900 bin aşiret oyunun hangi partiye gideceği tartışılıyor.
TBMM'nin önemli bir sayısını 22 ilde 92 aşiretten seçilecek milletvekilleri dolduracak. Bu aşiretlerin büyük kentlere göç edenleri de bu doğrultuda oy kullanacaklar.
Bireyin özgürlüğü, hakları üzerine kurulu olan demokrasi, ülkemizde, acaba neden çifte standartlı, sakat yürümektedir?
Dünyada tarikat, cemaat ve aşiret oylarına dayanan siyasi partiler sağlam bir demokrasi tabanı yaratabilmişler midir?
79 yıllık cumhuriyet yaşamımız, ümmetten yurttaşa, monarşiden laik cumhuriyete, evrimsel rönesans çizgisinde yürümektedir. Bu yürüyüşü durduran ya da aksatan siyasiler ve siyasi partiler kendi varlık nedenlerine ne kadar bağlı ve samimiler?
Aydınlanmayı başlatan ve kurumsallaştıran Mustafa Kemal Atatürk bunları görünce saygılarımızı kabul eder mi bilmiyorum?
Aşiretler feodal rejimlerin yönetim biçimi etkenidir. Adı geçen siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurları ve feodalitenin uzantıları mıdır?
Demokrasi temelde bireyin özgürlükleri, hakları üzerine kurulur. Yasalar ve halkın önünde demokrasiyi savunan yedi siyasi parti (AKP, DYP, CHP, ANAP, SP, MHP, DEHAP) mi aşiretleri demokrasiye çekiyor? Aşiretler mi bu siyasi partileri aşiretlere çekiyor?
Aşiretlere kurumsal olarak teslim olan bu siyasi partiler mi demokrasiyi etkin olarak uygulayacaklar?
Yaşar HANGÜN-İSTANBUL
Gönül’ün kendi doğruları!
AKP'nin müstakbel lideriyle ilgili ‘‘AKP'nin müstakbel lideri Vecdi Gönül kimdir?’’ (18.9.2002) başlıklı yazıya Gönül'den yanıt geldi. Tayyip Erdoğan'ın bugün de, istikbalde de AKP'nin lideri olduğunu savunan Gönül, SBF mezunu olduğunu, devresinin birincisi olarak 10 yıl kaymakamlık yaptığını, bakanlığın açtığı mülkiye müfettişliği sınavını birincilikle kazandığını belirterek, ‘‘Vecdi Gönül'e ‘çanta taşıma' işi gibi bakanın şahsi bir işini izafe etmek ancak yazarın kişileri tezyif etmesi ile açıklanabilir’’ dedi.
Org. Necdet Üruğ’un 'ülkenin yetiştirdiği en büyük komutanların başta gelenlerinden olduğunu' belirten Gönül, ‘‘Üruğ'a danışarak Emniyet Genel Müdürlüğü'nü reddettiğim iddiası gerçek dışıdır. Zira ben Emniyet Genel Müdürlüğü'nü Ankara ve İzmir Valiliği'nden önce yaptım’’ diyerek açıklamasında özetle şöyle dedi:
‘‘Fethullah Gülen İzmir'de idarece değil görevli mahkemece serbest bırakılmıştır. İzmir Valisi ve Bayındır Kaymakamı tesadüfen de olsa bir namazda beraber olmamışlardır. Kadın eli sıkmayan kaymakam ve emniyet amiri sınıfının varlığı hiçbir resmi olay ve belge ile kanıtlanmamıştır. Gerçek böyle olunca, bu fedakár ve devletin dayanağı kamu görevlilerini rahatsız etmeye kimsenin hakkı yoktur. Vecdi Gönül'ün 7 sene süren Sayıştay Başkanlığı süresince tek bir üye dahi seçilmemiş, denetçiler ise ilk defa onun zamanında ÖSYM sınavı ile alınmışlardır. Vecdi Gönül Sayıştay Başkanlığı'ndan ayrılınca yerine eşi tıp fakültesinde öğretim üyesi olan Kamil Mutluer seçildi. Vecdi Gönül yerine kimseyi bırakmadığı gibi böyle bir yetkisi de yoktur. Sonuç olarak, siz şahsen Vecdi Gönül'ü beğenmiyor olabilirsiniz. Ancak o, kabul etmelisiniz ki Kaymakamlık, Mülkiye Müfettişliği, Özlük İşleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü, üç büyük ilde Valilik, İçişleri Müsteşarlığı görevlerini hem de tek bir tahkikat geçirmeden 30 küsur sene yapmakla icranın her kademesinde, 7 sene Sayıştay Başkanlığı yapmakla bir yargı kuruluşunun başında, 2.5 sene TBMM Başkan Vekilliği yapmakla yasama yönetiminde bulunarak üç ayrı anayasal kuvvetle çalışma kaderini iddiasız olarak yaşamıştır. İsterseniz meseleye bir de bu açıdan bakın ve doğruları yakalama şansınızı artırın.’’
