi oturuyor)
Rant merkezinin 1994'te belde olmasından sonra bir isim ortaya çıkıyor;
Orhan Tıraşoğlu...
KARADENİZ LOBİSİ
Ordulu bir babadan ve
Giresunlu bir anneden doğan 43 yaşındaki
Tıraşoğlu, marangozluk yaparkan işleri bozuluyor ve ailesiyle birlikte
Kavaklı Köyü'ne göç ediyor 1988'lerde.
Emlakçılık yaparken 1994'te
ANAP Belde Belediye Başkanı oluyor.
O dönemde Büyükçekmece Belediye Başkanı
Ali Çebi, ANAP'ın etkin isimlerinden... Bütün bölgeyi 'planlatan/parselleten' bir
'arsa tüccarı' olarak bilinen
Çebi'nin,
Gürpınar, Yakuplu ve
Kıraç Belediye Başkanlarını bizzat tespit ettiğini ANAP'lılar söylüyor.
Ortaokul mezunu olan
Tıraşoğlu'nun,
Çebi'nin de desteği ve yönlendirmeleriyle bölgede pıtırak gibi gelişen kooperatiflerin yarattığı imar rantını karşısında iştihası kabartıyor. Kardeşleri ve aile yakınlarıyla birlikte
Kavaklı'yı adeta
'Tıraşoğlu AŞ'ye' çeviriyor; kooperatifler, arsalar, iş merkezleri, restoranlar, büfeler ve C plakalı taksiler, dövmeler, vurmalar derken testi kırılıyor!
TIRAŞOĞLU AŞ
Kavaklılılar, 1999 ve 2000'de de yaratılan rant nedeniyle kendisine tabii ki oy veriyorlar. Aslında
Tıraşoğlu'nun zeki olduğu kadar becerikli bir başkan olduğu da unutulmasın...
Kavaklı'yı çamurdan kurtarıyor, altyapı sorunlarını çözüyor.
Her seçimde de,
İstanbul'daki
Giresunlu ve
Ordulu hemşerileri
Kavaklı'ya taşıyarak tekrar seçilmeyi garantiye alıyor. Belediyenin kilit noktalarına akrabalarını ve yakınlarını yerleştiren
Tıraşoğlu'nun teyzesinin kızı
Ayşegül Kaya bugün hálá Hesap İşleri Müdürü olarak görev yapıyor.
Tıraşoğlu ile 1999 seçimleri öncesinde konuşurken kendisine kaç dairesi olduğunu sorup ve
‘‘Hiç rüşvet yedin mi?’’ diye sormuştuk. Ve parmaklarıyla saymaya başlayarak, ‘‘şu kooperatifte iki... eşimin şurda, kardeşiminin burda... galiba 6-7 yedi olabilir’’ demişti.
RÜŞVET YEDİN Mİ?
Ve ‘‘Çayınızı içtim, şurada ikram ettiğiniz krakerinizi yedim ya...’’ demişti gülerek...
Kavaklı'da konuşulduğuna göre, 900 dairesi olduğu söyleniyordu.
Tıraşoğlu artık hedefti ve jandarma tarafından takibe alınmıştı. Üç kişilik ekip, belediyenin içine kadar girerek telefonlar dinleniyor ve belgelere ulaşılıyordu.
İlk önce başkanın kardeşi, taksi duraklarının sahibi ve adına 60 taksi bulunduğu iddia edilen
Erol Tıraşoğlu, üç dört adamı ile gözaltına alınıyordu. Çünkü, İstanbul Valiliği'nden onaylanan
M plakalar, bir gecede
C plakası olurken; 20 milyardan 150 milyara çıkıyordu.
Operasyonlar genişleyerek başkan
Tıraşoğlu'ndan Karakol Komutanı Yüzbaşı
Mustafa Şimşek'e kadar uzanıyor. Tutuklanan 11 kişi arasında bulunan sadece
Şimşek'in üzerinde 3 trilyonluk malvarlığı çıkıyordu. Olaylara bir jandarma albayı ile emekli bir hákimin adları da karışıyor; durumdan rahatsız olanlar haberleri yayınlayan
'Yaşam' gazetesine yayın yasağı kararı aldırıyorlardı.
Rantın boyutları bugün hesaplanamıyor. Ama
Tıraşoğlu'nun kolladığı
'çevresi'nin kolları uzun...
15 SANIK KARTAL CEZAEVİ'NDE
Bugün
Orhan Tıraşoğlu ve kardeşi
Erol Tıraşoğlu başta olmak üzere 15 kişi altı aydır
Kartal Cezaevi'nde yatıyor; 23.5.2003'te başlayacak duruşmalarını bekliyorlar.
