DEMOKRAT Parti’nin 22 Temmuz’dan beri yaşadığı ’lider’ belirsizliğine çözüm bulunduğu bildiriliyor.
Ağar çekiliyor; Hüsamettin Cindoruk Genel Başkan oluyor.
Ağar ve Cindoruk’un önceki akşam İstanbul’da bir araya gelerek yemek yedikleri ve bu konuda bir uzlaşıya varıldığı öğrenildi.
DYP/DP’nin ’etkin’ bir ismi, bunu bize ’müjde’ olarak duyururken, Cindoruk’la parti tabanının toparlanacağını söylüyor.
"Aranan kan bulundu... Eski yeni bütün partililer bir araya gelecek. DTP (Şemsiye’li) Genel Başkanlığındaki gibi ’çizmeleri’ yine çekecek. Cindoruk ismi üzerinde hiçbir olumsuzluk yoktur. Başbakan olabilir; hatta Cumhurbaşkanı da... Türkiye’ye yakışır.
- Mehmet Ağar’ın tavrı?
- Sabah’tan Mahmut Övür’ün köşesinde dün ’Ağar’ın istifa edebileceği’ ihtimali işlenirken, GİK üyesi Salim Ensarioğlu ’Ağar’ın gölgesi durdukça aday çıkmıyor. Yeni adayların çıkması ve partinin yenilenmesi için bu istifa zorunlu’ diyordu. Ağar, DP’yi rahatlattı. Bu durumda Ağar 4 Aralık’taki GİK toplantısında istifa edip, 12 Ocak’ta olağanüstü kongreye gidilebilir. İşte bu gelişmeler sırasında uzlaşı ve çözüm sağlandı. Cindoruk’a baskı yapıldı; Ağar da gereken özveriyi gösterdi. Zaten Ağar geçen yaz Ayvalık’a giderek Cindoruk’la görüşmüş, böyle bir öneri yapmak istemişti, ama söyleyemediğini biliyoruz. Önceki akşam il başkanı Mete Kalyoncu’nun da bulunduğu ’Borsa’daki yemekte Ağar’ın, kulislere yayılan sözlerine göre, Cindoruk’a ’aklın yolu birdir, eski-yeni kiminle görüşsem adres olarak sizi gösteriyorlar. Emrinizdeyim, partim için de bir nefer gibi çalışacağım’ demiş. Yeniden doğuş böyle gerçekleşmiş.
MUMCU VE TANTAN
- Anavatan’ın tavrı ne olabilir?
- Temaslar var... Erkan Mumcu’dan Sadettin Tantan’a kadar birçok isimle birlikte küsmüş gitmişlerin de DP’ye dönmesi için bir çağrı yapılması bekleniyor. Aralık ayından sonra gelişmeleri izleyiniz.
Hüsamettin Cindoruk, son anda kararından vazgeçmezse DP’ye aranan kan bulunmuş oluyor.
Türk alfabesine x, q, w, eklenecek
DIŞİŞLERİ Bakanı Ali Babacan’ın, İngilizce çıkan ’Today’s Zaman’ gazetesine söylediğine göre, hükümet ’x, q, w’ harflerinin Türk alfabesine eklemeyi düşünüyor.
Hükümetin adını açıklamadığı ’sürpriz bir reform paketi’ hazırlamakta olduğunu ve paketi ocak ayına yetiştirilmek amacında olduklarını bildiren Babacan, "29 harfli Türk alfabesini 32’ye çıkartmak için çalışıldığını" ve bu çalışmanın, sürmekte olan Anayasa ile ilgili çalışmalara eş zamanlı ve uyumlu olacağını belirtiyor.
Haberde, "Bu üç harf muhtemelen ki, Türkçe ve Kürtçeyi birbirine yakınlaştıracaktır" yorumu yapılırken, eski DEP milletvekili ve Kürt-Pen Yazarlar Birliği temsilcisi Sedat Yurttaş da "Üç harfin eklenmesi ile iki dilin birbirine yakınlaşabileceğini" söylüyor.
