ATM'ler bir garip oldu

Durumu Yeniköy ATM sorumlusuna ve banka müdürüne bildirdiğimde bankamızda böyle olayın olamayacağını, aldığım paraları kontrol etmem gerektiği veya bankolardan para çekmem söylendi.

ATM'den para çıktıktan sonra benim bu haksızlığı ispat etmem imkansız değil mi? Ziraat Bankası personelinin yaptığı hata sonrası ben 50 YTL zarar ettim.

Benim hakkımı kim savunacak? Kim beni yalancı durumundan kurtaracak?

BAĞDAT'ta düşen uçak 35 kişiye mezar oldu. Ölenler arasında Adana'nın saygın isimlerinden Sıtkı Kulak'ın oğlu (Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin bir önceki dönem başkanı Tarkan Kulak'ın ağabeyi) Kulak İnşaat'ın sahiplerinden İsmail Kulak da bulunuyordu.

Ölümün ne zaman ve nereden geleceği belli olmuyor.

Ve, ölüm hiç kimseye yakışmaz ki...

Elbette ki İsmail Kulak'a da...

Kulak İnşaat, inşaat sektöründe başta Adana olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında hizmetlere imza attı; okullar, hastaneler, hükümet konakları yükseltti. Adana merkezli dev şirket tüm kazandıklarını yine Adana'ya yatırma sorumluluğundan kaçınmadı. Şirketin Irak bağlantılarını İsmail Kulak yürütüyordu. İsmail, iç savaş göbeğinde iş yapmanın zorluğunu en iyi yaşayan müteahhitlerimizden birisiydi. Sıtkı Kulak'ın, babasının adını verecek kadar çok sevdiği biricik oğlu için şimdi tüm Adana gözyaşı döküyor.

Adana evladını, ben de bir can dostumu kaybettim.

İyi günde ve kötü günde yanımda duran, sıcaklığını benden hiç esirgemeyen bir dostumu...

Varlığında onur duyduğum, yokluğunda daima arayacağım bir dostumu...

Ölüm, can dostum İsmail'den uzak durmalıydın...

Ailesinin, Adana'nın, Türkiye'nin başı sağolsun...

ÇORLU'nun, E5 yolu üzerindeki Misinli Beldesi'nin DYP'li Belediye Başkanı, AKP'ye geçmiş. Başbakan Erdoğan önümüzdeki günlerde Tekirdağ'a geldiğinde törenle yakasına AKP rozeti takılacakmış... Misinli'den bir okurumuz telefonda "Rozet takma töreninde Misinli Belde Belediye Başkanı Ziyamettin Yaman'a, "Sen Çorlu'daki dericilerinin kimyasal atıklarını meraya mı attırıyorsun? Belde sınırlarındaki 38 fabrikadan hiç para aldın mı; ne için? Aldıysan beldene hangi hizmeti yaptın? Sanayici İzzettin Vardarlı, sana neden tepki göstererek fabrikasını kapattırdı? Bizans döneminden kalma ve SİT alanı ilan edilen kalenin yanına akraban Salih Erdem'e konut yapma iznini nasıl verdin? Sen eski Kırklareli ANAP Milletvekili Cemal Özbilen'den (Lüleburgazlı) çok şey mi öğrendin" diye sorulmasını istiyor.

"BEN Lefkoşa'da bir inşaat şirketinde orta düzey yönetici olarak çalışıyorum. Türkiye vatandaşıyım. Yazınızı okudum, müthiş ayrıntılara değinmişsiniz. Burada yaşayan Türkiye vatandaşlarına yapılan muamele, Cumhurbaşkanı Talat'la birlikte tamamen değişime uğradı. Benim ailemin büyük bir kısmı Stockholm'de yaşıyor ama inanın ki bizim KKTC'de gördüğümüz muameleyi görmüyorlar. Burada anlatılmaz, yaşanır bir durum var. 'KKTC'de büyük oyun' (10.1.2007) yazınızdaki tespitlerinizi okurlarınızla paylaştığınız için şahsım adına size müteşekkirim."

Dikkat

YSK'nün dünkü açıklamasına karşın gerekli TC kimlik numaranızla seçmen listelerinde kayıtlı olup olmadığınızı ve oy kullanacağınız yeri kontrol etmek için www.ysk.gov.tr/ysk/secmenbilgi.jsp adresine bakabilirsiniz.

