MERSİN’deki MarmaraPetrolcülük’e ait (ortakları Shell, BP ve Türk Petrol)ATAŞ rafinerisinde 9 bin tonluk nafta tankının yanmasıyla ilgili birçok soru ortaya atılıyor.
İlk önce, ATAŞ rafinerisinin sahipleri ekim başında bu rafineriyi kapatma kararı almışlardı. Kapatma kararından yaklaşık 3 ay önce bu yangının çıkması, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekiplerinin 55 dakika bekletilip içeri alınmaması, bu soruları güçlendiriyor.
Mersin’den okurumuz A. E. Gezer bu yangından kısa bir süre önce şu notu göndermişti:
‘MERSİN-ATAŞ rafinerisi civarındaki Karaduvar Mahallesi etrafındaki petrol-gaz şirketleri nedeniyle, Karaduvar tam bir potansiyel bomba olmuştur. Sulara benzin-gaz karışmış ve sular ateşle yanmaktadır. Tesislerde sık sık yangınlar çıkıyor... Rögar kapakları patlıyor... İnsanlar panik halinde... Birilerinin dikkatini çekmek için Karaduvar meydanında benzinli suyla kendimizi mi yakalım? Buradaki birçok petrol şirketine nasıl ruhsat verilir anlayamıyoruz. İstanbul Kartal’da yaşanan felaketlerin bir benzeri de burada yaşanabilir. Buraları kontrol eden yetkili mühendisler var mıdır?’
Bugünkü duruma gelirsek... Acaba kapatılma kararı verilmiş bir rafineride gerçekten 9 bin ton nafta yanmış mıdır? Eğer gerçekten 9 bin ton nafta yanmış olsaydı daha büyük bir tehlike arz edecek şekilde rafineri havaya uçmuş olmaz mıydı?
SİGORTA TAZMİNATI ÖDENECEK
Bir yetkili şöyle diyor: ‘Bütün soru işaretlerinin yanıtlarını aramak gerekiyor. İçeride daha az ürün olabilir mi? Bu depolardan daha önce ürün çekilmiş olamaz mı? Türkiye’de nafta yangını pek duyulmuş değil. O yüzden bu yangında skandaldan öte kuşkulu yönlerin olmasını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bir de yangından sonra yüklü miktarda sigorta tazminatı ödenecek. Rafineri yangınlarında kullanılması gereken köpüğün satın alınma kararının geciktiği söyleniyor. Bunu soruşturmak sigortacılara düşüyor.
Neden yangın çıktıktan sonra polis ve itfaiye dahil hiçbir kuruma bir haber verilmiyor? Ne acıdır ki yangın ihbarını vatandaşlar 155’e yapıyor. Durduk yerde bu yangın nasıl çıkıyor? Bir ihmal yok mu? Yüklenilmiş vergileriyle tonu 1 milyardan yaklaşık 9 trilyonluk zararın kaybını kim karşılayacak? 17 Ağustos depreminde İzmit-TÜPRAŞ’taki yangında yalnız kurumun ekipleri değil, bütün itfaiye grupları haberdar edilmişti. Acaba ATAŞ’ta gerekli güvenlik önlemleri alınmış mıydı? Yangının doğaya verdiği zarar nasıl giderilecek?’
Eczacı ödeme bekliyor
BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı tarafından eczanelere yapılması gereken ilaç ödemelerinin belirlenen sürede ödenmemesi üzerine Türkiye’nin her yerindeki eczacılardan birçok mesaj alıyoruz.
Antalya’dan Mehtap Öz şöyle diyor:
‘Ben mesleğine áşık bir eczacıyım. Bitirilmeye çalışılan bir meslek nasıl sürdürülür? Bir taraftan fiyatlarıyla oynanan, çeşitli kontrollere tabi ilaçları her seferinde yeniden düzenlemek, bu konuları vatandaşlarımıza bıkmadan anlatmak konularıyla uğraşırken, bir taraftan da maddi olanaksızlıklarla mesleğimizi devam ettirmeye çalışıyoruz.
Bağ-Kur,Emekli Sandığı ve yerel kurumlarla yapmış olduğumuz anlaşmalar sonucu reçete kabul ediyor ve anlaşmanın gerektirdiği gibi bu reçeteleri faturalandırıyoruz. Bizler kurumlarla yapılan anlaşma metinlerine harfiyen uymaktayız. Ama kurumlar bizi herhalde yardım kuruluşu gördüklerinden olsa gerek kabul edilen anlaşma sürelerine uymamaktadırlar. Örneğin Emekli Sandığı anlaşmada 18 işgünü içinde ödeme yapacakken bu süre 45-65 gün, Bağ-Kur ithal ilaç için 30, yerli ilaç için 60 gün süre içerisinde ödeme yapacakken ancak 120-150 günde ödeme yapabilmektedir. Serbest (OTC) ilaç satışımız, reçeteli ilaç satışlarına göre çok düşük bir miktardadır. Böyle olunca da bizler depolara olan ödemelerimiz için vermiş olduğumuz çekleri vb. ödeyemeyecek hale gelmiş durumdayız. Kaosa sürükleniyoruz. Devletimiz bize ne öneriyor?’