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı
Cengiz Hacıosmanoğlu'nun hazırladığı 20 sanıklı 38 sayfalık iddianamede, sanıkların suçları
'4422 sayılı yasaya göre, çıkar amaçlı suç örgütünü kurmak, yönetmek, üye olmak ve bu örgüte yardım etmek, çalışma hürriyetini engellemek, irtikap, ihaleye fesat karıştırmak, 6126 ve 3628 yasalara muhalefet' olarak belirtiliyor.
Ali Talip Özdemir, ANAP tarihinde yeni bir sayfa açmak istiyorsa,
DGM'deki bu duruşmayı yakından takip etmelidir.
Yarın: Yeni başkan vekilinin marifetleri ve İstanbul'un haftalık 'Yaşam' gazetesinin son sayısında yazılanlar. Yalaka müdür devri bitti (mi?)
CNN'deki ziyaretinden sonra
Mehmet Atalay dün odamıza geldi, ‘‘Bugüne kadar hakkımda yazdıklarınızın vebalini nasıl ödeyeceksiniz?’’ dedi.
AKP tarafından Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekilliği'ne atanan
Atalay, Tayyip Erdoğan zamanında Büyükşehir Spor AŞ Müdürlüğü'nde bulunan Edebiyat Fakültesi mezunu bir genç... Spor çevrelerinde, görevden aldığı halefi
Vedat Bayram kadar sevildiği anlaşılıyor.
‘‘Siz kimsiniz?’’ dedik:
‘‘Ben Edebiyat Fakültesi mezunuyum. Trabzon
'Karadeniz' gazetesinde spor yazarlığı yaptım. Öğrenciyken
'Zaman'da çalıştım. O zaman 25 bin tirajlı bir gazeteydi. Ben göreve geldikten sonra gazeteyi marjinal olmaktan çıkardık.
'Dışarda apayrı bir dünya var; onlarla tanışalım' dedim. Kabul ettiler. Bu anlayıştan sonra gazetenin tirajı 240 bine çıktı.’’
Büyükşehir'de ne yaptınız?
- Zaman'dan sonra
Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ Genel Müdürü oldum... Dindar kesime sporu sevdiren benim.
Tayyip Bey dedi ki; 'işini iyi yapan insanlara görev verin; yeter ki vatan haini olmasın; görüşü önemli değil'... Bizim zamanımızda bayan takımlarımız birçok başarıya imza attı.
Avrasya Maratonu'nda kadınları ben koşturdum. Havuzlarda kadın-erkek ayrımı yapmadık. Yalnız mesela
Gaziosmanpaşa gibi semtlerden gelen talepler doğrultusunda kadın ve erkeklerin havuza giriş saatlerini ayırdık.
Gürtuna'dan sonra belediyede yoksunuz; Yeni Şafak'ta ne yaptınız?
- Ayrıldım, Yeni Şafak İdare Müdürlüğü'nde bulundum;
Nazlı Ilıcak ve
Cengiz Çandar'ı gazeteye ben getirdim. Benim zamanımda gazete atılıma geçti.
Erdoğan'ı nasıl tanımlarsınız?
-
Tayyip Beyin yanında yalaka adam bulunmaz, Der ki; işi ehline verin, dindarmış, buna buna bakmayın... Artık her devrin adamı dönemi bitti; yağcı-yalaka il müdürlükleri dönemi bitecek. Şöhret ve ihtişamın sonu yok.
Sorduk
‘‘Cumhurbaşkanı kararnamenizi hálá imzalamadı değil mi’’ sorusuna ‘‘Evet’’ dedi.
Atalay belki bu nedenle yoğun kadro değişikliğine yapamıyor. Sadece genel müdür yardımcısı ile teftiş kurulu başkanını değiştirmiş...
Atamasına onay verilmemiş bir genel müdürün söyledikleri bunlar.
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Ağacın kurdu içinden olur.’’
(Atasözü) MESAJ
TAŞDELEN'de 34 N 6855 plakalı aracımı arıza nedeniyle emniyet şeridine çektim.
Ertesi gün
Jandarma tarafından
Samandra'daki özel bir açıkhava otoparkına çekildiğini öğrendim.
Jandarma 32 milyon ceza isteyince kızdım; 65 milyon da çekici ve otopark parası verecekmişim. Jandarmamız özel otopark için ceza kesemez.
İ.K.-KADIKÖY