"(Başbakan'a...) Kuran Bayramı süresince her taraf afişlerle kaplanmış; 'Kurban olam ayına yıldızına'. Eyvallah, hepimiz kurban olalım bayrağımızın ayına yıldızına. Ama onu suiistimal etmeyelim. O hepimize ait bir değer. Başbakan’a diyorum ki: Hay hay, sen kurban ol bayrağın ayına yıldızına, ama ben ilave bir şey söyleyeceğim; ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol."

- BM'ye bağlı 'Uluslararası Bilgi İşlem Federasyonu-INTERSTENO' tarafından her yıl mart ve nisan aylarında organize edilmekte olan Dünya İnternet Şampiyonaları öncesinde bu yıl ilk kez bir 'Deneme ve Teşvik Yarışı' yapılması kararlaştırıldı. 1 Ocak'ta başlayan kayıtlar 14 Ocak'ta sona erecek. 15-31 Ocak arasında bir günde yapılacak yarışmaya dakikada en az 200 vuruşu en çok yüzde bir hatayla yazabilenler katılabilecekler. Kayıt ve Dünya Şampiyonaları hakkında bilgi için: www.interstenoturk.com/

- FATİH Belediyesi'nin ilçe sınırlarındaki tüm galerileri (sayıları belki 300 dolayında) mühürledikten bir saat sonra bu işyerlerine bir yıl daha süre verdiğini, galericilerin bu bu olanağı sağlamasının arkasında AKP ilçe teşkilatına yaptıkları bağışların yattığının ileri sürüldüğünü...

- DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Burhan Şenatalar'ın eşbaşkanlığında çalışmalarını yürüten '10 Aralık Hareketi' Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Genel Seçimleri kapsayan son derece kritik bir dönemin başlangıcında kamuoyuna Dedemen Oteli'nde bugün 11.00'de bir çağrı yapacağını; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün Ankara'da 'önemli konuları değerlendiren bir basın toplantısı düzenleyeceğini...

- İSTANBUL Büyükşehir Meclisi Başkanvekili İdris Güllüce'nin iyice 'gözden düştüğü' ve Belediyenin İSTON AŞ'deki özel işleri için kullandığı makam odasının boşaltılmasının dikkat çektiğini...

- SARIYER, Maden'de Sinpaş adlı inşaat şirketi orman katliamı yapıyor. Orman Bölge Müdürlüğüne 4-5 km olan bu durumu yetkililer görmüyor mu ya da görmezden mi geliyor. Yetkililer Sinpaş'ın ruhsatlı çalıştığını söyleyebilirler. Oraya nasıl ruhsat verilmiş ayrı bir konu, Orası resmen meşe ormanı idi.

İsmi saklı

- BALÇOVA Prenses Oteli'nin yanından yukarıya ormana çıkan yolun sol tarafı bir kaç yüz metre tel örgüler ile çevrilmiştir. Bu yasal mıdır? Yoksa birileri ormana sahip mi çıkıyor? Vatandaş ve doğaseverler olarak öğrenmek istiyoruz.

'BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'nin billboard hortumu' (10.12.2006) başlıklı yazımız üzerine Alman kökenli Stroer ve Kentvisyon'un (İlbak kardeşler) imzasıyla

bir açıklama gönderildi.

Yüzde 50 paylarla ortak olan Türk-Alman firmasından yapılan açıklamada, İstanbul'daki billboard pazarı konusunda şu bilgi veriliyor:

"İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2000 yılından buyana İstanbul Belediyesi'nin iştiraki olan Kültür AŞ tarafından pazarlanmaya çalışılan İstanbul

billboardlarının pazarlanması işi için Ocak 2006'da hazırladığı idari ve teknik şartname ile ihaleye çıktı.

31.1.2006 günü yapılan ihaleye 7 şirket katıldı. Stroer/Kentvizyon geçici teminat mektubu yerine (daha sağlam olan) kati teminat mektubu verdiği gerekçesiyle ihale dışı bırakıldı. İhaleye katılan firmalarla yapılan pazarlıkta ciro üzerinden en fazla %41 pay veren şirkete karşılık Kültür AŞ

%43 vererek ihaleyi kazandı. Ancak ihale şartnamesinde öngörülen,(kurulduğundan buyana hiçbir geliştirme ve yatırım yapılmadığı için gerçekten görsel ve teknik anlamda çökmüş durumda bulunan) billboardların tümüyle yeni teknoloji ile yenilenmesi koşulunu Kültür AŞ kaynak bulma olanağı olmadığı için yerine getiremeyeceği biliniyordu.