Rumeli Hisarı ‘özelleştiriliyor’
SENELER evvel Rumeli Hisarı’na yanaşan vapurlar iş yapmıyor diye iskelemiz kapatıldı. İhale yoluyla kiraya verildi ve restoran oldu. Şimdi de postanemiz elden gidiyor. PTT kendi arazisi üzerine kaçak yaptığı 20 m2’lik ‘hizmet binasını’ iş yapmıyor diye kapatıp kiraya verecek.
PTT, 4 bin adet bilgisayar alacakmış, yok eğer bir tanesi bile bizim köye düşmüyorsa bizler şube açılması şartıyla bilgisayar almaya hazırız. Bebek’e kadar gidip kuyruk beklemek istemiyoruz.
Orhan İPEK-Rumeli Hisarı
Koruma ve Güzelleştirme Derneği
Helikopter uçuşlarına dikkat
BOĞAZI aşan Arnavutköy sırtında bulunan yüksek gerilim direği üst uç ikaz lambası uzun süredir yanmıyor. Bölgede devamlı helikopter ve uçak seyri oluyor. Bu uyarı lambasının yanmadığını kimse farketmiyor mu? Eğer buna gerek yoksa bugüne kadar neden yanıyordu? Gürol ÖZGÜVEN
Bakanlık depremzedeyi sokağa atıyor
YALOVA-Çınarcık yolu üzerinde bulunan Bahçeşehir Prefabrik Konutları’nda oturan depremzede aileler güç şartlar altında hayat mücadelesi verirken şimdi de sokağa atılmak üzereler.
Bayındırlık Bakanlığı tarafından evlerinden çıkarılmak zorunda kalan bir depremzede anlatıyor: SSK’dan 300 milyon lira maaş alan, iki çocuk okutan dul bir bayanım. Bayındırlık Bakanlığı yetkilileri gece 23.00’te kapıma gelip konuttan çıkmamı söylediler. Neden diye sordum. Sen evlere temizliğe gidiyormuşsun, sabah evi boşaltacaksın dediler. Ertesi gün öğrendim ki beni dışarı atıp yerime alacakları kişi Kütahya’da tatil köyü çalıştırıyor ve Sosyal Yardımlaşma’dan her ay gıda, yakacak ve para yardımı alıyor. Şu an burada içi eşyalı ancak kimsenin oturmadığı 80 adet prefabrik var. Sahipleri kitleyip İstanbul’a gitmiş. İlerde bir deprem olursa tekrar buraya döneceklermiş. Hatta bir polis emeklisi, bir prefabrikte otururken ikinci prefabrike kızının çeyizlerini koydu. Ayrıca, devletin tahsis ettiği konutları el altından kiraya veren bir şebeke var. Kışı prefabrik konutlarda geçirmek için illa bakanlıktan bir tanıdığımızın mı olması gerekiyor?
Gecekonduyu önlemek buysa
KAĞITHANE, Başak Konutları girişine 30 Temmuz’da vinç kamyonu ile bir büfe getirilmiştir. Büfenin konulduğu yer yolun ortasındaki kavşakta yer almaktadır. Tam arkasında da Gecekondu Önleme ve Mesken Müdürlüğü tarafından yapılmış bloklar mevcuttur. Bir yandan önlerken bir yandan da ‘gecekondu büfeye’ izin veriyorlar. Seyhan ER
Biliyor musunuz?
EGE Bölgesi’nde toplam 982 km. demiryolu hattının üzerinde 941 hemzemin geçit bulunduğunu, bunların 800’ünün tamamen kontrolsüz olduğunu, örneğin TCDD’nin bazı geçitlere ‘Bu geçit 13.30-15.00, 15.00-17.30 saatleri ile cumartesi-pazar ve resmi tatil günleri bekçisizdir’ diye yazdığını, Balıkesir-Bandırma hattında son altı ayda 10 yük treninin devrildiğini...
KUŞTEPE Anıt Yaptırma Derneği Başkanı Naim Tanyeri’nin 18 senedir sürüncemede bırakılan katlı otopark ve parklarıyla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın özel kaleminden bir türlü randevu alamadığını...
ANKARA Çayyolu’nda daha önce Yenimahalle Belediyesi’ne ait olan açık havuzun bu sene bir özel şirkete kiralandığını ve adının Summer Beach olarak değiştiğini... Biliyor musunuz?
Biliyor musunuz?
Mesaj panosu
1943’ten beri hizmet veren İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nün (İYİK) ‘60. Yıl Etkinlikleri’ bugün 20.00’de Ortaköy’deki kulüp binasında Enbe Orkestrası ve Petek Dinçöz’ün konseriyle kutlanıyor.
MALATYA Arguvan’ın Çobandere Köyü Kızıltaş, İncesu, Çemikan mezralarının telefonları 50 gündür kesik. Telekom’a defalarca bildirmemize rağmen problem giderilmedi. İletişim kuramıyoruz.
Hüseyin ÇIPLAK
TBMM’den Güvenlik Caddesi’ne çıkan alt köprü pislik içinde; boş içki şişeleri, yemek atıkları ve pis kokudan bıktık artık. Temizlemek kimsenin aklına gelmez mi?