Partilere uyarı
TÜM siyasi partilere açık uyarı!
İşte seçim.
Tüm yöreler yine çöple mi dolacak?
İnanılmaz duyarsızlığı yine yaşayacak mıyız?
Yine seçim, yine plastik bayraklar, balonlar.
Seçim kampanyaları bu şekilde olmamalı.
Her ilçede ve yörede sorumlu olan mülki idareyi ve yerel yönetimleri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz; aksi durumda kanuni yollara başvuracağımızı hatırlatırız.
Yüksel ÜSTÜN Doğa ile Barış Derneği Başkanı-Türkiye Çevre Kozası (234 kuruluş) dib@dogailebaris.org.tr
Biliyor musunuz?
ÇEVRE Bakanı ve DSP Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin'in, kendi başkanı olduğu 'Türkiye Çevre Koruma Vakfı'na şimdiye kadar 400 kişi aldığını, bunlardan 30'unun Tekirdağ'daki vakıfta görevlendirildiğini, bunlar arasında oğlunun trafik kazasında ölümüne neden olduğu İsmail Uçkan'ın ağabeyi Ali Uçkan'ı da işe başlattığını, bakanın işe aldıklarının neden valiliğe ve çevre ile ilgisi olmayan başka kurumlara (Bağ-Kur, turizm, valilik şoförlüğü, sekreterlik) verildiğini...
ANAP Giresun 1. sıra adaylığına getirilen matbaa sanayicisi Hüseyin Adanur'un İstanbul'da Giresunlu işadamlarına verdiği kokteylde ANAP'a geri dönen eski milletvekilleri Rasim Zaimoğlu, İbrahim Özdemir ve Burhan Kara'nın bulunmadığını, Piraziz'den başlayarak bugünden itibaren 'Petek' seçim otobüsüyle seçim kampanyasını açacağını...
PROF. Nevzat Yalçıntaş'ın adaylık önerisiyle üniversiteden istifa eden meteoroloji profesörü Ergin Kısakürek'in listeye alınmaması karşısında büyük üzüntüye kapıldığını; aynı şekilde eski DSİ Genel Müdürü Prof. Doğan Altınbilek'in ANAP ve AKP'den teklif aldığını ancak sonunda DYP'den Isparta adaylığı beklerken dışlanması karşısında dostlarına siyasete küstüğünü söylediğini...
YÜKSEK Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan'ın görev süresi dolduğunda Ecevit döneminde yeni bir yasa çıkartılarak süresinin uzatıldığını, Yargıtay'ın bu durumu protesto için uzun süre YSK'ya boşalan Yargıtay üyelikleri için seçim yapmadığını...
AVUSTURYA'dan gelip DSP Malatya (6. sıra) milletvekili adayı olan İsmail Karakuş'un seçim bildirgesinde ‘‘Gericilere, bölücülere, çetelere, hortumculara karşı mücadele etmek, insanca ve hakça bir düzeni gerçekleştirmek ve yurtdışındaki işçilerin sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak’’ için aday olduğunu açıkladığını...
Biliyor musunuz?
Seçim kurulları’na dikkat
İSTANBUL'da İlçe Seçim Kurulları'nda çalışan personele ne derece güvenilir? Acaba bunları buraya kim yerleştiriyor?
Öğretmenler, kamu bankaları çalışanları ve adliye personeli dururken bazı belediyelerin personeli neden görevlendiriliyor? İlçe Seçim Kurulları'nın bilgisayarları AKP'li memurlara mı teslim edilecek?
Acaba kaç ilçe seçim kurulunda böyle görevlendirilmiş AKP memuru var? İlçe seçim kurullarının AKP'nin eline geçtiği iddiaları düşündürücü değil midir? İstanbul'da seçim güvenliği arayanların dikkatine sunulur.