Kültür AŞ, billboard ihalesini aldıktan sonra ihaleye katılan şirketlerle (5 şirketle) bir toplantı yaparak, billboardların yenilenmesi koşulunu yerine getirecek ve aldığı ihale koşullarından daha iyi maddi koşullar sağlayacak bir şirkete İstanbul billboardlarının pazarlamasını vermek için öneri topladı. Yapılan görüşmeler sonrasında Stroer, 550.000 YTL/ay kira garantisi ve brüt ciro üzerinden %43 pay verme koşuluyla İstanbul (Belediyenin) billboardlarının pazarlama hakkını üstlendi.

Bu koşullarla Kültür AŞ her ay 1.000.000 YTL civarında bir kira geliri elde ediyor. Kültür AŞ, önceki yıllarda en dolu döneminde 700-800.000 YTL civarında brüt ciro elde edebiliyordu. Bu cirodan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ödenen aylık kira, yapılan pazarlama ve işletme giderleri düşüleceğini düşündünüz de pek de parlak bir tablo çıkmayacağı ortada. Oysa yeni anlaşmayla Kültür AŞ, net bir kira gelirine kavuşmuş oluyor.

Bu arada, İstanbul'un çehresini değiştiren ve gerçek birer kent mobilyası olan yeni İstanbul billboardları için Stroer/Kentvizyon’un harcayacağı bütçe 8.000.000 YTL olduğunu da özellikle vurgulamak isterim.

Gönderdiğimiz kitapçığa bakıldığında görüleceği gibi Türkiye’deki outdoor pazarı büyüyen ama reklam pazarı içinde payı küçük olan bir medya. Bu sektörde daha alınacak çok yol var. Bu yolun doğru ve sağlıklı biçimde yürümesi, kurumlaşmış, ciddi firmalarla mümkün. Umarız ve dileriz; önümüzdeki yıllarda gerek reklam ve gerekse outdoor sektörü, olması gereken düzeylere ulaşır."

Firma ayrıca, Kültür AŞ'den devraldığı billboardların yenilenmekte olduğunu da vurguluyor.

Bu arada bu ihalenin iptali ile İdare Mahkemesi'ne açılmış davalar ve Rekabet Kurulu'na yapılan şikayetler bulunuyor.

AVEA'ya tüketiciyi yanılttığı için kızgınım

KONU tüketiciyi korumak, yanıltıcı reklam yapmakla ilgili olduğundan sanırım sizin ilginizi çeker ve benim de hakkımı aramak yönünde size müracaatımı gerektirir.

Efendim 2003 yılından beri Avea abonesiyim. Numaram 0555 500 04 02 (lütfen numaramı yayınlamayın) Avea'nın Ekim/2006 ayı boyunca yayınladığı yükle kazan

promosyonuna inanarak 500 kontür yükledim ve 700 kontür kazandım. Hediye kontürlerim her ayın 5'inde ayda 140 kontür taksitlerle gelmeye devam ediyor.

Ancak 6.1.2007'de ücretli kontürüm bittiğinden eğer 7 gün içinde kontür yüklemezsem hediye kontürleri kullanamayacağım ihtarı yapılan Avea'dan SMS aldım.

Oysa reklam içeriğinde böyle bir şart yoktu. Konuyu aynı gün elektronik ileti ile Avea'ya iletmeme rağmen herhangi bir yanıt alamadım. Bu nedenle de

sizi rahatsız ettim.

