Araç muayenesi niye yapılır

1997 model Opel Astra aracımı muayene süresi bittiğinden muayeneye götürdüm. Temiz kağıdı alıp harçları yatırdıktan sonra iki saat bekleyip aracın muayenesini yaptırdım.

Ne mi yapıldı?

Aracın kaputu açıldı ve motor ve şase numaraları (çok lazımmış gibi); farların ve stop lambalarının yanıp yanmadığı (yansın ama göz alsın önemli önemli değil); aracın ruhsatta yazan renge sahip olup olmadığı (çok önemli ya); sigorta ve egzoz evrakları (bu yüzden Türkiye'de sigortasız araç yok) kontrol edildi. Kirli plakanın üzerine muayene pulu yapıştırıldı. (5 dakika sonra düştü.)

Aynı gün vakti geldiğinden bakıma götürdüm. Yağ filtre derken frenlere baktılar; bir de ne görsünler, aracın fren merkezi patlamıştı, hidrolik dip seviyedeydi ve her şey yağ içindeydi.

Örneğin, Almanya'da muayenede kimse şaşe numarasına bakmıyor. Muayene memuru tornavidayı alıp aracın altına giriyor ve ilk olarak fren sistemi borularının paslı ve çürük olup olmadığına bakıyor. Eğer diskleriniz yağ içindeyse sizi çekici ile ilk servise gönderiyor. İkinci olarak aracın taşıyıcı parçalarının yani şasesinin sağlam olup olmadığına bakıyor. Eğer şase tornavida girecek kadar çürük ise aracı trafikten men ediyor. Buna benzer birçok şeye bakıyorlar. Sonuç olarak trafikteki insanların can güvenliğini tehlikeye sokup sokmadığına bakılıyor. Böyle bir kontrol mekanizması olan bir ülkede tabii ki hiçbir zaman fren patlaması diye bir şey olmuyor, kimse de masum insanları öldürmüyor.

Tesadüf eseri aracı bakıma götürmüş olmasam ilk ani frende ben de böyle bir faciaya neden olacaktım.

Bizde niye araç muayenesi yapılır, anlamam. Amaç para toplamaksa çıkarsınlar muayene vergisi diye bir şeyi, her iki yılda bir ödeyelim olsun bitsin.

Yapılardan kontrol mühendisleri sorumlu tutulurken niye aynı sorumluluk trafik muayene memurlarına verilmiyor?

Cahit Yalçın BARAN-İSTANBUL

Trafik yılı!

2004 yılı Başbakanlık tarafından 'Trafik Yılı' ilan edilmiştir (Resmi Gazete, 31.10.2003). Beş yıldır toplanmayan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu'nun başkanı Başbakan'dır. Yılda iki kez kanunen toplanması gereken kurul 2004'te toplanacak mıdır?

Tevfik KARATAŞ tevfikkaratas@hotmail.com

Bahçeşehir’de yangın var!

BAHÇEŞEHİR'den CHP'nin belediye başkan adayları ve meclis üyelerinden telefon yağdı dün... ‘‘Kendisine saygımız var ama GOP'da politika yapan Mehmet Polat'la burada seçim alamayız’’ dediler.

Belediye Meclisi üyeleri Kaya Aydın (K) Nurcan Şanlı, Erol Karahan, Pınar Şahin, Ahmet Gökşin, İlhan Yalçın, Mürteza Işık, Ali Yazıcı, Şeref Derici, İlhan Erdem, Şenol Öker sırasıyla verilmiş, ancak bunlardan tepki gösteren ilk 4'ü dışındakiler istifa etmiş. Başkan aday adaylarından Mürteza Işık, ‘‘Talebi olmadan meclis üyeliğine ismim nasıl yazılabilir?’’ diye isyan etmiş. İstifa edenlerin yerlerine gösterilen -bazıları Başçeşehir dışında oturan- isimler de istifalarını sunmuş... Bu arada ANAP adayı Kemal Aydın'ın bu tablo karşısında 'seçim bitti' diye göbek atıyormuş... Aday adaylarından Mehmet Kaban, ‘‘Sayın Genel Başkanımızı arayıp; bu tablo ile 3 kasımda aldığımız %43 oyu sağlayamayız. Bu adayın değişmesi lazım. Bana 'Mehmet Sevigen'i ara, bu işi nasıl yaptıysa temizlesin, gitsin adayı istifa ettirsin' dedi. Mehmet Sevigen'e ulaşmak mümkün değil; Bülent Tanla'ya bunları aktardım. Açıkcası biz bir senaryonun içinde olamayız. Bir senaryo var, biz bunun içinde olamayız. Benim adaylık talebim de yoktur; amacımız partimizin başarılı olmasıdır’’ diyor.

SSK’ya mahkûmum

BEN
28.5 yıllık fiili hizmetten sonra 1993 yılında SSK'dan emekli oldum. Çalışma hayatımın son 15 yılı özel sektörde genel müdür olarak geçti. Bu yıllarda aldığım ücret, devlet memuru bir genel müdür yardımcısının veya bir kıdemli albayın maaşının 3-4 katıydı.

Emekli Sandığı emeklileri istedikleri doktora muayene ve istediği özel hastanede yatıp ameliyat olabilir; dilediği eczaneden ilaçlarını alabilirken ben SSK hastanelerine ve ecza depolarına mahkumum.

SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine %10 oranında (yıllık bazda %15.5) yapılan zam, bütçe karşılığı olmadığı için sorun oldu. Bu nasıl hazırlanmış bir 2004 yılı bütçesi ki, memur emeklilerine yapılan zammın kaynağı var da, emeklilere 2003 yılı enflasyonunun altında yapılan zammın kaynağı yok. Bütçe hazırlanırken bu emekli zamları ve asgari ücrete yapılacak zam hiç mi düşünülmedi?

Metin ONUK

Hangi yılda alındı

BELEDİYE başkan adayları, Hürriyet'in çağrısı üzerine mal varlıklarını açıklıyorlar. Uzun listeler hiçbir anlam ifade etmiyor.

Acaba bunlar hangi yılda alındı. Bu tarihlerin açıklanması daha anlamlı olur. Bunu bir tek 'mali müşavir' kökenli DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Masum Türker yaptı.

Aslında herkes mal varlıklarının yanında tarihi de bildirse nasıl olur?

Kadınlar için vahim tablo

ARI Hareketi Genel Koordinatörü Kemal Köprülü, kadınların hükümette ve seçimle işbaşına gelen organlarda temsilinin oldukça düşük kaldığını, TBMM'deki 550 milletvekilinden 24'ünün kadın olduğunu belirterek şöyle diyor:

Şu anda Türkiye'deki 3.215 belediye başkanından sadece 17'si, 34.000 belediye meclisi üyesinden ise sadece 559'u kadındır. 28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde de bu durumun değişmeyeceği görülmektedir. Kadınsız politika ve kadınsız yerel yönetimler çağdaşlaşma ve Avrupalılaşma iddiaları ile ciddi bir çelişki oluşturmaktadır. Türkiye, yüzde 4.4 kadın parlamenter oranı ile 182 ülke arasında 110'ncu sırada yer alıyor. (www.ipu.org) Dünyada ise kadın parlamenter oranı %15.6; AB'ye üye ve aday ülkelerde ise %20.6... Ne yazık ki, Türkiye kadın parlamenterlerin oranı açısından AB ve aday ülkeler arasında son sırada yer alıyor.

Bekliyoruz

DEVLETE yük olmadan kendi olanaklarımla eğitim aldım. Şimdi bu statümle vatana hizmet vermek istiyorum. Sağlık Bakanlığı'ndan 2-3 ay önce devlet hastanelerindeki boş yerler için, sözleşmeli olarak 40 göz doktoru alınacağı ilan edildi; 10 kişi başvurdu. Rusya'dan bilimsel katkıda bulunmak cihaz bile getirdim. Ancak benim gibi bir an önce çalışmak isteyen doktorlar bir yanda, tedavi olmak için kuyrukta bekleyen vatandaşlar bir yanda hep beraber bekliyoruz.

Dr. O. Yılmaz KENDİRCİ ozanyilmaz2004@mynet.com

Süpürge (2)

CHP Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Haluk Öztürkatalay yazıyor:

ANAP'tan 10 yıl önce istifa ettim. CHP parlamento dışındayken Deniz Baykal'ın düzenlediği törenle CHP'ye girdim. Çevrem ve yakın arkadaşlarım CHP'lidir; Genel Saymanı Mahmut Yıldız da çok sevdiğim ve saydığım eski arkadaşımdır. 1989 seçimlerinde Başbakan Tayyip Erdoğan'la yarıştık; aradan Sayın Hüseyin Aslan çıktı. Aslan 1994 seçimlerinde, 170 bin seçmenli Beyoğlu'nda tekrar seçime girmiş ve ancak 2000 oy alabilmiştir. İşte asıl süpürge buradadır.

Biliyor musunuz

ANAP
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, gazeteci Pınar Türenç'in, AKP'den Şişli adayı olan, eski DYP'li Muhsin Divan'ın, zamanında kendisine Tayyip Erdoğan ile ilgili belgeler verdiğini; hatta ailesinin kendisine oy vereceğini söylediğini... Aziz Yeniay'ın aday gösterildiği AKP Küçükçekmece belediye meclis listesinin ilk 25'inden 20'sinin il yönetim kurulu üyesi Ahmet Selamit'in yandaşları olduğunu, geriye kalan 15 adaydan 10'nun da Yeniay ve ilçe başkanının arkadaşları olduğunu... Biliyor musunuz?

Mesaj panosu

ESENLER
İbrahim Turan Lisesi Mezunları bugün saat 15.00'te Atışalanı Dört Mevsim düğün salonunda pilav günü düzenliyor. Mezunlar bekleniyor.

TBMM blokları içindeki, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü karşısındaki binada bulunan GSM baz istasyonları, tehlike saçıyor; kaldırılmalıdır.

N. KAPTAN

ANKARA Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'ndaki koltuk aralıklarını ve koltuklarını bu kadar dar yapan ve yaptıranlar acaba hiç oturup hareketsiz 2 saat konser izlediler mi?

Selami KALAY

ÇANAKKALE'nin Çan ilçesinde bir grup esnaftan: ‘‘Dünyanın en büyük seramik showroom'unu açan Çanakkale Seramik ve Kalebodur AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Bodur'a ekonomimizi canlandırıp istihdam yarattığı için çok teşekkür ederiz.’’

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Son deprem hafif bir stres boşalmasıydı. Doğa bize şans tanıyor, avans veriyor, tedbir alın diyor. İnsanlarımız bunu anlamıyor; hiçbir şey yapmıyor. Marmara'da 150 yılık stres bekliyor.’’

(Prof. Oğuz Gündoğdu)
Yazarın Tüm Yazıları