Özal döneminde de böyle bir girişim olmuş, ancak ’muhafazakar’ çevrelerden tepki geldiği için geri adım atılmak zorunda kalınmıştı.
Bu arada İngiltere İçişleri Bakanı Jack Straw’ın da geçen hafta sonu Ankara ziyaretinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüşmesinde ilk olarak "Kürt alfabesinin yasaklı harfleri üzerinde "Gazetelerde öğrendim kadarıyla w, x ve q harflerinin serbest kullanılması için öneriler varmış" demesi dikkat çekmiş, Atalay da "Çok önemli gelişmeler değil ama çalışmalar var" demekle yetinmişti.
ESAS SORUN BAŞKA
Kürt vatandaşlara karşı açılan davalar sorun oluyor. Nitekim, bu harflerin geçtiği bazı metinler nedeniyle "Türk harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanuna Muhalefet’ten dava açılıyor. Son olarak Kilis’te bir sendikacı yerel bir gazetedeki yazısında ’w’ (Newroz) harfini birçok kez kullandığından ötürü, 1-3 yıl arasında hapis cezası ile yargılanıyor.
Bu konuyu sorduğumuz bir Türkçe öğretmeni, konunun son zamanlarda tartışmaya açıldığını belirterek, "Aslında gereksiz. Türkçe’deki ses değerleri alfabemizi karşılıyor.. Aslında Türkçe’nin esas başka sorunları var; yabancı sözcüklerin istilasına uğraması gibi... İş Bankası bile ’maxsimum’ diye yazıyor; aslında ’maksimum’ diye yazılması gerekiyor" dedi.
’365 günde Atatürk’
PERAJANS, Türkiye’de takvim anlayışını değiştirerek, ilginç bir projeye imza atmış.
’365 Gün Atatürk Takvimi’nden başka olarak GS, FB ve BJK takvimleri hazırlayarak piyasaya sürmüş.
24.5 liradan satılan 730 sayfalık Atatürk Takvimi’nin her sayfası ’tarihten bir yaprak’... Dokümanter olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gün gün tarihi sunuluyor. Yani bir tarihsel bilgilenme, bir belgeleme, fotoğraflama aracı olarak sunularak, yaşanan günün tarihleri anlamlandırılıyor.
Bu arada GS, FB, BJK takvimlerinde de kulüplerin tarihleri, geçmişte yapılan ezeli rekabete dayalı maçların öyküleri unutulmayan futbolcuların yaşamlarının yanı sıra futbol dışındaki spor dallarında da bu kulüplerin başarıları fotoğraflarla anlatılıyor. Yepyeni bir konsept ile hazırlanan ve kuşe kağıda basılan takvimler, kitap ve kırtasiyecilerde bulunabilecek.
(perajans@perajans.com; İpekyolu Dağıtım)
’AVRUPA’da Türk dili siliniyor’ yazınız üzerine... Sadece Türk ana-babaların değil tüm dünya ana-babalarının yaptığı korkunç bir yanlış var. Çocuklarını okula yollarken onların0 eğitim yükümlülüklerinden sıyrıldıklarını sanmak. Bence çocuğunuza ne öğreteceğinizin kararını verdikten sonra okulu kendinize yardımcı seçmeniz gerekir. Çocuğunuzun eğitimini tamamen okula bırakmak en büyük yanlıştır. Çünkü okul sizin çocuğunuzu değil, kendi çocuğunu eğitir.
Savaş MANÇO-BELÇİKA
HÜRRİYET’te dün ’Gül, YÖK için her gelen isim söylüyor’ haberi vardı. Gül’e, YÖK Başkanlığı ve rektörlük seçimleri konusunda isim önerilip telkinde bulunulması son derece saygısız bir davranıştır. Gül’ün, seçildiğinde Cumhuriyetin temel değerleri üzerine yemin etmiş olduğu nasıl unutuluyor? Kendisinden yeminine bağlı kalması istenebilir mi? O makamlara ’imam’ değil, bilim adamı atanıyor. Lütfen Cumhurbaşkanını rahat bırakalım.