BEN Güneydoğu’nun bir ilçesinde sözleşmeli öğretmenlik yapan bir bayım. Daha doğrusu sözleşmeli öğretmenlik politikasının kurbanıyım. Bizler henüz genç yaşta kişiliği rencide edilen, ikinci plana itilen ve yarınını göremeyen kişileriz.Yani ülkemizin yeni nesillerini yetiştiren umutsuz, mutsuz öğretmenleriz. Bu durum hayatımı kabusa çevirdi. Ailemi eylül ayından beri hiç görememiştim. Kurban Bayramı’nda memleketime gittim. Bayramın birinci günü internette sözleşmeli öğretmenlerle ilgili bir yazı okudum. Yazıya göre işsiz kalmıştık. Dünyam başıma yıkıldı. Bu durumu aileme yansıtmak istemedim. Moralim bozulunca bayramın ikinci günü Hakkari’ye döndüm. Geldiğim gün yazının asılsız olduğunu öğrendim. İnanın ki bu yazıyı yazana kızmadım. Ben, buna fırsat veren sistemi kınıyorum. Aynı yazı kadrolu öğretmenler için yazılabilir mi? Tabi ki hayır... Çünkü onların bir konumları var. Peki biz neyiz? Öğretmen miyiz? Öyleysek neden bu çileleri çekiyoruz? Bulunduğum yerde bir seminer düzenlendi. Fakat, sözleşmeli olduğum için seminere alınmadım. Bizi görmeyen, tanımayan, hiçbir özlük hakkı vermeyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e ve bize bu kötü günleri yaşatan tüm sorumlulara sonsuz teşekkür ediyorum. Unutmayın ki; yeni nesil hayatları kabus olan bu öğretmenlerin eseri olacaktır.

GEÇEN ay bir seyahat için Hindistan'a gitmiştim. Giderken de dünyanın her yerinde kapsama alanında olmasıyla övünen cep telefon Turkcell'li hattımı

dolaşıma açtırıp seyahate çıktım.

Hakikaten de Yeni Delhi de sorunsuz görüşmeler yapılıyor (!) Türkcell engeliyle karşılaşana kadar. Seyahatimin ikinci günü bana bir mesaj geldi bir

Türkcell numarası veriliyor. Bu numaranın aranması isteniyordu. Aradım verilen o numarayı bana görüşmelerim nedeniyle faturamın kabardığı acilen ara ödeme yapmam gerektiği söylendi.

Ben de Hindistan'da olduğumu dakikası 10 YTL civarından görüşme yaptırıldığı için kısacık görüşmelerin çok para tutmuş olabileceğini hem fatura kesim tarihi gelmeden neden böyle ödeme zorlanması ile karşılaştığımı merak ettim. Hattımın yeni olduğunu söylediler. Ben de yaklaşık 10 yıldır Türkcell abonesi olduğumu farklı kullandığım numaraları referans verdim. Ama 10 saat civarında süre tanıdılar 400 YTL'yi telefon bankacılığı aracılığı ile yatırmamı istediler. Telefon bankacılığımın olmadığını da söyledim. Beni potansiyel üçkağıtçı yerine koyuyorsunuz, dedim. Hekim olduğumu 400 YTL için burada çok kullandığım cep telefonumu kullanmaktan men etmemeleri gerektiğini söylediysem de, telefonumu görüşmeye kapattılar.

Bu mağduriyetimi sizinle paylaşmak bunun nasıl bir şirket politikası ile bağdaştığını öğrenmek istiyorum.

Feyzullah KARAASLAN

Cevap ve düzeltme metni

""Dur durak bilmeyen genel müdür" (28.12.2006) başlıklı yazıda kurumumuz ve Genel Müdürümüz Sayın Osman Dur aleyhine, kaynak gösterilmeden kaleme alınmış ve gerçeklerle uyuşmayan önyargılı ifadelere yer verilmiştir.

Kanunla ve Bakanlar Kurulu Kararıyla Türksat AŞ'ye verilen uydu kontrol ve işletme, Kablo TV işletme ve e-devlet kapısı projesini yürütme ve uydu üretme görevlerini yerine getirmek amacıyla ihtiyaç duyulan yetkin personel istihdam edilmiştir.

TMSF ile ilgili yaşanan sorun GPO sözleşmelerinin sona ermesinden kaynaklanan Kablo TV altyapısı ile ilgili olup, yargı süreci devam etmektedir. TMSF ile Türksat arasında bir sorun bulunmamaktadır.

Yeni uydumuzun ihalesi başarılı bir şekilde sonuçlandırılmıştır. Uydu yörünge hakkımızın kaybedilmesi söz konusu değildir. Aksi yönde ileri sürülen yargılar eksik bilgiye dayanmaktadır.

Türksat AŞ Ulaştırma Bakanlığı'nı herhangi bir kurum veya bakanlıkla karşı karşıya getirmiş değildir. Türksat AŞ kendisine kanunla verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmektedir.

Herhangi bir ülkenin haber alma teşkilatının Türksat uyduları üzerinden bir başka ülkeyi gözetlenmesi mümkün değildir. Türksat'ın sahip olduğu uydular, gözlem değil, haberleşme uydusudur."